Coop tradutor Turco
1,730 parallel translation
Coop, do you know where this party is?
Coop, bu parti nerde olacak biliyor musun?
So are the bathroom cabinets. Our phlebotomist flew the coop.
Bizim kan alma uzmanı, kaçmış kümesinden.
I said, get out!
- Coop... - Defol git dedim!
Coop.
Coop.
I tried to help you, Coop, but I couldn't get you out of there.
Sana yardım etmeye çalıştım, Coop ama seni oradan çıkaramadım.
Problem, Coop?
Sorun mu var Coop?
Well, if they are, looks like he flew the coop.
- Eğer öyleyse, anlaşılan tüymüş.
You really can't wait to fly this coop, huh?
Gerçekten bu kümesten uçup gitmeyi beklemiyorsun, değil mi?
Coop, it's Judy.
Coop, ben Judy.
I mean, I work out and Coop gets daycare.
Ben spor yapıyorum ve Coop'a da bakıcılık yapılıyor.
You know, Grandma threw this whole party just so you and Coop could go swimming.
Biliyor musun, büyükannen bu partiyi sen ve Coop yüzebilesiniz diye verdi.
His coop's just up there.
Kümes hemen yukarıda.
Arterial spray he was cut here and... stumbled back into the coop.
Atardamardan fışkırmış. Burada kesilmiş ve sonra sendeleyip kümesin içine düşmüş.
Uh, he cleaned the coop, fed the birds.
- Kim? Hangi çocuk? Kümesi temizler, kuşlara yem verirdi.
results came back from the reflective substance we scooped off the pigeon coop.
Güvercin kümesinde bulduğumuz maddenin tahlil sonuçları geldi.
Clam shells in a pigeon coop? Not specifically.
Güvercin kümesinden deniztarağı kabuğu mu çıktı yoksa?
Seeley's coop? There was a cut in one of the wooden posts.
Tahtalardan birinde bir kesik vardı.
Not only our murder weapon. It also tells us how the coop was damaged.
- Yalnızca cinayet silahını değil kümesin nasıl hasar gördüğünü de ortaya koyuyor.
And we know from the digital clock we found on the coop our bird landed here, seeley's rooftop... at 3 : 18 P. M.
Kümesin üstünde bulduğumuz dijital saatten kuşun, Seeley'in damına 3.18'de konduğunu biliyoruz.
18 minutes is not enough time for him to murder Ray Seeley, get back to the billiard shop to release the pigeon, and for the bird to then fly twelve miles back to the coop.
18 dakika Ray Seeley'i öldürmesine, sonra bilardo atölyesine dönüp kuşu serbest bırakmasına ve kuşun kümesine geri dönmek için 19 kilometre uçmasına yetmez diyorsun.
blind HarIan Davenport killed his wife... buried her in that chicken coop right there.
Kör Harlan Davenport karısını öldürdü... ve te şuradaki tavuk kümesinin içine gömdü.
It's the only thing Coop will eat for breakfast lately.
Son zamanlarda Coop'un kahvaltıda yediği tek şey.
It's the first Internet war, Coop ;
İnternette yayınlanan ilk savaş bu.
Wait a minute, Coop, freeze that.
Bir dakika. Şunu dondursana.
Does coop even remember what a church looks like?
Coop bir kilisenin neye benzediğini hatırlıyor mu?
Coop's father.Gave him the heads-up.
Coop'un babası. onu gurur verdi.
Oh, no.Not coop.
ah, hayır. Coop bunu yapmazdı.
Coop was all about the law.
bu nasıl olur? Coop için her şey kanunlarla ilgiliydi.
And this run-in just slipped your mind when coop ends up dead a few months later?
ve Cooper birkaç ay sonra ölene kadar bu çatışma aklından uçup gitmişti öyle mi?
Well, he sure hated coop, I can tell ya that.
şey, o kesinlikle Coop'dan nefret ederdi, size bunu söyleyebilirim.
You in love with my wife, coop?
karıma mı aşıksın, Coop?
What was coop doing under that bridge, jimmy?
Coop o köprünün altında ne yapıyordu Jimmy?
Mccree needed to get coop under control, so maybe he was set up?
McCree Coop'u kontrol altına almak zorundaydı, bu yüzden belki de bunu o ayarladı?
How'd you take care of coop?
Coop'la nasıl ilgilendin?
How could you do this to me, coop? To us?
bunu bana nasıl yaparsın Coop?
Coop was handsome.
Coop yakışıklıydı.
You think I was having an affair with coop? It seems like he was around the house a lot.
Coop ile bir ilişkimin olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Were you angry when coop broke it off?
Coop ilişkiyi bitirdiği zaman ona kızmış mıydınız?
Get off your soapbox, coop.
sandığından çık Coop.
Jimmy, we all want to find out what happened to coop that night, right?
Jimmy, hepimiz o gece Coop'a ne olduğunu bulmaya çalışıyoruz değil mi?
Said your marriage finally broke up'cause, uh, the way you and coop were.
evliliğinizin, Coop ve senin... ah.. olduğunuz şeyden ötürü bozulduğunu söyledi.
Jimmy, coop was your partner.
Jimmy, Coop senin ortağındı.
You must have took a little in the backdoor in nam, huh, coop?
vietnamda birkaç kere arka kapıdan almış olmalısın, he, Coop?
Oh, I get it. Jimmy and coop.
ah, anladım.
The dynamic duo.
Jimmy ve Coop. dinamik ikili.
Coop wasn'T... like that.
Coop öyle... değildi.
We know coop humiliated you in front of your boys.
Coop'un seni çocukların önünde aşağıladığını biliyoruz.
Dumped bug poison on the feed... then you started to take apart the coop. That's when seeley returned.
Sonra kümesi parçalamaya başlamıştın ki, Seeley çıkageldi.
Forget it, coop.
unut gitsin Coop.
Except for coop.
Coop dışında.
Coop, easy.
Coop, yavaş.