Boab tradutor Turco
36 parallel translation
I will say something, Boab to you, you you would have ducharte with wing of them..
Bak sana ne söyleyeceğim Boab, neden kenarlardan oynamıyorsun?
If not them beams excrement they take us by boludos, Boab.
Sen neden bahsediyorsun? Top sana gelince Tobb hep yanında oluyor.
We go, Boab, we go!
Hadi, Boab, hadi!
- You are going to throw to Boab Coyle?
- Senin niyetin Boab'u kesmek mi?
Boab will understand it.
Boab anlıyacaktır bunu.
It is that you are not playing well.
- Ne? - Elinden geleni yapıyorsun, ama yetmiyor Boab!
It already arrived, Boab.
Aklım Boab'da...
What I mean, Boab, is that you cannot handle all letters.
Boab, kendi başının çaresine bakmalısın.
- Eve, I am Boab, all good?
- Eve, benim Boab, iyi misin?
I want to that make things by me, Boab.
Dinle beni, Boab... Ben birlikte birşeyler yapabilecek birini arıyorum.
Not to an excrement fat person that only soccer speech and.. it takes beer with his friends. A man really, Boab.
Senin gibi oturup futboldan başka... konuşacak birşeyi olmayan biriyle ne yapabilirim?
Because I knew somebody, Boab.
Başka biriyle tanıştım, Boab.
I feel it, Boab.
Üzgünüm, Boab.
We finished, Boab.
Herşey bitti, Boab.
Boab, the head wants hablarte.
Boab, patron seninle konuşmak istiyor.
- Siéntate, Boab.
- Otur, Boab.
they are underneath us, Boab. - What tries to say to me?
- Ne söylemeye çalışıyorsun?
The position in the market, Boab, we must find our space. We are a company of changes of category for the high class.
Pazarda kalmanın birinci şartı, Boab, Ya ayakta kalırsın ya da... yıkılır gidersin, bu bizim gibi yerel şirketlerin a-b-c'sidir.
You, Boab Coyle, do not have house, neither work, nor small, nor friends. A handbook, doloridas ribs..
Sen, Boab Coyle, takımdan atıldın, evden kovuldun, sevgilin terketti... polis kayıtlarına geçtin...
Good question, Boab.
Güzel soru, Boab.
It waits for a momentito, Boab, we are going to clarify something..
Orada dur bakalım, Boab, bu konuyu açıklığa kavuşturalım...
For that reason you interest to me, Boab. You are equal to me.
Hemen hemen beni ilgilendiriyorsun, Boab.
Boab?
Boab?
I feel it, Boab, I feel it.
Kızma, Boab, kızma.
You are frightful, Boab Coyle.
Ayrıca delik dar.Robert Coyle.
You are well, Boab?
Peki ya oğlun, Boab?
It speaks, Boab. It tell me with whom you left.
Söyle bana, şimdi söyle, İsimlerini say bana?
You know what means that, Boab.
Bunun ne demek olduğunu biliyorsun.
I go to cagarte in the mouth, Boab Doyle. Both we want that.
Ağzına sıçacağım, Bunu her ikimiz de istiyor.
I must take care of, Boab.
Boab'a dikkat etmeliyiz.
Well, Doe. That fly jodía more than Boab.
Şu sineğe bak Doreen, Boab da aynı ona benziyordu işte.
- Oh, watches that, is Boab Coyle.
- Oh, şuna bak! Bu, lanet Boab Coyle değil mi?
Help ma boab!
Yardım et tanrım!
Jings, crivens, help ma boab.
Aman be. İşler rast gitsin bir kere.
Jings, crivens and help ma boab!
Aman Allahım!
The great companies..
Büyük şirketler... bizi hızla eziyor, Boab.