English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / But i didn't care

But i didn't care tradutor Turco

293 parallel translation
I warned you, but you didn't care.
Seni uyarmıştım ama umursamadın. Onunla ilgili değil.
Well, I knew it wasn't right, but I didn't care.
Uygunsuz olduğunu biliyordum ama umurumda değildi.
... but this time, I didn't care.
Fakat bu sefer umursamadım.
The stakes were $ 50,000, but they were the life of a man, too. A man who'd never done me any dirt, except... he was married to a woman he didn't care anything about. And I did.
Ortada 50 bin dolar vardı ve bir adamın hayatı bana hiç bir zararı okunmamış bir adamın önemsemediği ama benim önemsediğim bir kadınla evli olması dışında.
Yes, more years ago than I care to remember but you didn't come in here just to remind me of that.
Evet, anımsayamayacağım kadar uzun yıllar geçti. Herhalde buraya bunu anımsatmak için gelmedin.
If Miss Havisham had liked me, I should have been provided for, perhaps even engaged to Estella, but I didn't care for her.
Bayan Havisham benden hoşlanmış olsaydı, himayesine alacaktı. Estella ile bile nişanlanırdım.
It was the bottom of the barrel, and I scraped it, but I didn't care.
Dibi bulmuştum, kimin için olsa çalışıyordum ama bu umurumda değildi.
But I didn't care, Anna.
Ama umursamadım Anna.
I heard the rumours that people were spreading about me but I didn't care
İnsanların benim hakkında ne konuştuklarını biliyorum. Ama umrumda değil.
- She didn't want to offend you... and I was wrong not telling you before, but with all those... receptions and trips, you won't have time to take care of her.
Annem eminim seni üzmek istemedi. Ben de istemem. Her halde bilirsin.
But I didn't care.
Fakat bunu hiç önemsemedim.
Oh, I don't think I care to have you depend on my opinion there, Miss Wilkinson, but if it didn't you'd be ruined.
Oh, burada sizi benim görüşüme inandırma peşinde değilim, Bayan Wilkinson, fakat eğer uzun sürmezse, mahvolursunuz.
But I didn't care.
Ama umurumda değil.
Amadeo persuaded me, in order to keep the apartment, which was very nice ‒ a little far away, but since I had the motorcycle now, I didn't really care.
Çok hoş bir daire. Şehrin biraz dışında. Ama motosikletim olduğu için tramvaya binmek zorunda değilim.
I was happy. Since then, I didn't care about anything in the world but you.
Trompet çalarak para kazandım ve annem gibi kadınları satın aldım.
Whatever you want, captain, but look, I didn't mean no harm by that, and- - I'm gonna take care of everybody. That's my job.
Nasıl isterseniz, Yüzbaşı, ama bakın, kötü bir şey kastetmedim ve- -... herkesle ilgileneceğim.
Sorry I didn't make my move any quicker... but I had to be sure they Was in no mood to care.
Üzgünüm, daha çabuk müdahale edemedim ama onların tamamen iptal olduklarından emin olmalıydım.
I wish I didn't care, but he drives me crazy.
Keşke umursamasaydım, ama beni deli ediyor.
I even lied to them, but they didn't seem to care.
Hatta yalan bile söyledim ama pek de umurlarında olmadı.
I mean, I didn't know you and I didn't care, but now...
Yani, sizi tanımıyordum ve umurumda değildiniz ; fakat şimdi...
But I didn't care.
Ama yine de umursamadım.
But I didn't care because - because I loved you :
Ama aldırmadım, çünkü çünkü, seni seviyordum.
I didn't care, but Oscar felt so awkward asking me for money.
Ben aldırış etmesem de, Oscar benden para istemekle çok mahcup olmuştu.
I knew my parents would be waiting, but I didn't care.
Annemle babamın beni beklediğini biliyordum, ama önemli değildi.
I wish to God I didn't care about anything but my magic!
Tanrı'dan, sihrimden başka bir şeyi önemsememeyi diledim. Ama yaptım!
I said I didn't care, I was just an adventuress but she wouldn't understand because she had no sense of humor.
Ben ise önemsemediğimi, maceranın ruhumda olduğunu söyledim. Ama duygusuz biri olduğu için hissettiklerimi anlayamıyor.
Oh? But I didn't care for it much.
Fakat çok fazla hoşlanmıyordum.
- He offered money but I didn't care.
Sana ve Polonya'lı arkadaşlarına ihtiyacım var.
The bus driver said it might rain, but I said I didn't care.
Otobüs şoförü yağmurun yağabileceğini söyledi, ama ona umursamadığımı söyledim.
Well, I knew I was going to have to take care of the dog, but I didn't know it was going to be in a place that was huge and kind of like a mausoleum and is stuck way out in the middle of the moors.
- Köpeğe bakmam gerekeceğini biliyordum ama bunu devasa bir mozoleye benzeyen bir evde ve ıssız bir bataklığın ortasında yapmam gerektiğini bilmiyordum.
I went up against the D A himself, but I didn't care... because I trusted you, because I believed in you... because I thought there was a bond between us.
Bizzat Baş Savcıyla takıştım, ama önem vermedim... çünkü sana güveniyordum, çünkü sana inanıyordum... çünkü aramızda bir bağ olduğunu düşünüyordum.
But by then, I didn't care.
Ama o zamanlar umurumda değildi.
But I didn't care because I was happy.
Ama umurumda değil çünkü mutluyum.
But I didn't care what any of them said. It was no place I could get used to.
Ama onların söyledikleri umurumda bile değildi.Ben böyle bir yere asla alışamazdım.
But it doesn't mean I didn't care.
Ama bu seni önemsemiyorum demek değil.
Well, I cared, but I just didn't "care," care, you know.
Misina düğümleniyor.
Everyone said it was a stupid move, but I didn't care because I loved you and wanted to see you pull yourself out of this funk that you've been in since that whore dumped you so many years ago.
Herkes aptal bir hareket olduğunu söyledi ama ben aldırmadım çünkü seni sevdim ve senin... yıllar önce o kaşar, terk ettiğinde girdiğin hissizlikten kurtarmanı görmek istedim.
I never really knew why she came back, but I didn't care.
Neden geri döndüğünü gerçekten öğrenemedim ama umursamıyordum.
I was called Dr Mengele, Dr Frankenstein, but I didn't care.
Bana Dr. Mengele, Dr. Frankenstein adlarını taktılar, umursamadım.
I didn't know her very well, but I'd be honored to take care of her crew.
Onu iyi tanımıyorum ama mürettebatını ağırlamaktan onur duyarım.
But what I did not get, she didn't care.
Ama anlayamadığım şey şuydu. Bunları önemsemiyordu.
It only went up to T, but I didn't care.
Yalnızca T'ye kadardı ama pek umursamıyordum.
But I didn't care, and Young-hae chose me
Ama ben umursamadım, Young-hae beni seçmişti.
I wouldn't have anything to do with anybody who didn't care about you, but he does.
Hayatım, seninle ilgilenmeyen biriyle ilişkim olmasına izin vermezdim. Ama o ilgileniyor.
I didn't dream anything about an aqua suit... or a lavender shirt, but you did take care of Mom.
Gıcır takımlar ve lavanta renkli gömlekler hayal etmemiştim. Ama annemle ilgilenmişsin.
I thought we were leavin in a bad way... but Victor didn't seem to care a bit.
Kötü bir şekilde ayrıldığımızı düşünüyorum. Fakat, Victor'un umrunda bile değildi.
I wanted to take care of her, but she said she didn't need that.
Onunla ilgilenmek istedim ama o buna ihtiyacı olmadığını söylemişti.
Hi, Bryan Trenberth, I don't care if you like me or not... but we didn't bring a snack this week'cause my wife is as busy as hell... and she brought a perfectly fine snack last week... and if it's not on your stupid list... 'I'm sorry, but that's your problem.'
Merhaba, Bryan Trenberth, beni sevip sevmemen umrumda değil... ancak bu hafta atıştırmalık bir şeyler getirmedik çünkü eşimin işi başından aşkın... ve geçen hafta gayet güzel şeyler getirmişti... ve eğer bunlar senin listende yoksa... üzgünüm, fakat bu senin sorunun.
Everyone laughed at me, but I didn't care because it was so funny.
Ama bunu hiç umursamadım çünkü çok eğlenceliydi. - Evet anlıyorum.
I don't want to die but I didn't care enough to run.
Jack, ölmek istemiyorum ama o an kaçacak kadar umursamadım.
Not only didn't I know what he was gonna say not only didn't I care what he was gonna say but if he had sat here while I typed his testimony for him I wouldn't have understood what he was gonna say!
Sadece ne söyleyeceğini bilmediğimden değil, ne söyleyeceğini umursamadığımdan da değil,... eğer o burada oturup ben onun ifadesini yazarken bile ne söyleyeceğini bilemezdim!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]