Case dismissed tradutor Turco
288 parallel translation
Case dismissed.
Dava reddedilmiştir.
Case dismissed.
Duruşma bitmiştir.
Case dismissed.
Dava reddedildi.
Case dismissed.
Dosya kapanmıştır.
Case dismissed!
Dava kapanmıştır!
Case dismissed.
Dava düşmüştür.
Er... case dismissed.
Dava düşmüştür.
Now get the case dismissed and the civil suit withdrawn
Dava sonlansın ve hukuk davası geri çekilsin.
Case dismissed, he said
Dava düştü dedi.
Case dismissed.
Dava kapanmıştır.
Case dismissed!
- Dava düştü!
Some poor son of a bitch on a public-indecency charge... Paid off a PA to have his case dismissed.
Pisliğin teki umuma aykırı hareketten tutuklanmış... ve davanın düşürülmesi için savcıya rüşvet vermiş.
Case dismissed?
Dava düştü mü?
- Case dismissed.
- Dava düşmüştür.
Motion granted, case dismissed.
Talep kabul edildi. Dava düşmüştür.
Case dismissed.
Dava düşmüştür. Sıradaki.
Case dismissed.
Dava geri çekildi.
Case dismissed!
Dava düşmüştür!
Case dismissed!
Bunu çok iyi biliyorsun.
Case dismissed.
Dava düşmüştür!
Thank you, ladies and gentlemen of the jury. Case dismissed.
Teşekkür ederim, sayın jüri üyeleri, duruşma bitmiştir.
- Case dismissed.
- Ne? - Göreviniz sona erdi.
Your Honor, I move that this case be dismissed on the ground that the sole witness to the alleged crime is obviously insane.
Sayın Yargıç, İddia edilen suçun tek tanığının açıkça deli olması sebebiyle davanın reddini talep ediyorum.
I would point out that if no person finds cause to challenge the above writ the case will be dismissed.
Kimse bu konuda cesaret edip itiraz etmezse, belirtmek isterim ki sözü geçen bu emirle dava düşecek.
Case dismissed. I knowed it! I knowed it!
Öncü ruhunun bu ülkeyi dünyanın en büyük ülkesi yapan ruhun bayanlar ve baylar hala yaşadığını bilmek çok memnuniyet verici.
Case was dismissed.
- Harika bir yargıç!
case dismissed. "case dismissed," m'lord?
Dava düştü mü lordum?
But the case isn't dismissed!
Ama dava bitmeyecek!
Case dismissed!
Dava düşmüştür.
I move that all the evidence obtained by Detectives Mackay and Wiggan... be ruled inadmissible in this case, dismissed immediately.
Elde edilen delillerin geçersiz sayılmasını ve davanın düşmesini talep ediyorum.
In superior court, Hector Andujar... the man accused of committing the Southside Murders... was released from custody this morning... after the case against him was dismissed on a technicality.
Güney Yakası cinayetlerinin sanığı Hector Andujar, bu sabah, davanın delil yetersizliği yüzünden düşmesinden sonra, serbest bırakıldı.
Your Honor, the defense moves that the charges in this case be dismissed.
Sayın yargıç, savunma makamı bu davanın düşürülmesini talep ediyor.
THIS CASE IS DISMISSED.
Bu dava rededildi.
"Told the judge that the case was dismissed."
" davanın düştüğünü söyledi.
This case was dismissed three weeks ago.
Bu dava üç hafta önce kapanmıştı.
In the case of The People versus Sherman McCoy based on the evidence contained in this recording I order the indictment dismissed in the interest of justice.
Sherman McCoy'a karşı açılan kamu davasında... bu kayıtta bulunan delillere dayanarak... adalet adına iddianamenin feshedilmesine karar verdim.
My opponent has failed to prove her case and I move that her claim be dismissed.
Rakibim iddiasını kanıtlamayı başaramadı, ve hak iddiasının reddedilmesini talep ediyorum.
In the matter of Her Majesty... versus Gerard Patrick Conlon... the case is hereby dismissed.
Majesteleri adina Gerard Patrick Conlon aleyhine... açilan kamu davasi, reddedilmistir,
In the matter of Her Majesty versus Paul Hill... the case is hereby dismissed.
Majesteleri adina Paul Hill aleyhine açilan kamu davasi, reddedilmistir,
In the matter of Her Majesty versus Patrick Armstrong... the case is hereby dismissed.
Majesteleri adina Patriçk Armstrong aleyhine açilan kamu davasi, reddedilmistir,
In the matter of Her Majesty versus Carole Richardson... the case is hereby dismissed.
Majesteleri adina Carole Riçhardson aleyhine açilan kamu davasi, reddedilmistir,
A 20-year veteran homicide detective was anxious to work on this case... but it was unexpectedly dismissed and closed unfinished.
20 yıllık emektar cinayet dedektifi, bu davada çalşmak için çok isteklidir. Ancak beklenmedik biçimde görevden alınır ve dosya daha tamamlanmadan kapanır.
- Case dismissed.
- Ne?
- My colleague Chantalier and I felt that the case was being dismissed too readily.
Meslektaşım Chantalier ve ben, davanın biraz fazla hızlı kapandığı izlenemini aldık.
His case got dismissed. - What?
Davası da düştü.
This case is dismissed without prejudice.
Dava düşmüştür. Ne?
They may have dismissed the case out of hand.
Belki de sadece davayı reddederler.
This case is dismissed.
Bu durum unutuldu.
- I move for this case to be dismissed.
- Bu davadan azlediyorum.
Were you unfairly dismissed from the grander case, or did you deserve it?
Önemli davadan haksız yere mi alındınız, yoksa hak etmiş miydiniz?
In the matter of The State versus Brooke Windham, this case is dismissed.
Eyalet vs Brooke Windham davası düşmüştür.
dismissed 549
case in point 102
case closed 256
case number 46
case scenario 268
case basis 20
case is closed 22
case scenarios 16
case in point 102
case closed 256
case number 46
case scenario 268
case basis 20
case is closed 22
case scenarios 16