Bus driver tradutor Turco
536 parallel translation
Now don't tell me you've fallen in love with a bus driver?
Sakın bir otobüs şoförüne aşık olduğunu söyleme.
The bus driver just told me they got somebody they suspect of that kidnapping at Strand.
Otobüs şoförünün dediğine göre Strand'daki çocuk kaçırma olayına karışan birini yakalamışlar.
Some sort of aerial bus driver.
Bir çeşit hava otobüsü şoförü.
If I ever see that bus driver again, I'll bust his n..
O şoförü bir elime geçirirsem, gösteririm.
The bus driver gave us a bum steer, and we had to walk 10 miles.
Otobüs şoförü aldattı bizi. 16 kilometre yol yürümek zorunda kaldık.
The bus driver wouldn't take me.
Otobüs şoförü beni almaz.
A bus driver's like the captain of a ship.
Bir otobüs şoförü, gemi kaptanı gibidir.
A nurse, and... a bus driver.
Hemşire, otobüs şoförü.
That bus driver threw tea at you, the devil
Sana çay atan otobüs şoförü var ya, tam bir şeytan.
A female bus driver.
Bayan otobüs şoförü.
"Bus driver found in student's bed."
"Otobüs sürücüsü öğrencinin yatağında bulundu."
But was anyone found in the bus driver's bed?
Peki otobüs sürücüsünün yatağında kimse bulundu mu?
His father was a bus driver.
Babası otobüs şoförüydü.
I talked to the bus driver.
Otobüs şoförüyle konuştum.
I got the bus driver.
Şoför de elimde.
I can get another job, but I'm a bus driver who has to drive, because bet you thought I'd forgotten.
Başka bir iş bulabilirim, evet ama otobüs kullanması gereken biriyim bahse girerim, unuttuğumu sandın.
He was a bus driver.
Otobüs şoförüydü.
THE BUS DRIVER IS VERY ANGRY.
Şoför fena halde sinirli.
A US sailor, Trailways bus driver.
Bir tane bahriyeli, bir tane uzun yol otobüs şöförü.
Who do you think you are, some bus driver? !
Kim olduğunu sanıyorsun sen, otobüs şoförü mü?
I'm the bus driver here for the Sorels.
Ben Sorels grubunun şoförüyüm.
There's been talk about Leif, the bus driver, replacing me in goal.
Otobüs şöförü Leif'i, yerime geçirecekler deniyor.
Egg Shen, bus driver.
Egg Shen. Otobüs şoförüyüm!
Bus driver.
Otobüs şoförü.
Like you is the bus driver to there?
Bizi oraya götürecek olan otobüs şoförü müsün?
The bus driver had a nervous breakdown, so we had to drive the bus ourselves, so, um, if anybody calls and accuses me of locking the driver in the bathroom and taking the bus on a joy ride, now you know it's not true.
Otobüs şoförü sinir krizi geçirdi, böylece otobüsü kendimiz sürmek zorunda kaldık, şayet eğer biri ararsa ve beni, şoförü banyoya kilitleyip otobüsü gezintiye çıkarmaktan suçlarsa, şimdi biliyorsunuz ki bu gerçek değil.
The bus driver said it might rain, but I said I didn't care.
Otobüs şoförü yağmurun yağabileceğini söyledi, ama ona umursamadığımı söyledim.
"Bus driver finds Grover's Bend"?
"Otobüs şoförü Grover's Bend'i keşfetti" mi?
the bus driver's head, the brains - on-the-window shot, the viscera - on-the-visor shot.
Otobüs şoförünün kafası. Camda beyin parçaları. Kamera üzerinde iç organlar hani.
The bus driver lied to us.
Otobüsün sürücüsü yalan söylemiş.
Bus driver lied to us.
Otobüs sürücüsü yalan söyledi.
I thought they'd want mine on here for the traditional "mommy takes bus driver to dinner, dancing and Jacuzzi" interlude.
Geleneksel "Anne servis şoförünü akşam yemeğine, dansa ve jakuziye götürür" piyesi için istediklerini sandım.
Yes, hail to the bus driver... bus driver man.
Evet, yaşasın otobüs şoförü otobüs şoförü.
You're not sorry you got stuck with a bus driver, are you?
Bir otobüs şoförüyle evlendiğin için pişman değilsin değil mi?
Don't take it out on me cos you're a bus driver.
Otobüs şoförü olmanın acısını benden çıkarma.
- You Lorenzo the bus driver's kid?
Sen otobüs şoförü Lorenzo'nun oğlu musun? Evet.
[Bus Driver] I'm taking you onwards.
Sizi ileri götürüyorum.
You're the bus driver.
Sen otobüs şöförüsün.
We can't make a phone call. We can't... Punch some bus driver in the chops.
Telefon edemeyiz.Biz... bir otobüs şöförünü yumruklayamayız.
You know, the bus driver said we could just take over his body.
Biliyorsunuz, otobüs şöförü onu ele geçirebileceğimizi söyledi.
He's A Bus Driver.
Otobüs şoförü.
You think if you pick up all the bus driver's teeth, they'll give you another medal?
Şoförün bütün dişlerini toplarsan sana bir madalya daha verirler mi?
Hey, I dare you to throw your sandwich at the bus driver.
Bahse varım otobüs şöförüne sandviçini atamazsın.
Could you find room for a school bus driver and a couple of air traffic controllers?
Okul servisi şoförüne ya da birkaç hava trafik kontrolörüne uygun yeriniz yok muydu?
I'm afraid that does not prove the bus conductor had the features of the hearse driver or that he said, "Just room for one inside."
Korkarım bu, sürücünün diğeriyle aynı yüze sahip olduğunu yada "içerde sadece bir kişilik yer var" dediğini kanıtlamaz.
Take the Greyhound Bus that leaves Chicago for Indianapolis at 2 : 00 and ask the driver to let you off at Prairie Stop, Highway 41.
Greyhound şirketinin saat ikide kalkan... Indianapolis otobüsüne binip 41. Otobandaki Prairie durağında ineceksin.
A driver outside will take you to the bus.
Bir şoför sizi otobüse götürecek.
I'm the driver too. - Why don't we start in a bus? - Why don't we try the bus?
Neden otobüste başlamıyoruz?
driver : I'm not leaving this bus without authorization.
İzin olmadan bu otobüsü bırakmam.
... wrong with the driver, but at least one car, a Jaguar, has been driven off the road by the speeding bus.
.. sürücünün durumu, ama en azından bir araç, bir Jaguar, hız yapan otobüs tarafından yol dışına atıIdı.
The dead are a female passenger and a driver of another bus, both blown up by the bomber.
Bir kadın yolcu ve bir otobüs sürücüsü ölü, ikisi de bombacı tarafından uçuruldu.