Cancelled tradutor Turco
1,844 parallel translation
The meeting was cancelled.
Toplantı iptal edildi.
Some people in Paris cancelled my show.
Paris'teki bazı kişiler programımı iptal etti.
I cancelled your driver.
Şoförünü iptal ettim.
My regular cancelled. Weird.
Benimki iptal etti.
I told her that if she cancelled this week end that was over.
Bu hafta sonunu da iptal ederse biter dedim.
Actually, I was planning on having sex with you, but you cancelled due to an eye infection. You were supposed to come to Paris, remember?
Ocak'ta seninle seks yapmayı planlıyordum ama sen göz enfeksiyonun yüzünden Paris seyahatini iptal ettin hatırlarsan...
his lease at Kellynch shall be cancelled and he and my sister will provide themselves with another home.
kira sözleşmesi iptal edilebilir Amiral ve ablam kendilerine başka bir ev bulabilirler.
I've cancelled all appointments this week.
Bu haftaki tüm randevuları iptal ettim.
They cancelled my vacations, so I wouldn't complain.
Tatillerimi iptal ettiler, şikâyet de edemiyorum.
Sorry love, you just got cancelled.
Üzgünüm aşkım, az önce görevden alındın.
- She just cancelled.
- Biraz önce iptal etti.
Look, I told you, all leaves are cancelled.
Söyledim ya, izinler iptal edildi.
I got a call saying the meeting had been switched to here and that lunch had been cancelled.
Görüşmenin burada olacağına ve yemeğin iptal olduğuna dair bir telefon aldım.
So, the interview's been cancelled?
Peki, röportaj iptal mi edildi?
But then my trip to America was cancelled.
Ama sonra Amerika seyahatim iptal edildi.
They cancelled it, really?
İptal ettiler ha, gerçekten mi?
Not only did she sleep on the couch, she cancelled therapy... looked for a new job, went shopping, bought new clothes, put on make-up... changed her mind about having a baby, changed her mind about everything, yeah.
Sadece kanepede uyumuyor ayrıca terapiyi de iptal ediyor yeni bir iş arıyor.. ... alış verişe çıkıyor, yeni elbiseler alıyor, makyaj yapıyor çocuk yapmakla ilgili fikrini değiştiriyor. Hatta her şeyle ilgili fikrini değiştiriyor.
- I cancelled.
- İptal ettim.
Have you not cancelled the disinheritance?
Ona, eski yerini geri vermeyecek misiniz?
Rumsfeld cancelled the deployment of the first division of knighthood... a force of 16.000 soldiers. We surprised it.
Rumsfeld ilk süvari yerleştirmesi... 16000 asker gücü.
Your arraignment's been cancelled.
Toplantılarınız iptal edildi.
But if he gets angry that we cancelled the game, there's no telling what he'll do...
Ama eğer oyun yapılırsa, belki sinirlenir ve tahmin edemeyeceğimiz şeyler yapabilir.
The meeting has... has been cancelled.
Toplantı, iptal edildi.
I told her it was cancelled.
İptal edildi dedim.
Look, I've already cancelled on this guy three times because of...
Bak zaten daha önce bu adamla üç kere buluşmamı iptal ettim, senin..
Eva, breakfast has been cancelled.
Eva, yemek iptal.
I'm at the airport. My flight gets cancelled.
Oturuyorum, birden uçuş iptal ediliyor.
Saturday morning he claims the floor man cancelled.
Ertesi sabah karısına tamircinin gelmeyeceğini söyler.
But actually, Kemal cancelled.
Ama Kemal gelmeyin demiştir.
- There's no need, I cancelled it.
- Gerek yok. İptal ettim.
School got cancelled.
- Okul tatil oldu.
You cancelled them, didn't you?
onları iptal ettin, değil mi?
No, the plan has been cancelled. Why? It's been going so well...
Misa yoruldu ve yarın erkenden gitmek zorunda ; bu yüzden yatağa gidiyor.
Then tomorrow's performance is cancelled.
Öyleyse yarınki gösteri iptal edildi.
Mrs. Sahay, the shoot's cancelled.
Bayan. Sahay, film cekimi İptal oldu
You were wrong doctor saab, the people of this city do care after all demolition orders cancelled, for good
Sen de gördün doktor. Şehirdeki herkes akrabam. Yıkım emri sonsuza kadar iptal edildi.
Drama practice cancelled.
Drama çalışması iptal edildi.
I guess I was just pissed off because you cancelled your plans for Melody but not for me.
Sanırım Melody için planlarını iptal etmene ama benim için etmemene kızdım.
- OK. I've cancelled your appointments for next week.
Bay Jennings, gelecek hafta olan tüm randevularınızı iptal ettim.
He's in town.He was only supposed to be here for a day, but there's some big storm coming, and his flight on jetfun got cancelled.
Sadece bir gün için şehirde kalması gerekiyormuş ama büyük bir fırtına yaklaşıyormuş o nedenle Jetfun'ının uçuşu iptal olmuş.
We're cancelled.
İptal edildi.
Cancelled?
İptal mi edildi?
Oh, I would have checked my flight, but- - oh, no, no.The airline is cancelled.
Uçuşu önceden kontrol etmem lazımdı ama- - Oh, hayır, hayır. Hava yolu iptal edildi.
Deadwood's cancelled.
"Deadwood" yayından kalktı.
No, no, no, no, no, i cancelled them just like you wanted.
Hayır. Hepsini iptal ettim. Senin istediğin gibi.
Attention! The opening this morning is officially cancelled.
Dikkat, Bu sabah ki açılış resmi olarak iptal edilmiştir.
Actually, I cancelled them just to come back and challenge you.
Aslına bakarsan, geri gelip sana meydan okumak için hepsini iptal ettim.
All sports cancelled!
Tüm maçlar iptal edildi.
Okay, whatever deal you guys have is cancelled.
Tamam, adam sana ne söylediyse iptal oldu.
- The deal is not fucking cancelled.
- Anlaşma iptal olmadı.
- Mamadou, the deal is cancelled.
- Mamadou, anlaşma iptal oldu.