Catfish tradutor Turco
435 parallel translation
Why, Father, they look just like catfish on a rainy day.
Ama baba, yağmurlu bir günde su üstüne çıkan yayınbalığına benziyorlar.
Holy jumping catfish.
Allahım sen sabır ver!
Holy jumping catfish!
Aman Yarabbim!
He used to feed a fish, a big catfish, by hand.
Büyük bir balık beslerdi eliyle, büyük bir yayın balığı.
That catfish got to followin'that fellow out of water for his dinner.
Yayın balığı yiyecek için bu adamı suyun dışında takip etmeye alışmıştı.
And one night when the man was walkin'home across the bridge... not noticing'the catfish was followin'him.
Ve bir gece adam köprüden evine giderken... balığın kendini takip ettiğini farketmedi.
Plenty big catfish in there.
Oradan pek çok balık yakalayabilirsin.
And don't forget our catfish.
Ve kedi balığımızı unutma.
Catfish are waitin'for the hook
Catfish are waitin'for the hook
Sure one on me. You caught me like a catfish.
Bu çok komik.
Well, you certainly brought home a rabbit, and now this big catfish.
Evet, eve bir tavşan getirdin, ve şimdi de bu büyük yayın balığını.
Sufferin'catfish, just look at this place!
Rezalet, şu yere bir bakın!
Catfish.
Yayın balığı.
Let's ask the catfish for help.
Yardım için kedi balığına sormalıyım.
Mister catfish...
Ojii-san.
Catfish, calm down!
sakinleş!
I mean, we have Catfish Creek and Red River, that's about it.
Bizde Catfish Göleti ve Kırmızı Nehir var. Hepsi bu.
You mean, you get catfish bigger than that?
Bundan daha büyük yayınbalığı yakaladığını mı söylüyorsun?
Did you ever see a catfish riding on a yellow jackass before? .
Daha önce bir yayın balığını sarı bir hıyara binerken gordun mu?
A catfish for a pet? .
Evcil kedi balığı mı?
This catfish don't look too healthy.
Bu yayınbalığı pek sağlıklı görünmüyor.
I'm not gonna haul'em up like a lot of catfish.
Onları yayın balığı gibi toplayacağım.
And I'll bring you back a nice mess of catfish.
Dönerken senin için de balık alırım.
Why don't you have some of Winona's catfish stew?
Winona'nın buğuda pişmiş kedibalığından ister misin?
Women can no more keep their mouths shut than a yellow-tailed catfish.
Kadınlar kedi balığı gibi çenelerini çok az tutabilirler.
Supposin'if the catfish in that son of a bitch could eat a pig.
Nehirdeki bir yayın balığı bile bir domuzu yer diye korkuyorduk!
Do you suppose them catfish ever look up?
Sence yayınbalıkları çıkar mı yine?
- They coming from Catfish Bay.
- Catfish Bay'den geliyorlar.
You're like a catfish, Mr. Hashidera.
Kedi balığı gibisiniz, Bay Hashidera.
- A catfish?
- Kedi balığı mı?
out catching catfish.
Kedibalığı yakalıyordum.
i wanted to surprise you guys by... serving catfish in bed.
Kahvaltıda kedibalığı ikram ederek size sürpriz yapmak istemiştim.
[brian] he's busy scaling catfish.
Kedi balığının pullarını ayırmakla meşgul.
catfish don't have scales.
Kedibalığının pulları olmaz.
now let's see what you can do... with catfish.
Bakalım kedibalığını pişirebilecekmisin.
my catfish are ready.
Kedibalıklarım hazır.
Like'Oil Can,''Catfish.'What was the one you were...
"Yağ Tenekesi," "Kedibalığı." gibi. Senin önerin neydi?
Catfish, get them old bones up here and give me a hand.
Catfish, yaşlı kıçını kaldır da bana yardım et.
Well, look at what the catfish dragged in.
Kedibalıkları ne getirmiş, bir bak.
Almost caught a catfish this big.
Neredeyse bu büyüklükte bir kedi balığı yakalıyorduk.
I'm after catfish.
Ben de yayın balığı avlayacağım.
You gonna go for catfish, you got to use chicken blood.
Yayın balığı avlayacaksan, tavuk kanı kullanacaksın.
Catfish, biscuits, butter beans and watermelon.
Kedi balığı, bisküvi, fasulye ve karpuz.
What's the difference between a lawyer and a catfish?
Bir avukatla kedibalığı arasındaki fark nedir?
Today's specials are the Maryland crab cakes, Creole shrimp gumbo and blackened catfish.
Bugünün spesyalleri Maryland yengeç kekleri Creole karides yahnisi ve kızarmış yayın balığı.
I suggest you have the blackened catfish.
Size kızarmış yayın balığını öneririm.
Look out for stingrays and catfish.
Vatozlara ve kedi balıklarına dikkat.
- Sit down. We will be holding our third annual marriage retreat at Catfish Lake. Counseling for couples whose marriages are hanging by a thread or those in need of a tune-up.
- üzgünüm - otur Homer bu seneki üçüncü evlenme seramonimizi Catfish gölünde yapıyoruz evliliği kötü giden çiftler için, tavsiyede bulunmak isteyenler.
- They're holding it at Catfish Lake. They couldn't call it that if it didn't have a catfish in it. We're going to give our marriage a tune-up.
- Catfish gölünde yapıyorlar eğer orada kedi balıkları olmasaydı, ismine öyle demezlerdi evliliğimize çeki düzen vermek için gidiyoruz, balık tutmaya değil bu bebek bakıcısı olmalı merhaba, ben bayan Simpson
- Catfish Lake.
- Catfish gölüne
The biggest catfish around.
- onlar oh onun tek fotoğrafı işte bu. civardaki en büyük kedi balığı.