Can i see you again tradutor Turco
434 parallel translation
Sheila, how can I see you again?
Sheila, tekrar nasıl görüşebiliriz?
When can I see you again?
Seni yeniden ne zaman görebilirim?
- Can I see you again?
- Yeniden görüşebilir miyiz?
- Can I see you again sometime? - What for?
- Seni yine görebilir miyim?
When can I see you again?
Seni tekrar ne zaman görürüm?
When can I see you again?
Ben mi, hayır. Ne zaman görüşebiliriz?
When can I see you again?
Sizi bir daha ne zaman görebilirim.
- Oh, look, can I see you again?
- Seni tekrar görebilecek miyim?
Miss Vesari can I see you again?
Bayan Vesari... -... sizi tekrar görebilir miyim? - Asla.
Can I see you again? That is, until you get engaged?
Sen nişanlanmadan önce, bir daha görüşür müyüz?
When can I see you again?
Bir daha ne zaman görüşürüz?
When can I see you again?
Sizi tekrar ne zaman görebilirim?
When can I see you again?
Seni bir daha ne zaman görebilirim?
Can I see you again?
Tekrar görüşür müyüz?
Well look, can I see you again?
Seni tekrar görebilir miyim?
- Can I see you again?
- Seni tekrar görebilir miyim?
- Can I see you again tomorrow?
- Yarın görüşebilir miyiz?
Listen, when can I see you again?
Hey, dinle. Seni bir daha ne zaman görebilirim?
- When can I see you again?
- Sizi tekrar ne zaman görebilirim?
So when can I see you again?
Ee, seni bir daha ne zaman görürüm?
When can I see you again?
Seni tekrar ne zaman görebilirim?
He said : "Can I see you again?"
Dedi ki : "Tekrar görüşebilir miyiz?"
Well, can I see you again?
Seni bir daha görebilir miyim?
WELL, CAN I SEE YOU AGAIN?
O zaman, seni bir daha görebilir miyim?
Yes. If I can see Cha Hee Joo again... then I'll become special to you, right?
Evet, Cha Hee Joo'yu tekrar görürsem özel olabilirim değil mi?
When I can see again, I shall return to the army... with the happy memory... of all you have done... to help me through.
Tekrar görmeye başladığımda... bütün bunları atlatma sürecinde... yaptığın her şeyin mutlu hatırasıyla... orduya döneceğim.
Oh, I just can't wait to see you again, Alvin.
Seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum, Alvin.
Knowing the Asterbrooks, I can tell you right now we'll never see that nickel again.
Asterbrookları iyi tanıdığımdan söyleyebilirim ki o 5 sentin üzerine soğuk su içebiliriz.
I see jealous faces waiting to surround you again and to do you an injury... and to harm that splendid woman too, if they can.
Sana ve hatta ellerinden gelirse o muhteşem kadına da zarar vermek için etrafını sarmayı bekleyen kıskanç yüzler görüyorum.
If I see you up here again, I'll kick the guts out of you.
Eğer seni tekrar burada görürsem canına okurum.
I love you, and I can't see you again.
Seni seviyorum ve bir daha görüşemeyiz.
So I can't see you again?
Yani seni tekrar göremeyeceğim ha?
Because if I did... that would mean that you were real... that you belonged to me... and that they couldn't take you away from me... whereas now they can send you away... and leave me to wonder if I'll ever see you again... or whether I may wake up... and find I'd dreamed you.
Çünkü takarsam bu senin gerçek olduğun bana ait olduğun ve seni benden ayıramayacakları anlamına gelirdi. Oysa şimdi seni uzaklara gönderip, beni acaba bir daha görebilecek miyim acaba her şey bir düş müydü, diye merak içinde bırakabiliyorlar.
Only thing good I can say is I'll never have to see you again.
Hakkında söyleyebileceğim tek iyi şey, seni bir daha görmek zorunda kalmayacağım.
You can be sure that I won't ever see you again.
Seni bir daha görmeyeceğime emin olabilirsin!
I can't believe it. I thought I will never see you again.
Tekrar görüşemeyiz sanıyordum.
Tell me where I can see you again, be it just once.
- Benimle tekrar görüşeceğini söyle, sadece bir defa
I'm glad that I can see you again, child
Seni tekrar gördüğüme çok sevindim!
Xiaolou, I thought I can never see you again Almost
Xiaolou, seni bir daha göremeyeceğimi sandım nerdeyse öyle olacaktı
My, Harold, I'm glad to see you again.
Vay canına, Harold, seni tekrar gördüğüme sevindim.
I seen Comanches in Texas, and, boy, I never wanna see one again, I can tell you.
Komançileri Teksas'ta görmüştüm ve doğrusu onları tekrar görmeyi hiç istemem.
"Until I see you again, I can't die", I thought.
"Seni bir kez daha görene kadar ölemem" diye düşündüm.
He is blind, but I know you can make him see again.
O kördür, ama biliyorum ki siz onu iyileştirebilirsiniz.
Well, when can I see you again?
Seni tekrar ne zaman görebilirim?
- I thank you very much! - If you tell someone you can't see me again.
Müsadenizle bir iki sual sormak istiyorum arkadaşlara.
You know, when I'm away from you, I think of you as an animal, or a woman possessed, and then, and then I see you again and all this disappears.
Sen olmadığında, seni bir hayvan gibi görüyorum, bir sıçan gibi. Seni gördüğümdeyse, her şey yok oluyor.
I can see all right now. I hope I never see you again.
Umarım bir daha seni asla görmem.
Look, I just hope I can see you again.
Bak, umarım seni yeniden görürüm.
I can tell she wants to see you again.
Sana diyeyim : Seni tekrar görmek isteyecek.
If I talk to you again, we will see if, uh, if we can do the business.
Sizinle tekrar konuşursam, iş yapıp yapamayacağımıza, bakarız derim.
Hey! Look, I've got to leave the country and I can never see you again.
Ülkeyi terk etmeliyim ve seni bir daha asla göremem.