Can i ask you a question tradutor Turco
1,557 parallel translation
- Liam, can I ask you a question? - No, that's inappropriate, too...
Ona bir şey sorman da uygun değil.
Can I ask you a question?
Bir şey sorsam?
Monk, can I ask you a question?
Monk, Sana bir soru sorabilir miyim?
Hey, Rachel, can I ask you a question?
Hey, Rachel, bir şey sorabilir miyim?
So Can I ask you a question?
Pekala bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you a question?
Sana bir soru sorabilir miyim?
- Can I ask you a question, Doc?
- Bir soru sorabilir miyim?
You know - Can I ask you a question?
Bir soru sorabilir miyim?
Hey, Jake, can I ask you a question?
Hey, Jake. Sana bir şey sorabilir miyim?
Father, can I ask you a question?
Peder, bir şey sorabilir miyim?
Can I ask you a question?
Bir soru sorabilirmiyim?
Can I ask you a question? Yes.
- Bir şey sorabilir miyim?
Can I ask you a question?
Bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you a question?
Size bir şey sorabilir miyim?
Can I ask you a question, Dad?
Sana bir soru sorabilir miyim, baba?
Maia, can I ask you a question?
Maia sana bir şey sorabilir miyim?
- Mrs. Canardo, can I ask you a question?
- Bayan Canardo, size bir soru sorabilir miyim? - Evet.
Can I ask you a question?
- Bir soru saorabilir miyim? - Evet.
Can I ask you a question?
Size birşey sorabilirmiyim?
Can I ask you a question?
Soru sorabilir miyim?
Abraham, can I ask you a question?
İbrahim, sana bir şey sorabilir miyim?
Hey, can I ask you a question?
Hey, bir şey sorabilir miyim?
Barney, can I ask you a question?
Barney, sana bir soru sorabilir miyim?
Hello? Can I ask you a question?
Size bir soru sorabilir miyim?
Look, can I ask you a question?
Bak, sana bir soru sorabilir miyim?
Very tricky. - Uncle Kevin, can I ask you a question?
- Bir soru sorabilir miyim Kevin dayı?
Jack, can I ask you a question?
Jack, sana bir soru sorabilir miyim?
- Can I ask you a question? - Sure.
Sana birşey sorabilir miyim?
Hey, Dave, can I ask you a question about women's sexuality?
Dave, sana kadın cinselliğiyle ilgili bir şey sorabilir miyim?
You know what, Glenn, can I ask you a question?
Ne var biliyor musun, Glenn, Sana bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you a question?
Size bir soru sorabilir miyim?
hey, can i ask you a question?
Sana bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you a question?
Bir şey sorabilir miyim?
Ted, can I ask you a question?
Ted, sana bir soru sorabilir miyim?
CAN I ASK YOU A QUESTION, KARL? UH-HUH.
Sana birşey sorabilir miyim Karl?
Can I ask you a question?
Birşey sorabilir miyim?
Hey, can I ask you a question?
Sana bir soru sorabilir miyim?
Ziva, can I ask you a question?
Sana bir şey sorabilir miyim Ziva?
Can I ask you two a question?
Size iki soru sorabilir miyim?
Can I ask you all a question?
Hepinize bir soru sormak istiyorum.
Hey, can I ask you a question?
Ne olmasını istiyorsun?
Can I ask you a question?
Dedektif?
Can I ask you a personal question?
Özel bir soru sorabilir miyim?
Hey, can I ask you a personal question?
Sana kişisel bir soru sorabilir miyim?
Can I please ask you a question?
Sana bir soru sorabilir miyim?
( sighs ) CAN I ASK YOU A... PERSONAL QUESTION?
Sana şahsi... bir soru sorabilir miyim?
General Disarray, can I ask you a scientific question?
General Disarray, sana bilimsel bir soru sorabilir miyim?
Sarah, can I ask you kind of a random question?
Sarah, sana öylesine bir soru sorabilir miyim?
can I ask you a serious question?
Sana önemli bir soru sorabilir miyim?
So, without making things worse, can I ask you a personal question?
Pekala, işleri daha kötü hale sokmadan,... size kişisel bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you a personal question?
Kişisel bir soru sorabilir miyim?