Comdex tradutor Turco
40 parallel translation
- We met at Comdex. - Uh-huh?
Vegas'ta Sun Microsystems'te çalışıyorum Comdex'te karşılaşmıştık.
I was at COMDEX two years ago.
- Artık var. İki yıl önce COMDEX'teydim.
It made me that kid again, and I tracked you down to COMDEX and watched as they chased you, too, and your beautiful machine right off the ledge.
Tekrar o çocuk oldum seni COMDEX'e kadar takip ettim ve onların da seni ve o güzel makineni uçuruma kadar sürüklemesini izledim.
We're right on track to have our prototype ready for COMDEX.
COMDEX'te gösterebileceğimiz bir prototip için tam zamanında ilerliyoruz.
The question your CEO will ask you at your post-COMDEX powwow.
CEO'nuzun COMDEX öncesi toplantıda size soracağı soru.
We will go to COMDEX, we will make it into Sears, we will sell 50,000 units, guaranteed.
COMDEX'e gideceğiz, Sears'a gireceğiz garanti bir şekilde 50.000 bilgisayar satacağız.
We have six weeks till COMDEX and we need a case.
COMDEX'e kadar altı haftamız ve bir kasaya ihtiyacımız var.
The moment we debut at COMDEX, Nathan...
COMDEX'de görücüye çıktığımız an, Nathan...
I need you to personally offer us a bridge loan to get us to COMDEX.
Senden bize COMDEX'e girmemizi sağlayacak kişisel bir köprü kredi sunmanı istiyorum.
We're right on track to have our prototype ready for COMDEX.
- Prototipimizi COMDEX'e yetiştireceğiz.
At COMDEX, lavish equals shrimp.
COMDEX'te cömertlik karides demektir.
You're not upset about COMDEX? What?
- COMDEX için üzgün değil misin?
Why would I want to go to COMDEX?
Neden COMDEX'e gitmek isteyeyim ki?
COMDEX.
COMDEX.
You're going to COMDEX without me?
- COMDEX'e bensiz mi gidiyorsun? - Üzgünüm.
COMDEX is about selling it and that is my area of expertise.
COMDEX satış demek ve bu da benim uzmanlık alanımda.
Joe's trying to box me out of COMDEX and I don't have to tell you what a snake he is, but there was only one room left on the Strip and flights to Vegas were shooting up.
Joe beni COMDEX'in dışında bırakmaya çalışıyor ve sana onun ne kadar sinsi olduğunu söylememe gerek yok ama Strip Otel'de boş sadece bir oda kalmış ve Vegas'a da ilk uçuşu almak zorundaydım.
We were gonna put all the money back in Cardiff's account as soon as we made some sales and we came back from COMDEX.
Parayı satışa başladıktan sonra COMDEX dönüşü... -... Cardiff hesabından geri koyacaktık.
A small order now, before COMDEX, before the prices skyrocket.
Şimdi küçük bir miktarda, COMDEX öncesi, fiyatlar fırlamadan önce.
Go to COMDEX.
- COMDEX'e gitmeyi.
I'm gonna go to COMDEX and sell the Giant, just like we'd always planned.
COMDEX'e gidecek ve her zaman planladığımız gibi Dev'i satacağım.
Then Joe, then back here to pack, then COMDEX.
Sonrasında Joe, sonra buraya gelir, toplanıp COMDEX'e gideriz.
What if we take the Giant to COMDEX anyway?
Her şeye rağmen Dev'i COMDEX'e götürsek?
I knew we were gonna nail it at COMDEX and sell the Giant.
COMDEX'in canına okuyup, Dev'i satacağımızı biliyordum.
Bring that fire to COMDEX and we'll kill.
Bu ateşi COMDEX'e de getir ortalığı yıkalım.
- COMDEX?
- COMDEX?
I got Joe to sell his Porsche so now we've got enough money for COMDEX.
Joe, Porsche'unu satacak böylece COMDEX'e gidecek paramız olacak.
We're going to COMDEX.
- COMDEX'e gidiyoruz.
Go to COMDEX.
COMDEX'e gidin.
We're off to Vegas, COMDEX!
Vegas biz geliyoruz, COMDEX!
I go to COMDEX and sell the Giant, just like we'd always planned.
- COMDEX'e gidecek ve hep planladığımız gibi Dev'i satacağım.
Bring that fire to COMDEX and we'll kill.
- Bu ateşi COMDEX'e getir ortalığı yıkalım.
Only if you all show up at the Cardiff Electric booth hungover, wrung out, just to watch this machine smoke every box in COMDEX.
Yalnızca hepiniz Cardiff Electric standında akşamdan kalma, sıkılmış bir şekilde bu makinenin...
Once for COMDEX, once just for fun.
Biz kez COMDEX, bir kez de eğlencesine.
COMDEX is closer than we think. We gotta be ready.
- Comdex sandığımızdan daha yakın.
At COMDEX. You almost convinced me.
COMDEX'teyken beni az kalsın ikna ediyordun.
Cameron said... she said at COMDEX you were... you were having a bit of a rough go of it, that's all.
Cameron COMDEX'te biraz kötü göründüğünü söylemişti. Hepsi bu.
It was right after I saw you in COMDEX.
Seni COMDEX'te gördüğümden hemen sonraydı.
In a way, they reminded me of Gordon and Donna, COMDEX'81. - Oh, yeah.
Bir şekilde onlar COMDEX 81'deki Gordon ve Donna'yı hatırlattılar bana.
What happened at COMDEX?
COMDEX'te ne oldu?