English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / Burrows

Burrows tradutor Turco

686 parallel translation
A lover of darkness, it burrows under stones to escape the glare of the sun.
Güneşin parıltısından kaçmak için, taşların altında yatan, karanlığın sevgilisidir.
- Nothing more, Burrows.
- Yok Burrows.
- The master's breakfast, please.
- Beyfendinin yemeği, Bay Burrows.
- Say, Burrows.
- Baksana, Burrows.
- Good evening, Burrows. Yeah.
- İyi akşamlar, Burrows.
- Thank you, Burrows.
- Teşekkür ederim, Burrows.
Good morning, Burrows.
Günaydın, Burrows. Beğendin mi?
- Who's caricaturing? Burrows doesn't know about the expedition, sir.
Burrows'un yolculuktan haberi yok efendim.
Would you get me some tramp clothes, Mr. Burrows? - Certainly, Miss.
Bana eski elbiseler bulabilir misiniz Bay Burrows?
Mr. Burrows...
Bay Burrows...
This way, Mr. Burrows.
Bu tarafa Bay Burrows.
- Good-bye, Burrows.
Hoşça kal, Burrows.
- The Burrows.
- The Burrows.
My name is Burrows.
İsmim Burrows.
He asked me if I was Burrows. He asked me if I worked for the day.
Bana ismimin Burrows olup olmadığını, The Day için mi çalıştığımı sordu.
Mrs. Burrows.
Bayan Burrows.
- Cover Burrows in the city hospital.
- Şehir hastanesindeki Burrows'la ilgilen.
Draw $ 500 out of my bank and get it over to Burrows's wife.
Hesabımdan 500 dolar çekip Burrows'un karısına gönder.
Name is Burrows, George Burrows. What?
Adı Burrows, George Burrows.
No point in that, unless they're the ones that almost killed Burrows.
Gereksiz, tabii Burrows'u öldüresiye dövenler değillerse.
- Burrows?
- Burrows mu?
The wooden barracks where people slept three to a bed, the burrows where they hid and ate in furtive fear and where sleep itself presented a threat - no description, no image can reveal their true dimension :
Üç kişinin bir yatakta yattığı, tahta barakalar, saklandıkları çukurlar, kaçamak korku ile yedikleri ve uyumak bile bir tehlike olunca hiç bir tanımlama, hayal gücü bunların gerçek boyutlarını açıklayamaz :
Burrows, like that there. See?
Oradaki gibi izler, gördün mü?
In the morning, we will dig them out of their burrows.
Sabah olduğunda, hepsinin mezarını kazacağız.
YET IT BURROWS IN A SPECIFIC DIRECTION
AMA YOLUNU HİÇ ŞAŞMADAN KAZAR
Fal-di-ral, fa-di-da, lo-di-do-di-do-fum-fum. Mr. burrows, this is no common problem.
Bay Burrows, bu yaygın bir sorun değil.
Mr. e.v. lambert of homeleigh, the burrows, oswestry
Homeleigh, The Burrows, Oswestry'den. Bize bir şaşırtmaca sunuyor.
Mr. E. W. Lambert of Homely, The Burrows. Oswald Street... has presented us with a poser.
Homely, The Burrows Oswald Street'den Bay E. W. Lambert bize zorluk çıkarmışa benziyor.
They live off of the few living beings that exist in this desert, smaller lizards and mice who, in the daytime, are hidden away in their burrows in the sand.
Besinlerini, gün içinde çöldeki yuvalarında saklanan küçük kertenkele ve sıçanlar gibi hayvanlardan sağladıklarını biliyoruz.
Individual animals run away at incredible speeds and try to escape into their burrows.
Hayvanlar birer birer inanılmaz bir süratle koşarak yuvalarına giriyorlar.
Jackie said yesterday he saw some new rabbit burrows north of the water hole.
Jackie, kuzeyde, su deliklerinde yeni tavşan yuvaları görmüş.
Burrows.
Burrows.
I won't help you, Burrows.
Sana yardım etmeyeceğim, Burrows.
I want to talk to an FBI man named John Burrows.
John Burrows adında bir FBI ajanıyla konuşmak istiyorum.
Think, when we lived in our own burrows : Dry, soft, warm bodies.
Düşünün, kendi yuvalarımızda yaşarken, kuru, sıcak ve yumuşak vücutlarımız vardı.
We have plenty of empty burrows, if that's what you mean.
Elimizde bir kaç boş yuva var. Tabi eğer kastettiğiniz buysa.
A lot of the burrows are lying empty, you know so you're all welcome to any that you choose.
Burada pek çok boş yuva var. Yani aralarından dilediğinizi seçebilirsiniz.
Filled in the burrows.
Yuvaları doldurdular.
Both graze, and both dig burrows for themselves.
Her ikisi de otlar ve her ikisi de kendisi için çukur kazar.
This is Big Phil Burrows, everybody.
Bu büyük Phil Burrows bayanlar ve baylar.
[Burrows On Radio] Ripper, leave'em alone.
[Burrows] Katil, yalnız bırak onları.
[Radio] This is Big Phil Burrows with Night Sounds, and at 04 : 16 a.m. I wanna dedicate this next number to - to all of those young lovers who've, uh, hey, got that conquest almost in the bag.
[Radyo] Gecenin sesleriyle Phil Burrows saat dördü çeyrek gece bu şarkıyı - Bütün genç aşıklara - Hey, neredeyse zaferi çantaya attınız.
Get on the horn to Burrows and tell him to pick up Baracus right now!
Burrows'u uyarın, Baracus'u hemen yakalamasını söyleyin!
That's why I plan to use underground burrows... with cement pipe openings.
Bu yüzden yeraltı deliklerini düşündüm çimento borular geçebilecek.
... stars will shine, birds will fly to their nests... and wild animals will run to their burrows, believing night has fallen... not suspecting that the sun will soon shine... thus confusing these poor beasts enslaved by their instinct.
... yıldızlar parlayacak, kuşlar yuvalarına uçacak... vahşi hayvanlar gece olduğunu sanıp, güneşin tekrar doğacağından şüphe etmeyerek inlerine çekilecekler. Bu zavallı hayvanların muhakemeden yoksun sadece içgüdülerinin esiri olması ne kadar düşündürücü.
Yeah, you guessed it... yours truly, Larry Burrows.
Doğru bildiniz. Karşınızda, Larry Burrows.
Larry Joseph Burrows.
- Larry Joseph Burrows.
A comment, Burrows, or phlegm rising in your throat?
Bir şey mi söyleyecektiniz yoksa boğazınıza bir şey mi takıld ı?
The others will have to find separate burrows in Sodom.
Diğerleri Sodom'da ayrı sığınaklar bulmak zorunda.
- Good work, Burrows.
İyi iş Burrows.
Do you see a problem with that?
Sence Burrows?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]