Cause i'm not tradutor Turco
2,594 parallel translation
I'm not allowed to sleep in my bed'cause it might be contaminated.
Belki bulaşır diye yatağımda uyuyamıyorum.
I should have taken it out on that Stairmaster...'cause this place is not about anger.
O merdiven bandından çıkartmalıydım... Çünkü bu mekan sinirli olma yeri değil.
'Cause I'm not planning on leaving office any time soon.
Çünkü ofisimden ayrılmayı hiç bir zaman planlamıyorum.
The thing is, just'cause I'm not doing it
Bir de buradan bak.
I hope you're not trying to insult me,'cause I have no idea what the hell you just said.
- Umarım beni aşağılamaya çalışmamışsındır, çünkü ne dediğin hakkında hiçbir fikrim yok.
I hope not,'cause if he did, he's going to jail.
Umarım, çünkü yaptıysa, hapse girecek.
'Cause I'm not supposed to talk to you without a guardian present.
Çünkü velin olmadan seninle konuşmamalıyım.
Not me,'cause I'm going to community college.
Ben başvurmuyorum. Çünkü toplum üniversitesine gideceğim.
Although we were not successful in securing the nomination, this campaign has had so many victories, and I want to take a moment to say something to the young women and little girls who joined our cause.
Aday olmayı kazanamadığımız halde bu kampanya birçok başarıya imza attı. Bir dakikanızı alıp davamıza katılan genç kadınlara ve küçük kızlara bir şey söylemek istiyorum.
That's good,'cause even if Lyndsey could bear another child, I'm not sure that would be the smartest move.
Çünkü Lyndsey bir çocuk daha taşırsa bunun pek zekice bir hareket olacağını düşünmüyorum.
I'm not gonna cause any waves for you, don't worry.
Sana bir sorun çıkarmayacağım, endişelenme.
Look, I'm gonna tell you the same thing You must've grabbed the wrong kid,'cause I'm not rich. I told the other guys.
Bak, sana da diğerlerine söylediğim şeyi söyleyeceğim.
Just'cause we're married does not mean I'm gonna throw in the towel.
Evlenmiş olmamız artık kavgalarımızda üste çıkmayacağım anlamına gelmiyor.
Uh,'cause I'm not 6.
Çünkü 6 yaşında değilim.
Yeah, my little girl,'cause I'm not giving her back.
Peki, küçük kızım,'çünkü onu geri vermiyorum.
'Cause I'm not quite sure what I would do without you around here.
'Çünkü sen buralarda olmadan nasıl idare edeceğime emin değilim.
I'm not condoning it, but I see how people can get caught up,'cause I am pissed as hell that next week
Hak vermiyorum ama insanların nasıl değiştiklerini anlıyorum.
Cause I'm sure not marrying an infidel and going to hell!
Çünkü bir kâfirle evlenirsem cehenneme giderim.
Good,'cause I'm not interested in giving one.
Güzel çünkü vermeyeceğim.
'Cause I'm telling you as a friend of my sister's, you do not want to mess with this dude.
Kardeşimin arkadaşı olarak bu adama karışmamanı söylüyorum.
'Cause I'm not doing it, and, no,
Çünkü yapmayacağım.
Oh, I hope it's not a real glove,'cause my hands are hella swoll.
Umarım gerçek bir eldiven değildir. Çünkü ellerim feci şişti.
I'm having to hold the steering wheel'cause the seat's just not good enough to hold you in with all of this lateral grip.
Direksiyonu tutmak zorunda kalıyorum çünkü koltuk, tüm bu yan yol tutuşlarla sizi koltukta tutmakta yetersiz kalıyor.
You're not attracted to me'cause I'm holding a baby?
Bebek tuttuğum için sana çekici görünmüyor muyum?
You'd better start looking over your shoulder'cause I'm coming for you and I'm not going to stop till I take you down.
Arkanı kollamaya başlasan iyi edersin çünkü peşinden geliyorum ve senin işini bitirinceye kadar da durmayacağım.
Just'cause I'm not jumping up and down'cause we're having another kid,'cause I got to pay for this big ol'house.
Yeni bir çocuğumuz olacağından, etrafta taklalar atmıyorum diye mi? Ya da bu evin parasını ödemek zorundayım diye mi?
'Cause I'm not gonna put on some shiny vest and deal blackjack to New Yorkers just to put a dollar in my pocket!
Çünkü ben cebime 1 dolar girsin diye parlak bir yelek giyip New York'lulara kâğıt dağıtmam.
'Cause remember how I said I'm not the kind of guy who would say something like, "well, if I can't ever, no one can."
Çünkü hatırladığım kadarıyla başkaları gibi "ben yapamazsam kimse yapamaz" dediğimi hatırlıyorum.
Don't thank me'cause I told her we're not just running.
Çünkü ona öylece kaçmayacağımızı söyledim.
Except... yeah, I will do Funkytown, but I'm not gonna do that one thing that you like to do,'cause it hurts.
Şey dışında... evet, Funkytown yapacağız fakat senin istediğinden değil çünkü acıtıyor.
I would like you to come up to the booth, and I would like you to be my apprentice,'cause I'd like to kick back and watch you do some of the work,'cause Adam's not learnin', okay?
Kabine gelmeni isterim ve benim stajyerim olmanı da çünkü rahatlamak ve seni iş yaparken izlemek istiyorum, çünkü Adam öğretmiyor, tamam mı?
I don't want you to tell me to think positive or to... that everything is gonna be great,'cause right now, I'm not sure that it's going to be.
Olumlu düşünmemi söylemene ihtiyacım yok ya da... her şeyin yoluna gireceğine. Çünkü şu an iyi olacağından emin değilim.
Yeah, you know, just for future reference, just make sure people know now is the time for talking and now is the butt-kicking time,'cause I'm sure we're not the first people to think...
Evet Biliyor musun sırf ilerde referans olsun diye, ne zamanın konuşma ne zamanın göt tekmeleme olduğunu İnsanların anladığına emin ol Çünkü eminim ki bunu çakmayan ilk kişiler biz değilizdir...
You better have an empty milk jug in the car'cause I'm not spending my entire day trying to find porta-potties and big trees.
en iyisi arabada boş süt kutusu bulundur çünkü bütün günümü portatif WC yada büyük bir ağaç arayarak harcıyamam.
'Cause I'm freaking out by the fact that you're not freaking out!
Çünkü senin hala çıldırmadığın gerçeğinden dolayı çıldırmış durumdayım.
We're gonna fix this,'cause I'm not losing Russell because you two have to make and / or date babies.
Bunu beraber çözeceğiz çünkü, Russel'ı sizin bebek yapmanız veya onlarla çıkmanız yüzünden kaybetmeyeceğim.
I wouldn't know, see,'cause I'm not into musical theater.
Bilmiyordum çünkü müzikal tiyatroya ilgi duymuyorum.
I'm upset and it's not just'cause of you!
Üzgünüm ve bu sadece senin yüzünden değil!
And I'm not sure that helped,'cause she kind of hung up right after asking me.
Ve işe yaradığını pek sanmıyorum çünkü sorduktan sonra telefonu kapattı.
'Cause I'm not, I'm not doing it.
Çünkü yapmayacağım.
Of course, we'll have to make some adjustments, because I'm not as totally perfect as that girl,'cause we can't all be supermodels.
Tabii bazı değişiklikler olacak, çünkü bu kız kadar güzel sayılmam. Hepimiz manken olamayız ya.
Okay. I let him kiss me on the cheek, but I'm not gonna break up with him or cause a scene until after this party's over, which became a lot more complicated when Sage arrived.
Sadece, Yanağımdan öptü ve parti bitene kadar rezillik çıkmasın diye birşey söylemiyorum.
I'm talking about getting you some help, Shane, -'cause you're not doing very well.
Bence yardım alman gerekiyor Shane hiç iyi durumda değilsin.
That's why I liked hanging out with those kids- -'cause they weren't judging me all the time for not crushing it.
İşte bu yüzden bu çocuklarla takılmayı seviyorum- - çünkü onlar beni sürekli yargılamıyorlar çocuğu koyamadığım için.
Let's get some more tequila,'cause I may not be able to dance, but I can drink.
Gidip biraz daha tekila alalım. Dans etmeme izin yok ama içebilirim.
I'm not this person,'cause I done got rid of her!
Ben artık o kız değilim, Çünkü ondan çoktaan kurtuldum!
'Cause I'm not great at wedding cakes.
Çünkü düğün pastalarını yapmayı pek beceremem.
I'm not green. I just said that'cause I was embarrassed to say I forgot to flush.
Sifonu çekmeyi unuttuğumu söylemekten utandığım için öyle dedim.
I do not want that place falling apart just'cause I'm here.
Ben sırf burada olduğum için oranın mahvolmasını istemiyorum.
'Cause I'm not going anywhere.
Çünkü hiçbir yere gitmiyorum.
'Cause I'm not giving you that gun back, and you're not leaving here until you give me some answers.
O silahı sana vermeyeceğim ve bana bazı cevaplar vermeden hiçbir yere gitmiyorsun.
cause i'm 64
i'm not sure 2759
i'm not 8792
i'm not perfect 83
i'm not good enough 20
i'm not gay 270
i'm not lying 421
i'm not talking to you 216
i'm not hungry 746
i'm not interested 449
i'm not sure 2759
i'm not 8792
i'm not perfect 83
i'm not good enough 20
i'm not gay 270
i'm not lying 421
i'm not talking to you 216
i'm not hungry 746
i'm not interested 449
i'm not crazy 409
i'm not gonna lie 224
i'm not lying to you 65
i'm not ready 311
i'm not stupid 389
i'm not angry 208
i'm not afraid anymore 37
i'm not here 238
i'm not leaving 338
i'm not going to make it 18
i'm not gonna lie 224
i'm not lying to you 65
i'm not ready 311
i'm not stupid 389
i'm not angry 208
i'm not afraid anymore 37
i'm not here 238
i'm not leaving 338
i'm not going to make it 18