Claimed tradutor Turco
2,730 parallel translation
He got claimed?
Ata teklif mi geldi?
But she claimed that her real name was Katrine Evensen.
Ama gerçek isminin Katrine Evensen olduğunu iddia etmiş.
The Taliban claimed responsibility for the bombing...
Taliban bombalama olayının sorumluluğunu...
With the German terrorist group Neue Jihad. Group has claimed responsibility for bombing for the Nobel celebration.
Nobel ödüllü İsrailli Aaron Wiesel'in yaralandığı, ve Nobel Komitesi'nden bir kişinin öldüğü,
Tonight, it would appear the Griffin has claimed another victim.
Bu akşam görünen o ki, Griffin kendine bir kurban daha aldı.
The Griffin claimed another victim today, Detective.
Griffin, bugün diğer kurbanını aldı Dedektif.
Look, the horse you claimed has nothing to do with the three stooges in any way.
Bak, aldığın o atın Three Stooges ile hiçbir ilgisi yok.
DONOVAN CLAIMED THAT HE WAS TRYING TO STOP THEM, BUT HARDIN WAS HOLDING A WOMAN HOSTAGE OUTSIDE OF TOWN.
AMA HARDIN bir kadını rehin HOLDING OLDU DONOVAN, HE ONLARI durdurmaya çalışıyordu iddia TOWN DIŞ.
DONOVAN CLAIMED
Bayıldı ÖNCE HE KAFA vurdum
OR THE FACT THAT DONOVAN CLAIMED
VEYA DONOVAN İDDİA GERÇEK
THIS FELLOW CLAIMED THAT, UH,
BAŞ İÇİN ATEŞLİ SİLAH onu neredeyse öldürüyordu
The prison officer's murder has been claimed by the IRA in retaliation for what it calls the inhuman treatment of their colleagues in the Maze Prison.
Maze hapishanesinde yapılan soruşturmada, cezaevi görevlisi cinayetinin işkence ve kötü muamele yaptığı için IRA sempatizanları tarafından işlendiği iddia edildi.
You've had a gut feeling all this time, haven't you, especially after what Timothy May said about his Mom and what those people at Techsan claimed about the Insulprin study.
Hep içinde bir his vardı, değil mi? Özellikle Timothy May'in annesiyle ilgili söyledikleri ve Techsan'daki o insanların Insulprin hakkında iddia ettiklerinden sonra.
A beast that has claimed many lives.
Pek çok hayat alan bir hayvan.
How you've claimed credit for everything that he's accomplished.
Onun başardığı herşeyden kendine nasıI pay çıkardığını.
You took more than you claimed you would!
Benden, istediğinden daha fazlasını aldın.
'The Leader of the Opposition, Carol Maloy, claimed today'that the Prime Minister's continued absence from the UK'at a time of national tragedy serves to underline'that the government is out of touch with the people it is supposed to serve.
Muhalefet Lideri Carol Maloy, bugün böyle ulusal düzeyde bir trajedi yaşanırken Başbakanın ülkede olmamasının altını çizdi hükümetin kendilerine hizmet etmesi gereken insanlarla iletişimde bulunmadıklarını iddia etti.
Al-Qaeda claimed it pretty early on.
El-Kaide sabahın erken saatlerinde sorumluluğu kabul etti.
Al-Qaeda claimed it pretty early on, but then again, they would.
El-Kaide önce sorumluluğu üstlendi sonra vazgeçti.
His Holiness claimed to know nothing.
Papa Cenapları hiçbir şey bilmediğini söyledi.
And now Keller claimed that he stole it to save it, return it to the motherland.
Keller da hazineyi kurtarmak için çaldığını iddia etti. Anavatana geri vermek için.
You've already claimed your birthday as everyone's favorite day of the year.
Sen doğum gününü herkesin yılın en sevdiği günü ilan etmiştin.
She also groggily claimed that she lived here.
Sarhoşken burada yaşamış olduğunu iddia etti.
at 4 am and claiming what you claimed...
Sabah saat 4 gibi çıkagelmişsin, iddia ettiğin şeyi iddia ederek.
My grandfather always claimed I would inherit a secret fortune.
Büyükbabam her zaman gizli servetini bana bırakacağını söylerdi.
Mary Wilson killed four lovers using phosphorus, and claimed they took it in sexual stimulation pills.
Mary Wilson dört âşığını fosfor kullanarak öldürdü. Ve onların cinsel uyarıcı hap aldıklarını iddia etti.
What it does look like is the work of a disturbed man whom Doctor Pierce claimed was not a threat.
Daha çok Dr. Pierce'ın bir tehdit olmadığını iddia ettiği rahatsız bir adam gibi duruyor.
Claimed he heard about the car on the news.
Arabanın durumunu haberlerde duyduğunu iddia etmiş.
- You claimed that you ran from me to flush some marijuana.
- Esrarın üstüne sifon çekmek için benden kaçtığını söylemiştin.
What do you mean? Daniel claimed to have witnessed a murder, but nobody believed him because there was no evidence of a crime, but now we have strong indications that what Daniel saw was real.
Daniel bir cinayete tanık olduğunu iddia etti ama kanıt olmadığı için hiç kimse ona inanmadı ama şimdi elimizde Daniel'in gördüklerini gerçek olduğuna dair kanıtlar var.
Once, he called from a warehouse in New Mexico, claimed he had found the sound stage where NASA had faked the lunar landing.
Bir keresinde, Meksika'daki bir depodan aradı NASA'nın aya iniş sahnesini çektiği stüdyoyu bulduğunu iddia ediyordu.
His notes say that as the excavation proceeded and that angel-looking skeleton emerged, more and more of the dig staff claimed to have heard His Voice.
kazı ilerledikçe... kazmaya devam eden personel "Onun sesi" diye birşey duymaya başladı.
Some people throughout history claimed they could hear God's voice, but they are rare exceptions. It's the case of spiritual mediums like shamans, or ascetics and martyrs who could only communicate with the gods after extreme experiences.
Tanrı'nın sesini duyduklarını iddia etti ama... bazen nadir istisnalar var. kurmayı başarabilir belki.
If word got out that elected officials and other authorities were not who they claimed to be, it would cause widespread panic, and society would collapse.
Seçimle gelmiş yetkililerin ve diğer görevli makamların iddia ettikleri kişiler olmadığı ortaya çıksaydı bu durum büyük çapta bir paniğe neden olur ve toplumsal bir çökme meydana gelirdi.
You haven't even claimed your mom's body from the morgue and you want to tell me how to treat mine?
Sen daha kendi annenin cesedini teşhis etmeye gitmedin ve bana benim anneme nasıl davranmam gerektiğini mi söylüyorsun?
Yeah, now, the previous victim - - her name's Natalie Gilbert, claimed that she "came to" during the second assault.
Evet, önceki kurban, adı Natalie Gilbert, ikinci tecavüz sırasında kendine geldiğini iddia ediyor.
Claimed that if he knew there was something screwy going on there, why would he let his father-in-law invest in the fund?
Orada tuhaf şeyler döndüğünü bildiğini iddia edip de neden kayınpederinin yatırım yapmasına müsaade etti peki? Ona güvenmiyorum.
They claimed they used these things as, uh, some kind of promotion, but yeah, they're up to something.
Bu kartları bir çeşit promosyon olarak dağıttıklarını söylediler ancak bunun bir anlamı olmalı.
Fifty-one-year-old Helen Pinto was employed full time at the now-shuttered estate, and caused quite a stir earlier today when she claimed to be holding one of the star's used panty liners.
51 yaşındaki eski görevli Helen Pinto yıldızın kullanılmış kadın bağlarından birinin elinde olduğunu açıklayarak ortalığı oldukça karıştırdı.
You once claimed Willa was a sociopath.
Bir keresinde Willa'nın sosyopat olduğunu iddia etmiştin.
He's claimed sanctuary in Kingsbridge Priory.
Kingsbridge Manastırı'nda kutsallık talep ediyor.
He said that a worker named Xiaotao... claimed that Yan was innocent her death wasn't the will of the Heavens
Xiaotao adındaki bir işçinin Yan'ın masum olduğunu ve ölümünün ilahi güçlerin işi olmadığını söyledi.
You claimed to speak for a god.
Bir tanrının adına konuştuğunu iddia ediyorsun.
Of course. I put up signs in the neighborhood, But no one claimed her.
Elbette, semtte her yere ilanlar astım fakat kimse onu üstlenmedi.
Rossi : Your honor, the defense has claimed That the dog is not property, but rather something
Sayın yargıç, savunma makamı köpeğin bir mülk olmadığını onun yerine bir çok duygusal bağdan oluştuğunu iddia ediyor.
He claimed to be on some heroic quest for truth, but the truth is, he was a bitter jerk who liked making people miserable.
Epik bir gerçeği arama yarışında olduğunu iddia ederdi ama işin aslı o insanlara eziyet etmeyi seven pisliğin tekiydi.
- Okay, but Mark Gabriel claimed he had nothing to do with those guns.
- Tamam, ama Mark Gabriel o silahlarla bir alakasının olmadığını iddia ediyordu.
Maybe she's not the devoted wife she claimed to be.
Belki de karısı idda ettiği gibi kendini adamış bir eş değil.
But he claimed he'd been tracking this particular deer for two weeks straight.
Ama 2 hafta boyunca özel bir geyiği izlediğini iddia ediyor.
Oh, he claimed he did.
Verdiğini iddia etti.
they pushed him... I will join you on the train. You claimed to be my friend... I did nothing...
Arkadaşım olduğunu söylemiştin.