But it's over tradutor Turco
2,677 parallel translation
I really hoped that everything would blow over, but it's not.
Gerçekten her şeyin sona ereceğini sandım, ama ermedi.
This operation may be only scheduled to last 8 weeks, but I intend to get in as much flight time as I can before it's over.
Bu operasyon sadece sekiz haftalık bir süre için planlanmış olabilir ama bitmeden önce olabildiğince çok uçuş yapma niyetindeyim.
But it's over, they got the guy, right?
Adam yakalanmış.
I know it doesn't feel that way'cause there's teen moms on tv and all over the covers of tabloids, but I don't want you anywhere near it.
Öyle hissetmediğini biliyorum, çünkü, televizyonda genç anneler var ve tüm magazin kapaklarındalar, fakat, seni oraların yakınında bile görmek istemiyorum.
It's just my feeling, but I wonder if she was able to contact your father over the phone.
Bu benim düşüncem ama prensesin babanla telefonda görüşüp görüşmediğini merak ediyorum.
But I can't let you pursue it to the point where it's taking over your life or interfering with your schoolwork.
Ama okulunu yahut hayatını etkileyen bir noktaya gelmişse bunu daha fazla sürdürmene izin veremem.
IT'S TOO COLD FOR BUGS OVER HERE, BUT IN ONE OF DEWEY'S BOOKS, I READ ABOUT BUTTERFLIES.
Böcekler için buralar çok soğuk, ama Dewey'in kitaplarından birinde, kelebekler hakkında birşeyler okumuştum.
It's different in every culture. And it has changed over the years.. But it has always required youth.
Bu her kültürde farklıdır..... ve zamanla değişikliğe uğradı ama hep gençleri gerektirdi.
When we re-built the tire section... we put shelving over the trash chute, but we never sealed it off.
Lastik kısmını yaparken çıkışın üstüne çöp kutuları koyduk ama kapıyı kilitlemedik.
Well, I thought we could do it in that nice field, but if you're gonna shoot me in the back, then let's get it over with.
Yani bunu arkadaki arazide yaparsin diye dusundum, ama beni arkadan vuracaksan durma burada bitir.
Listen, you guys are starting up a democracy over here. But democracy isn't just about switching governments, it's about... it's about business.
Dinle, siz çocuklar burada bir demokrasi başlattınız, ama demokrasi yanlızca hükümetleri değiştirmek için.
He's trying, but it's not all rainbows and unicorns over there, you know?
Jesse çabalıyor ama hayat bir peri masalından ibaret değil, tabii.
It's almost over. With a happy ending. But before you go home, I want to show you something.
Neredeyse bitti hem de mutlu sonla ama eve gitmeden önce sana göstermek istediğim bir şey var.
- I know it didn't work out between us but, please, do try and get over it.
Biliyorum çok anlaşamadık seninle ama lütfen aşmaya çalış.
But with proper therapy it's likely you'll recover a large portion of your memories over time.
Ancak uygun terapiyle anılarınızın büyük bir bölümü zamanla yerine gelecektir.
I know you've been very worried about Ingel, but - it's over now.
Ingel hakkında epeyce endişelendiğini biliyorum ama artık bitti.
It's good to understand your predicament but... it's foolish to cry over it.
Bu zorlugu kavraman icin iyidir ama... ama durumun uzerine aglamak aptalliktir.
Don't take this the wrong way, but at your age, it's sad to think it's all over.
Yanlış anlama ama senin yaşında, her şeyin bittiğini bilmek üzücü.
It was fifth grade econ, but this is something we've seen over and over again.
5. sınıfta öğretiyorlar ama bu durum sürekli karşımıza çıkan bir durumdur.
But if it happens again, if Markie's game gets knocked over... they're gonna know it was Markie and Markie's gonna take the fall for it.
Ama bu tekrar olursa, eger Markie'nin oyunu bir kez daha yikilirsa... bunu yapanin Markie oldugnu bilecekler. ve Markie bunun bedelini ödeyen kisi olacak.
But Mom, it's the weekend. The weekend is over.
- Anne, haftasonundayız ama!
Yes, the IRA does continue to insist it's serious about peace, but a lot of people are going to find that hard to credit when the organisation appears to be tying to send young men and women over here to place bombs on the London transport network.
Evet, İrlanda Kurtuluş Örgütü barış için ısrarcı olduğunun altını çizmeye devam ediyor görünüşe göre örgüt genç adam ve kadınları Londra toplu taşıma ağına bomba koymaya gönderiyor... bu nedenle birçok insan buna inanmakta güçlük çekiyor.
I mean, she'll come over and let me eat her out sometimes, but it's not serious.
Yani, arada bir uğruyor ve beni becermesine izin veriyorum. - Ama ciddi bir şey değil.
No, no, but it's, you know, it's been all over the news, so...
Hayır ama haberlerde veriyorlar.
Yeah, but that's just it. I did come over last night.
Evet ama olay da bu ya, dün gece geldim.
- Over there but it's locked.
Orada ama orası kilitli.
OK, Marty, I know it's over a year ago, but I need you to fucking think, OK?
Tamam Marty, biliyorum bir yıldan fazla oldu,..... ama bu lanet şeyi iyi düşünmelisin, tamam mı?
But he's tough, he'll get over it, have him come see us.
Ama dayanıklıdır, bunları aşar, ona bize uğramasını söyle.
But he's such a greedy prick that if he finds out that he can make an extra percentage by fucking someone over, I guarantee you, he will do it.
Ama öyle açgözlü bir orospu çocuğu ki... dolandırarak payını arttırabileceğini bilse... garanti veriyorum yapar.
I don't know what your problem is webs, but if you wanna throw down, let's get it over with.
Sorunun ne bilmiyorum örümcek, ama eğer meydan okumak istiyorsan, şu işi çözelim.
I hacked into G.G.'s web site a few months ago when she obviously skipped town and none of you noticed, and honestly, guys, the experience has been wonderful, but it's just as well it's over now.
Birkaç ay önce Dedikoducu Kız'ın sitesini "hack" ledim. Hiçbiriniz fark etmediniz, o belli ki şehri terk etmişti, ama cidden, bu benim için harika bir tecrübe oldu. - Ama artık sona erdi.
'Pass me over.'All right, but there's a mute button, and I will use it.
- Benden bu kadar. - Pekâlâ. Ama burada bu ses kapama tuşu var ve kullanırım.
Guys, it's really nice to be fought over but, you know, let's not ruin the bromance.
Beyler, adınıza kavga edilmesi hoş ama arkadaşlığınızı mahvetmeyin.
It's a nightmare, but it's over.
- Bu bir kâbustu ama bitti.
I know it is frustrating, and it's scary, but this is not over and we can still win!
Bunun sinir bozucu ve korkutucu olduğunu biliyorum ama bu iş daha bitmedi ve hâlâ kazanabiliriz.
But it's over now.
Ama artık bitti.
I fully understand your anger, but I think it's no big deal......no need to over-dramatize an uncomfortable situation.
Öfkenizi tamamen anlıyorum ama büyütülecek bir şey olmadığını düşünüyorum. Bu nahoş durumu aşırı dramatize etmeye gerek yok.
I'm gonna look her in the eye, and I'm gonna say, "Honey, we had a good run, but it's over now."
Gözlerinin içine bakacağım ve diyeceğim ki, "Tatlım, çok iyi bir başlangıç yaptık fakat bitti."
Honey... We had a good run. But it's over now.
'Tatlım, iyi bir başlangıç yaptık fakat bitti'.
But when we are alone, we'll be like strangers to one another, and it will stay that way until I say it's over.
Ama yalnız kaldığımızda birbirimize karşı yabancı gibi olacağız ve bu ben diyene kadar böyle olacak.
* And the arms of the ocean are carrying me * * and all this devotion was rushing over me * * and the question to heaven * * and it's over * * but I'm not giving in * Hi, hales.
Selam, Hales.
But it's over right now. The negative side effects of medical marijuana, folks.
İşte medikal esrarın olumsuz sonuçları, millet.
- Well, I hate to break it to you, - but it's all over your face, you're scared.
Seni kırmak istemem ama korktuğun yüzünden okunuyor.
Look, Wade, I know we sent you those shoes as a good-luck gesture, but w-we talked it over, and you can't do this.
Bak, Wade, iyi şanslar dilemek için sana o ayakkabıları yollamıştık ama üzerinde bir daha düşündük. Yapmamalısın.
And now it's over, and there's no one to blame but me.
Her şey bitti ve kendimden başka suçlayacak biri yok.
- It's over there, but...
- Orada, ama...
But it's not over.
Ama hiç sona ermemiş.
But it's over for me.
- Ha, tabii ki. Ama benden geçti artık.
Rumor has it that he has hideouts all over the South Side, but...
Duyduğuma göre, güney yakasının her yerinde gizlenebileceği yerler varmış.
But it's over.
Ama bitti artık.
I think I'm in the middle of a lot of things, but Don told me that I was just supposed to hand it over.
Tamamlanmamış bir sürü şey var ama Don olduğu gibi sana vermemi istedi.
but it's over now 68
but it's ok 45
but it's okay 243
but it's hard 35
but it's mine 36
but it's not too late 21
but it's not easy 20
but it's funny 23
but it's not bad 18
but it's not a big deal 20
but it's ok 45
but it's okay 243
but it's hard 35
but it's mine 36
but it's not too late 21
but it's not easy 20
but it's funny 23
but it's not bad 18
but it's not a big deal 20
but it's not 463
but it's 672
but it's cool 35
but it's not working 36
but it's worth it 73
but it's not your fault 28
but it's the truth 86
but it's true 381
but it's fun 36
but it's not good 21
but it's 672
but it's cool 35
but it's not working 36
but it's worth it 73
but it's not your fault 28
but it's the truth 86
but it's true 381
but it's fun 36
but it's not good 21