Calico tradutor Turco
105 parallel translation
I see... that we want to produce... not only calico... but also the machines, needed to produce calico
Görüyorum... biz üretmek istiyoruz... sadece patiska... ama aynı zamanda makineleri, patiska üretmek için
- Knives, calico, wool...
- Bıçaklar, pamuk bez, yün... - Ucuz, kalitesiz çöpler.
Oh. That one came from out in the Mojave Desert, a place called Calico.
Elindeki Mojave çölünden, Calico denen bir yerden geldi.
Or Calico.
- Ya da Calico. - Hayır.
Calico's the tail end of creation. Not even the coyotes will stop at Calico.
Calico yaratılışın son bulduğu yer.
Now, Mineral Canyon, that's real pretty.
Kır kurtları bile Calico'da durmuyor. Ama Mineral Kanyonu gerçekten güzel bir yer.
As if calico ain't good enough for burying.
Bu pamuklu bez gömülemeyecek kadar iyi.
Well, now, if that ain't Troop's little ol'twist of calico.
Bak sen, bu Troop'un pilici değil mi?
Just a snip of calico.
Bir parça basma.
It's amazing what an Indian will give up for a Winchester rifle and a bolt of red calico.
Bir Winchester tüfek ve kırmızı kumaş parçası için bile geleceklerdir.
Oh, my best calico skirt
Patiskadan bir etek.
- Calico caught a gopher! - He's got my hair!
Calico bir yer sincabı yakalamış!
Hey, Calico.
Merhaba Calico.
- Calico.
Calico!
Calico, get out of there.
Calico, çık oradan.
Come on, Calico, hurry up.
Hadi Calico, çabuk.
I got grub and tools and blankets and, ah, bolts of calico just in case...
Battaniye ve pamuk-balyası var, tüm durumlar için.
If you don't mind, I could use some of your calico.
- Bu harika. Biraz kumaş kullanabilirsiniz.
He like to give you a new calico.
Sana yeni bir pastika verecek.
You been talking about a new calico.
Yeni bir pastika istiyordun.
Very Well This is calico.
Pekala. Bu sık dokunmuş bez.
Dancing with that piece of calico.
Şu patiskalıyla dans ediyor.
Leave him out! He's chasing that Calico ginch from the track houses again!
Yandaki evden gelen o kaltak sarmanı kovalıyor yine!
This is calico, a hair shirt.
Pamuklu, kıl gömleği bu.
I think it's a calico kitten.
Sanırım, alaca yavru bir kedi.
Can we have a calico kitten?
Alaca bir yavru kedi alabilir miyiz?
Floyd, punch in a calico kitten.
Floyd, Floyd, bir alaca kedi bul.
I can't see one calico kitten.
Bir tane alaca kedi göremiyorum.
The thinking is as of this moment a small calico kitten, sir.
Şu anki düşünce küçük alaca bir yavru kedi, efendim.
- Calico kitten.
- Alaca yavru kedi.
We have a small calico kitten, sir.
Küçük alaca bir yavru kedi var, efendim.
Calico.
Alaca.
Trust me, you're a big ol'calico.
Güven bana, sen koca bir kazanansın.
We got a calico-vision plugged into the black and white TV.
Siyah beyaz TV'ye bağlı bir Atari var. Tanrım.
The sash at the front, lined with calico.
Patiskalı kuşak öne.
How about me and you crack some calico?
Sen ve ben ne dersin?
You can see the striations.
Buradan, Calico Dağlarının şeritleri çok daha iyi görülüyor.
Calico inlet's 15 minutes out.
Calico Körfezi 15 dakika uzaklıkta.
It's a calico. Should I take him?
Onu yakalayayım mı?
I could tell it came from a cat, probably calico.
Yoğunluğu ve rengine bakılırsa siyah, beyaz ve turuncu renkli bir kedinindi.
Won the Calico Beach Classic last week in Santa Barbara.
Geçen hafta Santa Barbara'da Calico Sahili Klasik'i kazandı.
- Make mine calico!
- Benimki pamuklu olsun!
The container was also administering doses of antiproliferatives and... calico-neurin inhibitors.
Konteynır ona ayrıca anti - üreme ve calico - neurin yavaşlatıcı ilaçlar veriyormuş.
So far, we've used over half a mile of cotton wadding and 16 bales of calico, and we're only halfway through.
Şu ana kadar yarım millik pamuk dolgu ve 16 balya bez kullandık. Ve yolun henüz yarısındayız.
"You wish it was made of calico, or madapolam!"
"İstiyorsun ki pazen giyeyim, madapolam giyeyim!"
A few eggheads in the audience may know what calico is, but madapolam?
Seyircilerden iki üç entel "pazen" i bilir ama ya "madapolam" ı?
Calico.
Calico!
Calico!
Calico!
Come here to me.
- Calico!
Good boy.
Calico.
- Calico, stop it.
Kes şunu Calico.