Bony tradutor Turco
355 parallel translation
Gentlemen, you see your inferiority is a question of the bony structure of your skulls.
Beyler, sizin bayağılığınız kafataslarınızın kemik yapısı ile ilgili.
The bony one with the yellow hair and a long nose.
Sarı saçlı, uzun burunlu ve sıska olan.
No more Spanish señorita to ride his bony nag, no more damsel in tights for the drunk conjurer to saw in two.
Sıska atına binmiş İspanyol senyorita da sarhoş hokkabazın ikiye böldüğü tayt giymiş genç kız da yok artık.
Bless your big, bony knees.
Tanrı, iri kemikli dizlerini kutsasın.
He was lost until he found those pylons, those three bony fingers of death sticking out of the earth, waiting to bring him down.
O pilonları keşfedene dek kaybolmuş bir hâldeydi. Azrail'in o üç kemikli parmağı yeryüzünden dışarı çıkmış ve onun yere çakılmasını bekliyordu.
Too bony. ? Bony?
Çok kemiklisin.
You sure got bony teeth.
Amma sert dişleriniz varmış.
You have such bony knees.
Dizleriniz bir deri bir kemik.
Not only bony, but unaccustomed to this sort of thing.
Sıskalığın yanısıra, bu tür şeylere de alışık değil.
Sure, sure, Annie, and you're still the same little girl, just as skinny, just as bony.
Tabii, tabii, Annie,... ve sen hala küçük bir kızsın, sadece deri ve kemik.
THE BONY LEG
KIRIK BACAK
Tell him to wait in the line shack on Bony Ridge... till the judge gets tired of waiting around.
Söyle ona, Bony Ridge'deki kulübede beklesin... ta ki yargιç beklemekten yorulana dek.
- Bony is not a gentleman.
- Bony centilmen değil.
If Bony kicked the Prussians'arse, why are we doing all the running?
Bony, Prusyalıların kıçına tekmeyi bastı, biz niye kaçıyoruz?
Mean and bony.
Tehlikeli ve iskeletten.
Two bullet fragments are still lodged there in the bony portion.
Mermini iki parçası hala orada, kemikli bölümde.
Oh, the Bony Maronie
Oh, the Bony Maronie
Shouts the hate, the starvation and pain... of thousands and thousands of bony faces... and shout with their redemptive explosion... the dinamite.
Öfke haykırışları, açlık ve acısı binlerce ve binlerce kemiksi yüzün ve haykırıyorlar onları kurtaran patlamalarıyla dinamitin.
I always thought your bony feet were your worst feature.
Her zaman kemikli ayaklarının en kötü özelliğin olduğunu düşünmüştüm.
Get your bony ass out of here.
Sıska kıçını çek buradan.
Too bony.
Çok sıska.
Kitty Haynes the nightclub singer is bony?
- Şarkıcı Kitty Haynes, sıska mı?
Yes, Baldrick, I am, and if you don't answer, then the booted bony thing with five toes on the end of my leg will soon connect sharply with the soft dangly collection of objects in your trousers.
Evet, Baldrick, onu soruyorum, ve eğer cevap vermezsen, bacağımın ucundaki, beş parmaklı çizmeli ve kemikli şey kısa zamanda, pantolonunun içindeki yumuşak, sarkık, tostoparlak şeylerle sert bir şekilde kavuşacak.
Bony, order some take-away.
Bony, yiyecek bir şeyler söyle.
Bony, be calm.
Bony, sakin ol.
You Bony, if you go, I'll shoot you to death.
Bony, eğer gidersen, öldürürüm seni.
This is Bill, Bony, Joe!
Bu, Bill, Bony, Joe!
Get on, Bony!
Atla, Bony!
Bony, hide the car.
Bony, arabayı sakla.
Bony!
Bony!
You killed Bony on purpose.
Bony'i bilerek öldürdün.
# Like Bony Maronie
# Bony Maronie gibi
And you know, little Bonnie, she just can't wait to meet her Uncle Mike.
Küçük Bony de amcasıyla tanışmak için sabırsızlanıyor.
Now get your bony ass out of my sight.
Şimdi şu kemikli kıçını önümden çek.
- Bony ass.
- Kemikli kıç.
.. bony ass out of my sight.
... kemikli kıçını önümden çek.
Suddenly old John McGraw points a bony finger in my direction and he says, "Right field."
Birden, yaşlı John McGraw parmağını bana doğru uzattı... ve "Sağ tarafa" dedi.
I'm thinkin'about raising'my dead mama, dig down and put it on her bony finger!
O yüzüğü anneme verip kemikli parmağına takacağım!
Bony.
Kemikli.
You are a senile, bucktoothed old mummy with bony girl arms and you smell like....
Bunak, dişleri dökülmüş, yaşlı bir mumyasınız kollarınız sıska bir kız gibi ve şey gibi kokuyorsunuz....
You're a senile, bucktoothed mummy with bony girl arms. And you smell like an elephant's butt! "
Bunak, dişleri dökülmüş, yaşlı bir mumyasınız kollarınız sıska bir kız gibi ve bir filin kıçı gibi kokuyorsunuz...
Bony arms, are they?
Kız gibi kollar demek?
When his spirit returns at sunset and enters his shriveled body, when he rises slowly from his dusty coffin and creeps out into the darkness, when he glides across the empty desert where nothing is heard but the cry of the jackal... And the shuffle of his bony feet across the sand.
Günbatımında ruhu geri dönüp pörsümüş bedenine girdiğinde... tozlu tabutundan yavaşça kalkıp... karanlığın içinde emekleyerek ilerlerken... bir çakalın ulumasından başka hiçbir sesin duyulmadığı... boş çölde akıp giderken... kumun üzerinde kemikli ayaklarının hışırtısını duyabilirsin.
Slow down with that thing, Bony.
Bony, su seyle biraz yavas ol.
Bony T told you that, right?
Sana bunu Bony T söyledi degil mi?
Bony, not today, OK?
Bugün üzerime gelme, tamam mi?
Bony T told me.
Bony T söyledi.
Snuffy, Al, Leo, Little Mo with the gimpy leg, Cheeks, Bony Bob, Cliff...
Snuffy, Al, Leo, Topal bacaklı Moe Cheeks, Boney Bob, Cliff...
I'll crush you! I'll mash your faces, you bony creatures!
Parçalayacağım sizi, ezeceğim, sizi çelimsiz şeyler...
Come on, you bony devils! Hurry up! Or I'll send you to the glue factory!
Hadi sizi gidi kemik torbaları, acele edin!
Cheeks, Bony Bob, Cliff, I could go on forever, baby.
Sonsuza dek sayabilirim bebek