Coney island tradutor Turco
333 parallel translation
The finest jailhouse 1 ever seen was the Coney Island precinct.
Yattığım en iyi hapishane Coney adasındaydı.
And from the looks of her when I put her on the streetcar, she'll probably ride clear out to Coney Island and never know the difference.
Onu tramvaya bindirirken yüzündeki ifadeye bakacak olursanız büyük ihtimalle Coney Island'a kadar farkına bile varmadan giderdi.
- And that young lady at the Coney Island Café.
- Ve Coney Island Kafe'deki şu genç bayan.
Miss Nelson, your testimony states... that on the evening of the murder...
Bayan Nelson, ifadenizde cinayet akşamı Coney Island Kafe'nin...
- you stood in the window of the Coney Island Café.
-... penceresinde durduğunuzu belirtiyorsunuz.
Your Honor, in the course of examining the evidence in this case... I also visited the Coney Island Café.
Sayın Yargıç, bu davadaki kanıtları incelemem esnasında Coney Island Kafesini de ziyaret ettim.
I promised my kids I'd take them to Coney Island tomorrow.
Yarın çocuklarımı Coney Adası'na götüreceğime söz vermiştim.
You will be at your job at Coney Island tonight.
Coney lsland'daki işinde olacaksın.
I will be at Coney Island tonight at 12 : 00 and if you are not there at that time I shall regretfully have to mail it.
Gece 12'de Coney lsland'da olacağım. Eğer orada yoksan maalesef göndermem gerekecek.
Big society party! This party is at Coney Island, the playground of the rich.
Büyük sosyete partisi.Parti Coney lsland'da, zenginlerin oyun yerinde.
- Coney Island!
- Coney lsland.
- To Coney Island.
- Ta Coney lsland'a kadar.
It reminded you of a moon in Coney Island.
Sana Coney Adası'ndaki ayı hatırlatmıştı.
I remember I was wondering what a rich man like you were doing in Coney Island.
Merak ettiğimi hatırlıyorum : Senin gibi zengin bir adam neden Coney Adası'na gider?
He went to Coney Island.
- Coney Adası'na gitmiştir.
At Coney Island?
Coney Island'da mı?
- Coney Island.
- Coney Island.
What are you guys doing out here in Coney Island?
Coney Island'da ne işiniz var sizin?
We wanted fresh air, so we drove out to Coney Island.
Temiz hava almak istedik, biz de Coney İsland'a gittik.
Don't you ever get hungry Get a Coney Island red hot!
Coney Ada'sı sosislisinden alın bir daha acıkmayın!
Big, fat and juicy Coney Island red hots!
İri, dolgun ve sulu Coney Ada'sı sosisi!
I know what you mean. We never went to Coney Island until we sold our business last year.
Coney Adası'na geçen yıl işyerimizi satana dek hiç gitmedik.
Can you beat a Coney Island tady?
Bu bir Coney Island'ı yenebilir mi ki?
Want a Nehi and a Coney island?
Gazoz ve sosisIi ister misin?
Eat your Coney island.
SosisIini ye.
Coney island ain't no good without relish.
SosisIi sossuz iyi oImaz.
You don't look any more like me than you do that Coney island!
Bana bu sosisIi kadar biIe benzemiyorsun!
Who got you a Coney island?
SosisIiyi kim aId?
Now, drink your Nehi and eat your Coney island.
Simdi gazozunu iç ve sosisIini ye.
I remember when I was a kid, I hitched a ride on a trolley car to Coney Island.
Çocukken tramvayla Coney Adası'na gidişimi hatırlıyorum.
Noght before last we're at Coney Island.
Coney Island'daki son gecemizden bir gece önceye kadar.
On Coney Island.
Coney Adasında.
My analyst says I exaggerate my childhood memories... but I swear I was brought up underneath the roller coaster... in the Coney Island section of Brooklyn.
Çocukluğumun,.. hep ayaklar altında geçtiğini söylediğimde... Psikiyatristim hep abarttığımı söylerdi.
I think he is at Coney Island.
Bence adam Coney Island'da.
He's not at Coney Island.
Coney Island'da değilmiş.
In every borough of the city, from Bronx to Brooklyn, from Queens to Coney Island, the zombies are everywhere.
Şehrin her ilçesinde, Bronx'tan Brooklyn'e, Queens'ten Coney Adasına, zombiler heryeri ele geçirmiş durumda.
Fuckin'Coney Island must be fifty to a hundred miles from here.
! Kahrolası Coney Adası 50 - 100 mil uzakta.
- I've got Coney Island!
- Coney Island'ı buldum!
It's like the merry-go-round at Coney Island.
Coney Island'daki atlıkarınca gibi.
- lt's a ride at Coney Island.
Coney Island'da eğlence için binilen bir araç.
Oh... Well, I'll probably go to Coney Island.
Büyük bir ihtimalle Coney Island'a gideceğim.
It drives them wild at Coney Island.
Coney Island'da erkekler buna çıldırıyor.
That thing looked like something I saw at a magic show at Coney Island.
O şeyin benzerini Cony Island'daki bir sihirbazlık gösterisinde gördüm.
Coney Island!
- Coney Adası. - Coney Adası mı?
[Huffs] Tell you, that beats the hell out of any ride on Coney Island.
Bu Coney Adası'ndaki en hızlı Radar'dan daha heyecanlı.
No, Coney Island.
- Hayır, Coney Island.
It was in Coney Island.
Coney Adası'daydık.
In Coney island we have a little ride where everybody bumps into each other.
Sarsıntı yüzünden herkes iç içe geçmişti.
[Man] Let me have Coney Island!
O bir ceza, seni aptal.
Coney Island.
- Evet?
It was like bumper cars.
Coney Island'a küçük bir yolculuk yaptık.