English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / Btw

Btw tradutor Turco

44 parallel translation
And kicking ass at it, BTW.
Bu arada anasını bile ağlatıyorum.
I'm visiting from Cordaline. I asked her here for a drink. Which is taking a hell of a long time btw.
Cordaline'den geldim ve bir içki içelim diye buraya geldik, zaten içkilerimiz de gelmedi.
And btw - you're not challenging.
"B.r.d." zorlayıcı biri değilsiniz.
What the hell does btw mean?
"B.r.d" de ne demek oluyor?
do you know how much I get paid for that privilege, BTW to risk being blown apart in the line of duty coz if you want a really good laugh ask me, ask me about my salary
Bu ayrıcalık için ne kadar maaş aldığımı biliyor musun? Görev sırasında parçalara ayrılma riski için? Gerçekten gülmek istiyorsan, sor.
BTW, it's great to know that the only reason you're attracted to me is because of my... looks.
Bu arada, beni çekici bulmanın tek nedeninin... görünüşüm olduğunu öğrenmek harika.
And BTW, which, FYI, means "By the way,"
BA, ki "Bu arada" demektir,
BTW, your lip gloss is so not glossy anymore.
Bu arada, dudak parlatıcın hiç parlak değil.
And BTW, there's one bone downstairs that ain't broken.
Ve bu arada, aşağılarda kırılmamış bir kemik var.
She's a glorified GP, Boyd, and BTW, she is the reason you were at that hospital.
Orada 20 tane insan var, güvende olurum. - Olmaz. - Gitmek zorundasın.
And, BTW... I loved that body the way it was.
Bu arada, vücudunu olduğu gibi seviyordum.
And BTW, BTW, the thing between us... it's not just fucking, and you know it.
Bu arada, bu arada, aramızdaki şey sadece sikişmekten ibaret değildi. Bunu sen de biliyorsun.
I am, BTW.
Ben de öyleyim bu arada.
Can I just tell you, I hate that woman. She's like a complete alcoholic, and her fingers look like chicken feet. BTW, I am starving.
Sana bir şey söyleyeyim mi, o kadını hiç sevmiyorum tamamen sarhoş gibi bir şey ve parmakları da tavuk ayağına benziyor bu arada, açlıktan ölüyorum.
I saw Elena today, btw.
Bugün Elena'yı gördüm, "ba."
- We do. BTW, big story.
Bu arada, büyük haber.
Btw, i like your nails.
Bu arada tırnaklarını sevdim.
And BTW, if I ever do see Smith again I'll be sure to tell him what an awesome friend you are.
Bu arada, eğer Smith'i bir daha görecek olursam ne muhteşem bir arkadaş olduğunu kesinlikle söyleyeceğim.
You can use my pen, which, BTW, is worth more than your car.
Kalemimi kullanabilirsin, BTW, aracın çok değerli olmalı.
Yes, and I was only being diplomatic. The puppy clearly had a face like a smacked arse. - DESTINY :
Kupa için sağol, BTW *
- Btw, what's her name?
- Peki, adı ne?
"BTW, homes, that video made me LMAO."
Bu arada o video yüzünden gülmekten yerlere yattım.
Btw, I can usually locate a cell phone within 3 meters, but sometimes there are circumstances beyond my control, like physical barriers blocking a signal, not being in the satellite's direct line of sight, which bounces the signal to a repeater.
Bu arada cep telefonunun yerini 3 metreye kadar belirleyebilirim, ama bazen kontrolüm dışında gelişen durumlar olabilir. Sinyali kesen fiziksel engeller, uydunun görüşünde olmama, bunlar da sinyali röleye gönderir.
And BTW " s, if anything, he's the one crushing on me.
Ve B.A.D, şu ki, o benden hoşlanıyor.
BTW's?
- B.A.D mi?
BTW, I insist.
Gel içeri, ısrar ediyorum.
Btw.... what time is it?
- Bu arada... Saat kaç?
You haven't had any input BTW.
Hiçbir katkın olmadı bu arada.
BTW, Jesus.
Bu arada, Tanrım.
And I'm not drunk, BTW.
Üstelik sarhoş değilim.
- l don't even say BTW usually.
- "Üstelik" demem pek.
And BTW!
Ve bu arada!
BTW, what was up with that whacked-out voicemail you left me yesterday?
Bu arada, bana dün bıraktığın garip sesli mesaj da neydi öyle?
Peeping Tom, a stalk, non-consensual frottage, which, BTW, is rubbing your body on, near, or against the vicinity of somebody else's- -
Röntengcilik, takip etme rızasız dokunuşlar yani, vücudunun yanından veya birisinin... - Seni ararım, Garcia.
Iron Heights put out a BOLO for Ben Turner, a.k.a. Bronze Tiger... which, BTW, is a terrible nickname, because tigers are not bronze.
Iron Heights az önce Ben Turner nam-ı diğer Bronz Kaplan için bir ilan çıkardı. Ama bu berbat bir takma isim çünkü kaplanlar bronz olmaz.
I tried to identify all the residents in the area, Which is no easy feat, btw, considering Most of them are doomsday preppers and don't want to be found at all.
Bir Braniac'ın hedef yakalama mesafesine bakarak bölgedeki tüm konutları tanımlamaya çalıştım ki oldukça zordu, aklıma gelmişken bunların kıyametle ilgili atıp tutanlar ve bulunmak istemediklerini unutmayalım.
Ha! Btw, are you free for dinner tomorrow night?
Bu arada, yarın akşam yemek için boş musun?
"BTW, lollipop, snowman, toilet, mailbox, ghost."
Bu arada, lolipop, kardan adam, tuvalet, posta kutusu, hayalet.
As you can see, my digital laughing virus... That's DLV to you kids out there... TM BTW LOL.
Gördüğünüz gibi dijital gülen virüsüm, siz çocuklar DGV diyebilirsiniz telifi bende, sesli güldüm.
No telpnya is behind this belt. Btw, my name is Ozzy.
Telefon numarası burada Benim adım Ozzy.
Btw... I have a new escape plan, so if you want...
Hazır bir yeni kaçış planım var, o yüzden
Btw grandpa!
Bu arada büyükbaba!
Image 51 and 52, items BTW-1 and BTW-2, a mobile phone and a laptop computer.
Resim 51 ve 52, öğeler BTW-1 ve BTW-2, Bir cep telefonu ve bir dizüstü bilgisayar.
BTW, I went by the post office today.
Bu arada, bugün postaneye uğradığım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]