English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / Bom

Bom tradutor Turco

824 parallel translation
Then all of a sudden... boom! The bomb.
- Sonra birden... bom!
Boom!
Bom!
Like, uh, bom-bom-bom-bom.
Şöyle... Söyleyin.
Suddenly, boom boom boom.
Aniden bom, bom, bom.
Hey, the boom's cracking!
Hey, bom çatırdıyor!
A man shouldn't go to a wedding on an empty belly neither.
Tabii bom boş bir mide ile de gitmemeli değil mi?
Kerplop!
Bom!
BUT IF THERE WAS A BOM B, EVERYTHING WOULD BE DESTROYED, AND NOTHING IS DESTROYED.
Ama bomba patlamış olsaydı, her şey yıkıImış olurdu ama her şey yerli yerinde.
I'm like an empty house
"Bom boş bir evde yaşıyorum"
We get about a block away from the house, and...
Eve alt tarafı bir blok uzaklıktayız. Ama bir anda bom!
Blam!
Bom!
- The what?
Bom... ne?
Big bang, huh?
Büyük bom?
Yeah, big bang.
Evet, büyük bom.
( Whistles ) Pop!
Bom!
Bom dia.
Merhaba.
Not if you put it at the base but if you put it up high on those braces - pow!
Yere koyarsanız değil ayakların üzerine koyarsanız... bom!
Because yesterday, bom bom bom and tagada tagada!
? Dün geceki bum bum ve tagada tagadaların.
Paf!
Bom!
Participants of the ensemble Bom-bom are nearing the completion of their sentence.
Bom-bom adlı grubun üyeleri sunumlarını bitirmek üzereler...
The guy steps on it. Whammo!
Adam üzerine basınca, bom!
One bit of vibration and up she'd go.
Biraz titreştirdik mi bom!
A mess!
Aniden, bom!
Well, when you're going along, wind gets behind your sail, hits it, boom.
Şey, yol alırken, rüzgar yelkeninizin arkasından eser, ona çarpar, bom.
And then boom-boom and boom-boom.
Sonra da bom bom ve bom bom.
I was bom on a boat.
Ben gemide doğmuşum.
I'm looking at a $ 30 million expenditure and I am answerable to the taxpayers, as I should be.
- Ardından bom! Yeşil Deve dönüşür. - Denizci mi, biliyor musun?
- It goes "boom."
- "Bom."
- Boom?
- Bom mu?
Big boom.
Büyük bom.
Boom, that's right.
Bom, evet.
Bang. He's dead...
Sonra bom, puf...
Just bam!
Öyle bom diye!
And then, kerplooey!
Sonra da bom!
Mercury switches, gaflooey!
Asker pimi çeker, bom!
-'# Yakety yak, yakety yak - # Bum-bum-bum, b-bum-bum-bum-bum
- # Car car car, car car car # - # bom bom bom
-'# Yakety yak, yakety yak - # Bum-bum, bum-bum-bum '# Yakety yak, yakety yak... #'
- # Car car car, car car car - # bom bom bom # car car car, car car car... #
Bom bom till bom!
Bom bom tili bom!
History of human endeavor is flushed down the toilet.
BOM! bütün dünya birdenbire yok olur!
So I kept laying in to his chest with everything I had Next thing you knew... boom
Ben de tüm gücümle göğsüne saldırdım, bir de baktım ki BOM.
The ones that go pop and make sparks?
Bom diye sesi olup kıvılcımlar çıkartandan?
BANG!
BOM!
Shot her, right outta the sky.
Vurmuş, tam da uçarken, bom!
Punch in the sequence anywhere from within 200 yards enter it, and ba-boom, she's sky-high.
200 metre mesafe içinde tuşlara sırasıyla basınca, bom diye havaya uçacak.
Andrew's little boat that went boom.
Ve tabii eski kocan Andrew'un bom diye giden teknesi.
Bang, he died!
Bom! Öldü!
Bang, he hit!
Bom, çarptı!
Bang!
Bom!
Pow!
Bom!
ABRAHAM BOM BA At the last train, we went in over there.
Son trenle oraya gittik.
Hey, cough.
Hey, bom!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]