Can we talk for a second tradutor Turco
158 parallel translation
Dad, can we talk for a second?
- Baba, lütfen, konuşabilir miyiz?
Can we talk for a second?
Biraz konuşabilir miyiz?
Ash, can we talk for a second?
Ash, biraz konuşabilir miyiz?
- Can we talk for a second?
- Biraz konuşabilir miyiz? - Bir saniye.
Tae-jung, can we talk for a second?
Tae-jung, biraz konuşabilir miyiz? Acil bir mesele...
Can we talk for a second
Biraz konuşabilir miyiz
Can we talk for a second at what a stupid idea it is to have a softball game for a bachelor party.
Bekarlığa veda partisi için soft ball oynamanın ne kadar aptalca olduğu hakkında konuşabilir miyiz?
Can we talk for a second?
Bir saniyeliğine konuşabilir miyiz?
- Hey, can we talk for a second?
- Bir dakika konuşabilir miyiz?
- Mrs. Lee, can we talk for a second?
- Bayan Lee bir dakika konuşabilir miyiz?
Hey, can we talk for a second?
Seninle bir saniyeliğine konuşabilir miyiz?
- Can we please talk for a second?
- Bir saniye konuşabilir miyiz?
Can we just go outside and talk for a second?
Sakin bir yer bulup konuşabilir miyiz?
- Can we talk to you for a second, man?
- Biraz konuşabilir miyiz?
Can we talk to you for a second?
Belki bir ara uğrar, seni iş üstünde izlerim.
Can we not talk about my brother for a second?
Hiç olmazsa bir saniye kardeşimle ilgili konuşmasak, olur mu?
I'm sure I'm the last person you want to see... after last night, but, uh... Um... Can we talk alone for a second?
Dün geceden sonra muhtemelen görmek isteyeceğin son insan benim ama yalnız olarak biraz konuşabilir miyiz?
- Can we talk about this for a second?
- Bunu biraz konuşabilir miyiz?
Can we just go talk outside for a second?
Bir saniyeliğine dışarıda konuşabilir miyiz?
Hey, can we talk to you for a second?
Seninle birkaç dakika konuşabilir miyiz?
Listen, can we talk about something for a second?
Merhaba. Önce biraz konuşabilir miyiz?
Please, can we just not talk about my dad for a second here?
Bir saniyeliğine babamla alakalı konuşmayı bırakabilir miyiz?
JD, can we just talk for a second?
J.D., bir saniye konuşabilir miyiz?
Why don't we go into the back room for a second and talk, then you can leave.
Neden bir süreliğine arkadaki odaya gitmiyoruz. Biraz konuştuktan sonra gidebilirsin.
The sooner we find the humans, the sooner I get rid of Mr. Stinky Drool-Face, and the baby, too. Manny, can I talk to you for a second?
Manny, Bir saniye konuşabilir miyiz?
Why don't you come in for a second and we can talk?
Neden bir saniye girmiyorsun konuşabiliriz?
Justine... can we talk to you for a second?
Justine biraz konuşabilir miyiz?
- Can we talk to you for a second?
- Seninle bir saniye konuşabilir miyiz?
OK, look, Hutch, can we... Is it all right if I talk to you outside for a second?
Hutch seninle seninle dışarıda özel olarak konuşabilir miyim?
Rory, can't we just sit down for a second and talk about this?
Rory, bir saniye oturup bunu konuşamaz mıyız?
I wanna know if we can go somewhere and talk for a second, please.
Bir yere gidip konuşabilir miyiz lütfen?
- Can we talk to you for a second?
- Bir saniye konuşabilir miyiz?
So, uh... can we talk about something here for a second?
Bir saniye konuşabilir miyiz?
Hey, Val, can we talk to you for a second?
Val, biraz konuşabilir miyiz?
Look, let's just, can we talk about this dream for a second?
Rüyadan bahsedelim mi?
Can we talk as friends for a second?
Bir saniyeliğine arkadaş olarak konuşabilir miyiz?
- Can we sit down and talk for a second?
Bir saniyeliğine oturup, konuşabilir miyiz?
- Dad, can we talk about this for a second?
- Bu konuyu biraz konuşabilir miyiz, baba?
Can we talk in private, just for a second?
Özel konuşabilir miyiz bir saniyeliğine?
I just... can we just talk for a second?
Sadece sizinle iki dakika görüşmek istiyorum.
All right. Can we talk about me for a second?
Pekala, iki dakika benimle ilgili konuşabilir miyiz?
Can we just, um, talk for a Second... please?
- Biraz konuşabilir miyiz?
hey, can we talk about this restaurant thing for a second?
Hey, şu restaurant olayıyla ilgili biraz konuşabilir miyiz?
Can we stop for a second and talk about this? What?
Bir durup bunun hakkında konuşabilir miyiz?
Hey, ted, can we talk to you for a second?
Hey, Ted, seninle biraz konuşabilir miyiz?
Can we talk outside in the hall for a second?
Dışarıda konuşabilir miyiz?
Can we just talk about this for a second, please?
Şu konu hakkında bir saniye konuşabilir miyiz, lütfen?
Meanwhile, can we talk about grandma for a second?
Bu arada, bir saniye büyükannemle ilgili konuşabilir miyiz?
Excuse me, can we talk to you for a second?
Affedersiniz, bir saniye konuşabilir miyiz?
- Can we talk outside for a second?
Bir saniyeliğine dışarıda görüşebilir miyiz?
Can we talk for just a second?
Bir saniyeliğine konuşabilir miyiz?