Bobbie tradutor Turco
337 parallel translation
- Bobbie.
- Bobbie.
This Mr. Chiari has a cottage in Rockport and Bobbie Eden was in Rockport the night before she was killed.
Bu Bay Chiari'nin Rockport'ta küçük bir evi varmış ve Bobbie Eden kız öldürülmeden bir gece önce Rockport'taymış.
Bobbie Eden, 205 Park Dr., Boston.
Bobbie Eden, 205 Park Yolu, Boston.
They call me Bobbie, sometimes Lanky.
Bana bazen Bobbie, bazense Lanky derler.
Come along, Bobbie, it's a real feast.
Haydi, gel, Bobbie, bu gerçek bir ziyafet.
The coal in the little shed has held out well, Bobbie.
Küçük barakadaki kömür iyi dayandı, Bobbie.
Bobbie, you're to tidy yourself up in here.
Bobbie, hemen hazırlanman gerek.
Hello, Bobbie.
Selam, Bobbie.
Bobbie go and fetch Doctor Forrest.
Bobbie git ve Doktor Forrest'i çağır.
Bobbie!
Bobbie!
Bobbie, look at me.
Bobbie, bana bak.
Keep off the line, Bobbie.
Raylarda durma, Bobbie.
- Stand off the line, Bobbie.
- Raylardan çekil, Bobbie.
Bobbie.
Bobbie.
"Your loving friend, Bobbie."
"Sizi çok seven arkadaşınız, Bobbie."
- His wife and children, Bobbie.
- Eşi ve çocukları, Bobbie.
- Please let Bobbie show you the labels.
- İzin verin Bobbie etiketleri okusun.
- Where's Bobbie?
- Bobbie nerede?
Bobbie?
Bobbie?
We'd love to have you here, wouldn't we, Bobbie?
Burada olmandan memnunuz, değil mi, Bobbie?
Now, Bobbie, I wonder whether you could...
Şimdi, Bobbie, Merak ediyorum da sen...
- Me? Bobbie...
Bobbie...
It's very difficult, Bobbie.
Bu çok zor bir karar Bobbie.
Then along comes Bobbie.
Göğüslerine ilk bakışımda işlerin yoluna gireceğine inandım. Sonra karşıma Bobbie çıktı.
- Come on, Bobbie, you're so awful.
- Yapma Bobbie, iyi oynayamıyorsun.
- Will Bobbie be long?
- Bobbie'nin işi uzun sürer mi?
You got Bobbie.
Senin yanında Bobbie var.
I've never seen a body like Bobbie's.
Hayatımda Bobbie'ninki gibi bir vücut görmedim.
- What about Bobbie?
- Bobbie ne olacak?
Well, it's not going to work, Bobbie!
Ama işe yaramayacak Bobbie!
Here's Bobbie!
Ve işte Bobbie!
Bobby Sheen ran off and got married.
Bobbie Sheen kaçıp, evlendi.
Bobbie's?
Bobbie'de mi?
Bobbie Tucker.
Bobbie Tucker.
I just wanted to tell you Bobbie here is madly in love with you... and trembles at the sight of your rippling biceps.
Sadece şunu söylemek istedim : Bu Bobbie sana delice aşık olmuş... ve gergin pazılarını görünce içi titriyormuş.
Jimmy, you're too slow, and Bobby, you are, too.
Jimmy, çok yavaşsın. Bobbie, sen de öyle.
Bobbie, whatever you do, don't drive through that park.
Bobbie, ne yap yap, o parktan geçme.
Bobbie, whatever you do, don't hit those trash cans.
Bobbie, ne yap yap, o çöp kutularına çarpma.
Hey, Bobbie, go for two.
Hey Bobbie, ikisine birden çarp.
Bobbie, whatever you do, don't hit those trash cans!
Bobbie, ne yap yap, o çöp kutularına çarpma.
I want you to meet Bonnie and Alice.
Bobbie ve Alice'yle tanışmanı istiyorum.
Sounds like fun, but Bobbie Sue's gotta run.
Kulağa eğlenceli geliyor, ama Bobbie Sue'nun gitmesi gerekiyor.
This is your little Bobbie-boobie talking.
Bu küçük Bobbie-boobie konuşması.
And you know how Bobbie Sue hates to sleep alone.
Ve Bobbie Sue'nun yalnız uyumaktan ne kadar nefret ettiğini bilirsin.
What's wrong, Bobbie, you gonna make lemonade in your pants?
Sorun ne Bobbie? Altına yaptın galiba.
Please, Bobbie, we're pushing.
Lütfen Bobby, zamanla yarışıyoruz!
Okay, Bobbie, just a two-second dissolve to the Rockwell.
Tamam Bobby, Rockwell'den iki saniyelik bir eklenti.
Ok Bobbie says..
- Tamam, Bobby diyor ki...
Is that last cut work for you, Bobbie?
Bu son montaj sana uygun mu, Bobby?
- I'm Bobbie, Gary's aunt.
- Ben Bobbie, Gary'nin halası.
- Bobbie Chisholm.
- Bobbie Chisholm.