Chérie tradutor Turco
438 parallel translation
Chérie.
Sevgilim.
You should go back to bed yourself, chérie.
Yatağa kendin git tatlım.
[Continues]
Chérie Yarın akşam Zenci mahallesi balosunda
[Singing In French And English]
Chérie, ne tarde pas
Chérie's a nice girl, isn't she?
- Cherie güzel bir kız, değil mi?
Chérie's right!
Cherie haklı.
Chérie. Count the votes.
Cherie, oyları say.
- Chérie, you are my Vice President.
Cherie, sen Başkan Yardımcısısın.
Chérie!
Cherie!
It's Chérie!
Bu Cherie.
Chérie Lamour is finally marrying her Lieutenant
Cherie Lamour sonunda Teğmen'le evleniyor.
Do you take for your wedded wife Miss Chérie Lamour?
Bayan Cherie Lamour'u karın olarak kabul ediyor musun?
That was sure was nice of Frazer and Chérie to land us here on our own real island.
Fraiser ve Cherie iyi insanlar. Bizi kendi adamıza bıraktılar.
Oh, no, ma chérie.
Hayır hayatım.
Paris is a honeymoon city, chérie, full of enchantment.
Paris bir balayı şehridir, chérie ( sevgilim ), keyif doldurur içini.
Did you know, chérie, in your eyes there are lights like stardust?
Biliyormusun, chérie, gözlerindeki ışıltılar sanki birer yıldıztozu.
- Till the next time, chérie.
- Bir sonraki sefere, chérie ( tatlım ).
- You really insist, chérie?
- Gerçekten inatçısın, chérie ( sevgilim )?
Chérie...
Chérie ( sevgilim )...
When I come back, chérie, you will fall. For me.
Geri geldiğimde chérie ( sevgilim ), bana aşık olacaksın.
Chérie, I return you to sawdust.
Chérie ( sevgilim ), Sana geri döndüm.
No, no, no, chérie.
Hayır yanılıyorsun chérie ( sevgilim ).
Chérie, how I would love you.
Chérie ( sevgilim ), seni nasıl çok seviyorum.
So you see, chérie?
Görüyor musun, chérie ( sevgilim )?
Not to you, chérie.
Sen değilsin, tatlım.
But, chérie, you know where the boat is.
Sevgilim, geminin nerede olduğunu biliyorsun.
So long, chérie!
Hoşça kal, sevgilim.
Chérie I must tell you that you upset all my plans for the weekend.
Tatlım itiraf edeyim, bütün hafta sonu planlarımı mahvettin.
Don't lock the door tonight, chérie!
Bu gece kapıyı kilitleme chérie!
It's lovely on you, chérie.
Çok yakıştı chérie.
You like it, chérie?
Beğendin mi chérie?
Back to your warm bed, ma chérie.
Sıcak yatağına dön ma chérie.
I'm a Frenchman, chérie.
Ben bir Fransız'ım cherie.
Chérie, what is your first name?
Cherie, ilk adın ne?
Chérie, chéríe, chérie
Chérie, chéríe, chérie
Liberté, liberté, chérie in the words of your Victor Hugo.
Victor Hugo'nun deyişiyle "Özgürlük, Özgürlük, Sevgilim".
One moment, ma chérie.
Bir saniye bir tanem.
- What's the matter, chérie?
- Sorun nedir, cherie?
Viens, chérie.
Gel canım.
That's why I call myself "Cherie".
Bu yüzden kendime "Cherie" diyorum.
That's my name, Cherie.
Adım bu, Cherie.
Cherie!
Cherie!
- Cherie.
- Cherie.
Sir, have you seen Cherie?
Bayım, Cherie'yi gördünüz mü?
- I told you my name is Cherie.
- Adımın Cherie olduğunu söylemiştim.
- Cherie, wake up.
- Cherie, uyan.
Cherie, look.
Cherie, bak.
Your nose is kind of shiny, ain't it, Cherie?
Burnun biraz parlak, değil mi Cherie?
This is Cherie.
Bu Cherie.
- It worked for Cherie's kid.
- Cherie nin çocuğunda işe yaradı.
" You see, cherie...
" Görüyorsun ya, cherie...