Boychik tradutor Turco
30 parallel translation
Come back here, boychik.
Hayır. Geri dönün.
I had the pick of the litter of all the best medical schools in America, and I grabbed your boychik here.
Amerika'daki en iyi tıp fakültelerinden istediğim vasat adamı getirebilirdim, ve seninkini seçtim aralarından.
- You couldn't, boychik, because I am in control.
Yapamazdın, genç adam çünkü ben kontrol altında tutuyorum.
And not just any doctor, boychik. A nice Jewish doctor.
Ve harhangi bir doktor degil, Iyi yahudi bir doktor.
- Hey, boychik.
- Selam, ufaklık.
Now you wouldn't hurt the little boychik.
Küçük bir bebeği incitmeyeceksin değil mi? .
What's a matter, boychik?
Ne oldu, tıfıl?
Boychik!
Tıfıl!
You better go back to bed, boychik.
Yatağına dönsen iyi edersin tıfıl.
Well, you know. We thought maybe you and the boychik could use a little help.
Eh, senin ve şu ufaklığın biraz yardıma ihtiyacınız olabileceğini düşündük.
Lonely at the top, boychik?
Zirvede yalnızsın, ha evlat?
I'm sorry, my boychik.
Üzgünüm oğlum.
Boychik. Come, yankel. Let's go.
Gel yankel gidiyoruz.
You did good, boychik.
Aferin, kızancık.
Boychik, you left a message.
Ufaklık, mesaj bırakmışsın.
I'm not the one who screwed you in a business deal, boychik.
İş anlaşmasında seni beceren ben değilim, ufaklık.
I'll ask you one more time, boychik.
Sana bir kez daha soracağım, ufaklık.
Hey, not in my shop, boychik.
Hey, benim dükkânımda o yok, ufaklık.
What do you know, boychik?
Sen ne biliyorsun, ufaklık?
A hundred grand there, boychik, five of which is mine.
Orada 100.000 papel var, ufaklık, 5.000'i benim.
I like you, boychik.
Seni sevdim, ufaklık.
There's the boychik.
İşte ufaklık.
I can see that, boychik.
Bunu görebiliyorum, ufaklık.
Well, if the boychik's wife could still talk, she'd tell you otherwise.
Ufaklığın karısı hala konuşabilseydi, bunun tersini söylerdi.
So now you will have your revenge, boychik.
Demek şimdi intikamını alacaksın, ufaklık.
Hey, boychik!
Merhaba.
But, hey, it's the thought that counts, boychik.
Ama seninki de bir fikir tabii genç adam.
My family ain't your concern, boychik.
- Ailem seni alakadar etmez oğlum.
How you doing, boychik?
Nasılsın evlat?
Which, boychik, will stop the moment they arrest you for money laundering.
Sizi para aklamaktan tutukladıkları zaman bana gelemeyeceksiniz artık.