Bluebird tradutor Turco
163 parallel translation
¶ Up ahead is Bluebird Hill
Önümde Bluebird Tepesi
He's got some pull backstage at the Bluebird. That's why.
Mavi Kuşun kulisinde gezinip durur.
# Here's the lilt that the bluebird shares ( WHISTLES )
İşte mavi bülbülün paylaştığı şakıması
The Bluebird hostess.
Hostes Bluebird.
The Bluebird was heavily mortgaged.
Bluebird çok borçlanmıştı.
"The Bluebird Spa."
"Mavi Kuş Termal."
- Like the song of a bluebird.
- Mavi kuşun şarkısına benziyor.
I worked for some time with Barney at the Bluebird Inn.
Bluebird Inn'de Barney ve ben bir süre birlikte çalıştık.
~ When there's a bluebird Singing by your windowpane ~
# Pencerene öten bir kuş konmuşsa
The bluebird He has no money
* Bluebird'ün hiç parası yok *
The bluebird He has no kin
* Bluebird'ün hiç akrabası yok *
The bluebird He wears no time clock
* Bluebird hiç takmaz saat *
Well, if the bluebird flies then why can't I
* Eğer Bluebird uçabiliyorsa, neden ben uçamıyorum *
Go to the Bluebird Car Wash and give'em your business.
"Bluebird" otoyıkamaya gidip, onlardan iş iste.
I got two children. Look, Lonnie, that, that Bluebird Car Wash, they're driving me outta business.
- "Bluebird" beni perişan ediyor!
One false step, bluebird, and even if you don't your friends will get the point.
Bir yanlış adımda mavi kuş, sen almasan bile arkadaşların puan alacak.
The bluebird of happiness?
Kuş ciklemesi mi?
We meet back here in twice 500 beats of a bluebird's heart.
Çançiçeklerinin kalpleri 500'er kez attığında burada buluşuyoruz.
EVERY TIME WE HEARD IT AT THE BLUEBIRD CLUB.
Bluebird Kulübünde ne zaman duysak dans etmeye başlardık.
You were a Bluebird, you were a Brownie, you were a Girl Scout Cookie.
Bir Bluebird idin, bir Brownie idin bisküvici bir kız idin.
Belle's legal files were in good order... with the exception of something missing under "Bluebird".
Belle'in yasal dosyaları tertipliydi. ... "Mavi kuş" başlığı altında bir eksik haricinde.
I agreed to take a shit load of that Bluebird crap off your hands.
Elinizdeki boktan Mavi Kuş yükünü almayı kabul ettim. - Daha gelmemiş.
I found the Bluebird file, the night you porked her.
Onu düzdüğün gece Mavi Kuş dosyasını bulmuştum.
A bluebird, the bluebird of happiness.
Mavi kuş, Mutluluğun kuşu güya.
A happy little bluebird.
Küçük mutlu bir kuş.
That happy little bluebird has left a happy little doo-doo on your hand.
Küçük mutlu kuş, eline küçük mutlu bir kaka bıraktı.
- You know that motel near the Bluebird?
- Bluebird'ün yanında bir otel var ya?
You told that guy at the Bluebird you didn't have a contract.
Bluebird'deki adama kimseyle kontratın olmadığını söylemiştin.
You recall the first time I met you outside the Bluebird?
Bluebird'ün dışındaki ilk karşılaşmamızı hatırlıyor musun?
Well, my little bluebird, you thought wrong.
Maalesef minik serçem yanıldın.
# When the little bluebird
"#" Küçük mavi kuş
# When the little bluebird # Who has never said a word
# Küçük mavi kuş # asla kelime sötylenmediğinde
Manic-Depressive Mouse or the Bluebird of Unhappiness.
Manik Depresif Fare ya da Mutsuz Mavi Kuş.
There she goes again... the bluebird under the moon and over the stars.
Yine uçuyor... Ayın altında ve yıldızların üstünde bir mavi kuş.
- The bluebird.
- Mavi kuş.
The bluebird?
- Mavi kuş mu?
The bluebird of happiness.
- Mutluluğun mavi kuşu.
Prot told me to find the bluebird of happiness.
Prot mutluluğun mavi kuşunu bul dedi.
Bluebird.
Mavi kuş.
Bluebird! Bluebird! Bluebird!
Mavi kuş!
Bluebird! Howie!
Howie.
Bluebird! Bluebird! Bluebird!
Mavi kuş, mavi kuş!
Bluebird! Bluebird! Howie!
Howie, Howie geri dön.
Hey, Bess, it's a bluebird.
Kalk bak, işte mavi kuş.
Bluebird?
Mavi kuş mu?
It's a bluebird?
Bir mavi kuş mu?
I know who you are. You're the bluebird.
Kim olduğunu biliyorum, sen mavi kuşsun.
She knew about Bluebird.
Mavi Kuş dosyasını biliyordu.
The bluebird.
Kuştu.
Bluebird.
- Mavi kuş.
You just wait till next game. Bluebird.
Mavi kuş.