But i'm still here tradutor Turco
358 parallel translation
If madame were still here, I'd go to her, pride or no pride... but as it is, there's nobody.
Madam burada olsaydı, gururumu çiğner, yalvarırdım ama ortalıkta kimse yok.
I love her but, so help me God, if Celia were here, I'd still have to kill her.
Onu seviyorum, yardım et bana Tanrım. Celia burada olsaydı yine de onu öldürmek zorunda kalırdım.
Yeah, you got it, but you won't- - I want to run like crazy, and I'm still here.
Deli gibi koşmak istiyorum ve hala buradayım.
Forgive me if I'm rude, but it's been eight years since my son's death, yet you still keep his photo here like that.
Seni kırıyorsam beni affet ama oğlum öleli sekiz yıl oldu ama sen hâlâ onun fotoğrafını saklıyorsun.
But now that I'm here, I still wish it.
Ama buraya geldim ve hâlâ aynı şeyi istiyorum!
Your courage is great... but I am still here.
Sizin cesaretiniz büyük... ama ben hala buradayım.
My knee is badly sprained... but I'm still useful around here.
Dizim kötü burkuldu, ama burada hala işe yarıyorum.
But good friends from the law court still visit me here from time to time when I'm in a state to speak to them.
ama mahkemedeki dostlarım beni ziyaret ediyor. Her akşam bir ikisi gelir.
I could still be in bed... but I'm here to help you!
Şu an uyuyor da olabilirdim, ama sırf size bir şeyler öğretmek için kalktım geldim!
But Drew's still here, and you're both still alive, and... and I'm still here.
Ama Drew hâlâ burada, ikiniz de hâlâ hayattasınız ve ben de hâlâ hayattayım.
But I will still be here.
Ama ben burada kalacağım.
But happily I'm still here..
Ama ne mutlu ki, ben buradayım.
You know why I'm here, but you still let me stay.
Neden burada olduğumu biliyorsun, ama hala benim söylememi istiyorsun.
Well. I'm still here and so are you, but we oughtn't both to be here.
İkimiz de şu anda buradayız, ama bu böyle olmamalı.
I know that what happens in movies isn't real but I'm still hopelessly superstitious and I want to see if you're still here on earth
Senin hâlâ hayatta olduğundan emin olmak istiyorum.
Well, maybe, but I'm convinced the uranium is still here.
Belki de ama ben hala uranyumun buralarda biryerde olduğunu düşünüyorum.
- You and Brandon. - We were. But he's out here where it's like paradise, and I'm still back there where the only reason people wear sunglasses this time of year is so they don't go snow-blind.
Ama o burada 291 00 : 21 : 37,816 - - 00 : 21 : 39,943 cennet gibi bir yerde, ve ben hala yılın bu zamanlarında insanların güneş gözlüğü takmasının tek nedeninin kar-körü olmamak olduğu yerdeyim.
We do have a bad history, but I'm still here.
Kötü bir geçmişimiz var, ama hala buradayım.
But you're still my blood, and I'm not gonna stand here and watch you destroy yourself.
Ama hala aynı kandanız, ve burada durup kendini yok etmeni izleyecek değilim.
But I am still here.
Ama hâlâ buradayım.
I'm leaving soon, but you'll still be here, you greedy, old man.
Ben yakında gidiyorum, ama sen hala burada olacaksın, seni pörsümüş göt.
I did that here, but it still didn't work out.
Burada yaptım ama hala işe yaramıyor.
But see, I'm still here.
Ama bak, hala buradayım.
But I'll still be here.
Ama ben hala burada olacağım.
But the day after tomorrow I return... and I hope you'll still be here
Ama yarından sonra döneceğim. Umarım hala burada olursun.
# stare up to the stars # # asking why is it real # # all eyes # # but this, I know # # my love can grow # # for still # # i'm here #
# Yıldızlara göz dikmek # # Neden gerçek olduğunu sorarak # # Tüm gözlerin # # ama bu, bildiğim # # aşkım büyüyebilir # # hala # # burda olduğum sürece #
But still, I'm not being fair to Bob if I'm here.
Ama yine de, burda oturmakla Bob'a haksızlık ediyorum.
But each year comes and goes and I'm still here.
Ama yıllar gelip geçiyor ve ben hala buradayım.
They might all be poor and deceived... but since I've been here all I've met are nuts like those... outlaws, fanatics, cops... criminals, spies, revolutionaries... and they're never still!
Hepsi zavallı ve aldatılmış olabilir sevgili Doktor ; ama geldiğimden beri hep böyle delilere rastladım. Kanun kaçakları, fanatikler, polisler, suçlular, casuslar, devrimciler ve hiçbiri uslu durmuyor!
Here's the uterine tissue, but I'm still not clear on what you expect to find.
İşte rahim dokusu. Hâlâ ne bulmak istediğinizi anlayamadım.
In 100 years your petty financial empire will not mean anything... but I'll still be here.
100 yıl içinde işe yaramaz mali imparatorluğunun bir anlamı kalmayacak ama ben hala burada olacağım.
I'll still be here during the day to help your father with his exercises. But nights and weekends it'll just be you two carefree bachelors getting into trouble together.
Elbette gündüzleri burada babanıza egzersizlerinde yardım edeceğim geceleri ve hafta sonları, siz iki bekâr erkek başınızı belaya sokacaksınız.
And no offense to everybody who still works here but you have no idea how good it feels to say that as of this moment I will never have to make coffee again.
ve burda çalışanlar yanlış anlamasın ama şunu söylemek ne kadar güzel bilemezsiniz Şu andan itibaren "Artık kahve yapmak zorunda kalmayacağım."
You want it to go away, but I'm still here.
O resmin kalkmasını istiyorsun ama ben hala buradayım.
But I'm still here.
Ama hala buradayım.
But I'm still here.
Ama hala fotoğraftayım.
Neelix, you still don't know how to make a pizza... but I'm glad you're here.
Neelix, sen hala bir pizzanın nasıl yapıldığını bilmiyorsun... ama burada olduğuna memnunum.
Well, it's no 98, but I'm still here.
98 değil ama hala ligdeyim.
The girl that I told you about I still sort of want her back, and I.... Maybe I'm just being really crazy here, but I....
Sana bahsettiğim kız onu halen geri istiyorum, ve ben... belki gerçekten çılgınım, ama ben...
But I'm still here.
Ama ben hâlâ buradayım.
I may be drunk, but I can still send your soul to the next world and leave your body here to rot!
Sarhoş olabilirim, ama hala ruhunu öteki dünyaya gönderebilirim, ve cesedini çürümek üzere burada bırakırım!
We probably have an equal number of animals in the intensive care unit still being treated now that we hope will do better than these, but statistically about 80 percent of the cat attack victims that we see here don " t survive.
Ayrıca yine bir bu kadar hayvanı... yoğun bakım ünitesinde hayatta tutmaya çalışıyoruz. Ama istatistiksel olarak kedi saldırılarına... maruz kalanların % 80'i ölüyor.
Yeah, well, it could just still be a concept I could just be going plain old bonkers here, but I guess that's about time for that to happen.
Evet, şey, bir düşünce olarak kalabilirdi, ben de bu çılgınlıkla yaşamayı sürdürürdüm, ancak sanırım bunlar gerçekleşmek üzere.
" What matter here if I be still the same... and what I should be all but less than he... whom thunder hath made greater.
" " Ben hâlâ aynı olacak isem, ve yıldırımın ondurduğunun altında olacaksam, burada olmamın önemi nedir ki?
But when I come back you'll still be here?
Döndüğümde burada olacak mısın?
Well, precisely, I'm here to save... save my farm and bring home money, but still... ls saving France something too?
Siyasal alanda tanınmalı ve Belediye Binasında kendimize yer bulmalıyız. Eşit ücret ve daha kısa çalışma süresi talebinde bulunmaktayız. Kadınlar kendi atölyelerini organize etsinler.
Listen, Angleman can talk all he wants, but I'm still in charge till the brass gets here.
Dinleyin. Engleman dilediğini söyleyebilir. Ama üst rütbeliler gelinceye kadar emir-Komuta bende ve ben aksini söylüyorum.
Because, Joey, if you're going through a particular situation right now and you need somebody to talk to somebody to shed light, but yet who's still uninvolved I just wanted to let know I'm here.
Joey, şu anda özel bir durum içindeysen ve konuşacak, duruma ışık tutacak ama olaya karışmamış birine ihtiyacın varsa burada olduğumu bil.
Yes, I'm still here but I can't get to you.
Evet, hala buradayım ama sana ulaşamıyorum.
I'm still here. But I still can't get to you.
Hala buradayım Ama hala size ulaşamıyorum.
But still, I'm looking at you, and you got all this already... and you're sitting here with me, working with a partner... in the city where you live, on a job that's gotten more complicated... than you thought it was gonna be.
Ama yine de, sana bakıyorum, ve sen bunlara zaten sahipsin... ve burada benimle oturuyorsun, ortağınla beraber... yaşadığın şehride çalışıyorsun, ve bu iş düşündüğünden çok daha... karmaşık bir hale geldi.
but i'm going 29
but i'm sorry 142
but i'm not 551
but i'm not interested 30
but i'm tired 27
but i'm 401
but i'm hungry 38
but i'm not stupid 33
but i'm here now 110
but i'm done 25
but i'm sorry 142
but i'm not 551
but i'm not interested 30
but i'm tired 27
but i'm 401
but i'm hungry 38
but i'm not stupid 33
but i'm here now 110
but i'm done 25