Byes tradutor Turco
286 parallel translation
Now, Mr. Robinson, I think we'll make it bye-byes.
Bay Robinson, haydi iyi geceler.
A blanket for the commodore, and we'll all go to bye-byes.
Kaptana bir battaniye verin de yatalım.
Beddy-byes.
"Uykuş vakti"
I've said my good-byes to these here people.
Bu insanlara veda etmiştim bile.
Make the good-byes short.
Vedaları kısa kesin.
I don't want any good-byes or memories to leave behind when this is over.
Vedalaşmak, ya da her şey bittiğinde... geride bırakacak hatıralar olsun istemiyorum.
Beddy-byes.
Biraz dinlenelim.
I must still say a few good-byes.
Hala veda etmem gereken bir iki kişi var. "
A few good-byes. "
Veda etmem gereken bir iki kişi. "
You talked about your work, your good-byes.
İşinden veda etmelerden falan fazlaca sözediyorsun.
I must say a few good-byes. "
Hala veda etmem gereken bir iki kişi var. "
No good-byes.
Hayır, elveda yok...
- No need for good-byes.
- Hayır, kimseye saygılarımı iletmeyeceğim.
No end at all No sad good-byes
"Hiçbir şey bitmedi Hazin uğurlamadan"
- No, I hate good - byes.
- Olmaz. Vedaları hiç sevmem.
Now then, have you said your good-byes?
Öyleyse, vedalarınızı ettiniz mi?
Then you've gotta go to bye-byes.
Sonra yatacaksın.
The first is upstairs waiting for the survivors... to say their good-byes.
Bu birincisi geride kalanlara veda etmek için üst kata çıkmayı bekliyor.
- Beddy-byes. Let's go.
- Bay Wilde?
I don't like good-byes on the top step.
Son basamaktaki vedaları sevmem.
Let's not have any big good-byes or anything.
Öyle büyük vedalar filan etmeyelim.
Go to bye-byes...
Güle güle.
No long speeches, no good-byes.
Ne uzun konuşmalar, ne veda sözleri.
I'm not very good at good byes.
Ben "hoşça kalın" demekte pek başarılı değilimdir.
Time for beddy-byes!
Yatma zamanı.
Stop with the good-byes!
Hoşçakal demekten vaz geç!
Let me say, my good byes in peace.
Bırak da kendisine huzur içinde veda edeyim.
Do not understimate any pass-byes.
hiç kimseyi atlama.
I never liked good-byes.
Hiçbir zaman elvedaları sevmedim.
I said I always have trouble with good-byes.
"Güle güle" demek bana hep zor gelmiştir.
I wanna stay here and have really good screwing bye-byes.
Hayır, gitmek istemiyorum, burada kalmak istiyorum. Sid. Sid.
You know, good-byes aren't forever.
Biliyorsun ayrılıklar sonsuza kadar sürmez.
Sweetie, you're supposed to be beddy-byes.
Tatlım, uyuyor olman gerekirdi.
I don't do good-byes, Charlie.
Ben elveda diyemem, Charlie.
- I said I don't do good-byes.
- Elveda diyemeyeceğimi söylemiştim.
You two better say your good-byes.
Vedalaşsanız iyi olur.
I'm going to beddy-byes.
Ben yatağa yollanıyorum.
I'm gonna say some good-byes.
Gidip vedalaşayım.
Have you said your good-byes to the light?
lşığa veda ettin mi?
By then, They were both as deaf as posts, so, they'd lie there, Shouting their love and their good-byes to each other.
O zamanlar, ikisi de küp gibi sağırlardı, o yüzden orada yatıp, birbirlerine aşklarını ve vedalarını haykırmışlardır.
No good-byes.
Veda etmek yok.
Good-byes are...
E-e-e-elvedalar...
I'm saying good-byes are hard.
Ben e-elve-daların zor olduğunu söylüyorum!
Life is filled with good-byes, Eve... a million good-byes... and it hurts every time.
Hayat elvedalarla doludur Eve. Milyonlarca elveda.
You know, good - byes really suck.
Bilirsiniz, vedalar berbattır.
I'm not very good at good-byes, dear, so I think you should go now.
Veda etmeyi pek beceremem canım, bu yüzden bence gitmelisin.
This is no time for long good-byes, asshole.
Uzun vedalaşmalar için zamanımız yok pislik.
There are more good-byes, and no fewer catastrophes.
Ve felaketler de azalmıyor.
Running away once again with no good-byes though I know how much you like them, Agrado. "
tekrar vedalaşmadan kaçıyorum... biliyorum ne kadar sevdiğini böyle şeyleri, Agrado.
We've said our good-byes, and we're ready to start chasing our theories about the Borg.
Hoşçakalın dedik ve Borg hakkındaki teorilerimize başlmaya hazırız.
- Off to beddy-byes.
- İyi geceler vedası.