Cada tradutor Turco
89 parallel translation
Not at the Thermal, not at the Fabius, and not at the Two Worlds.
Kaplıcada değil, Fabius'da değil, İki Dünya'da da değil.
As for the sword, well, that takes time.
- Kılıcada yakın zamanda hakim olursun.
After the mud bath, ten minutes in the mineral water as prescribed...
Çamur banyosundan sonra da kaplıcada banyo yazdım reçeteye.
- I'll wait for you at the spring.
- Sizi kaplıcada bekleyeceğim.
Cada pe rsona es un mmhundo.
"Her insan kendi içinde bir dünyadır."
But I also heard he's not very reliable.
Ayrıcada hiç güvenilecek biri değilmiş.
They called me "Mrs." in the hot spring.
Kaplıcada kocam olduğunu sandılar.
- Stile, achmile, you stink too.
- Stil, mitil, ayrıcada iğrençsin.
Not the kind at hot springs.
Yok, kaplıcada pişenleri!
I haven't seen you around the old spa lately.
Son zamanlarda seni kaplıcada görmüyorum.
What happened in that spa?
O kaplıcada neler oldu?
You can't barge into people's lofts wanting sex then changing your mind, saying they've been at day spa for a week.
İnsanların evlerine seks isteyerek dalamazsın sonra fikir değiştirip, günlük kaplıcada bir hafta geçirdiklerini söyleyemezsin.
- You have been at a day spa for a week.
- Günlük kaplıcada bir hafta geçirdin.
Con cada partida lo pones en peligro.
Her defasında onları tehlikeye sokuyorsun.
Cada mañana se abría la puerta del barracón y ellos hacían salir a unos cuantos, primero los viejos, después nuestros padres, los hermanos mayores.
Her sabah göçmenlere kapılar açılır. Ve onlardan birçoğu getirilir. Önce en yaşlıları...
Así cada día un número, o dos.
Her gün yeni bir iki numara.
- She's at a spa in the Berkshires.
- Berkshires'da bir kaplıcada.
I never get caught.
Ayrıcada her seferinde polisi atlatmayı başarıyorum.
We were supposed to spend the day together at the spa!
Günü birlikte kaplıcada geçirecektik!
She's still at the spa.
Hâlâ kaplıcada.
No can do. We could lose the afternoon in their state-of-the-art day spa they built.
Mükemmel kaplıcada bütün öğleden sonrayı kaybedebiliriz.
She's recovering at a spa.
Bir kaplıcada kendine geliyor.
Aren't you at the spa?
- Kaplıcada değil misin?
You were supposed to meet me at the spa.
Benimle kaplıcada buluşacaktın.
But also something really bad.
ama ayrıcada kötü olan bir şey
So what exactly do you girls do at a health spa?
Kaplıcada ne yapacaksınız bakayım?
What I said at the spa, it was only the anger talking.
Kaplıcada söylediklerim, sadece sinirlenmiştim.
He wants to check out some hot springs near Estacada, camp out tonight.
Daketa yakınlarındaki kaplıcada kamp yapmaya çağırıyor.
Danos hoy nuestro pan de cada día y perdona nuestras ofensas...
"Bugünü doğdukları gün say ve günahlarımızı bağışla..."
- "Quiero agradecer a todo el publico latino que nos acompaña cada semana."
"Quiero agradecer a todo el publico latino que nos acompaña cada semana."
A-bra-cada-bra.
A - bra - cada - bra.
Well, my dad's in Tokyo on business, and my mom's at the spa,
Babam Tokyo'da işi var, annem de kaplıcada,
I hope you're having a great time at the spa.
Umarım kaplıcada iyi vakit geçiriyorsundur.
Kitty, what the hell is happening at that spa?
Kitty, o kaplıcada neler oluyor?
Now, while I count from 10 to 7 from 10 to 7, con cada número your body is getting rigid and heavy.
Şimdi, ben 10'dan 7'ye doğru saydıkça, her sayıyla birlikte bedenin katılaşacak ve ağırlaşacak.
She's at some friggin'spa.
Kadın kahrolası bir kaplıcada.
At the spa getting shined and buffed. What's up?
Kaplıcada masaj yaptırıp cildimi güzelleştiriyordum.
At the spa she kept saying that she wanted to go back to happier times, like when you were younger.
Kaplıcada sürekli eski mutlu günlere dönmek istediğini söylüyordu sizin küçük olduğunuz zamanlara.
It wasn't like we were hanging out in the spa together. Whatever.
Kaplıcada beraber takılmaya benzemiyordu.
Are you sure you two won't join me for something at the spa - - facial, moroccan mud wrap?
Kaplıcada bana katılmak istemediğinizden emin misiniz? Cilt bakımı, Fas çamuru banyosu.
Says here to tell his friends he's at a spa.
Burada, yakınlarına kaplıcada olduğunu söyleyin yazıyor.
- He's at a spa.
- Kaplıcada.
Gestating nicely I'm told, though christina is getting a little too comfortable at the spa.
Güzelce büyüyormuş. Gerçi Christina kaplıcada biraz fazla yayılmış durumda.
So Takekiti-san tomorrow will Tateyama to the hot springs.
Takekiti-san, yarın Tateyama'daki kaplıcada olacak.
Group Kinsaku-san go down the pass Dzar. and meet with Takekiti-san Tateyama in the hot springs.
Kinsaku-san ekibi, Dzar'dan aşağı doğru ilerleyin ve Tateyama'daki kaplıcada Takekiti-san'la buluşun.
Girl, you need a day at the spa.
Kızım, kaplıcada bir gün geçirmelisin.
Did you guys hear what they have in the spa?
Kaplıcada neler olduğunu duydunuz mu?
Felix insisted I have spa weekend before filming started.
Felix, film başlamadan önce hafta sonunu kaplıcada geçirmem için ısrar etmişti.
He is at a Spa in Tahoe with little Stevie.
Küçük Stevie ile Tahoe'da kaplıcada.
We missed you at the spa. how was your day?
- Merhaba. Kaplıcada gözlerimiz seni aradı.
Cada song that I hear it makes think me about ti.
Hadi, yatağa gel.