Could i ask you something tradutor Turco
109 parallel translation
Could I ask you something?
Bir şey sorabilir miyim?
Mary, could I ask you something?
Mary, sana bir soru sorabilirmiyim?
Joe, could I ask you something very personal?
Joe, sana çok özel bir soru sorabilir miyim?
- Could I ask you something?
- Sana bir şey sorabilir miyim? - Tabii ki.
Could I ask you something?
Birşey sorabilir miyim?
Could I ask you something?
Size bir şey sorabilir miyim?
- Could I ask you something?
- Sana bir şey sorabilir miyim?
Could I ask you something?
Sana bir şey sorabilir miyim?
By the way, could I ask you something?
Bu arada, sana bir şey sorabilir miyim?
Could I ask you something?
Bekle biraz. Sana bir şey sorabilir miyim?
- Mom, could I ask you something?
- Anne, bir şey sorabilir miyim?
- Um, could I ask you something, Jack? - Sure.
- Bir şey sorabilir miyim?
Oh, could I ask you something for a second?
Bir saniye bir şey sorabilir miyim?
Could I ask you something as a woman?
Sana kadın olarak birşey sorabilir miyim?
- Could I ask you something?
- Bir şey sorabilir miyim?
Mrs. Kent, could I ask you something?
Bayan Kent, size bir şey sorabilir miyim?
Could I ask you something?
- Bir şey sorabilir miyim?
Could I ask you something?
Sana bi'şey sorabilir miyim?
Natalie, uh, could I ask you something?
Natalie, uh, Sana bir şey sorabilir miyim? Hmm?
Mr. Monk, could I ask you something?
Bay Monk, sana bir şey sorabilir miyim?
I know we haven't even ordered yet, but could I ask you something personal?
Daha bir şeyler sipariş vermedik ama, size kişisel bir şey sorabilir miyim?
Could I ask you something?
Bir şey daha sorabilir miyim?
But now, in which case, could I ask you something, all three of you who are wiser than I on this matter, what do we think of Victor Stengerís book that says you can now scientifically disprove the existence of God?
Victor Stenger'in, tanrının varlığının artık bilimsel olarak çürütülebildiğini söylediği kitabı hakkında ne düşünüyorsunuz? - Bu konuda bir görüşünüz var mı?
Could I ask you... Would you do something for me?
Benim için bir şey yapar mısınız?
Mrs. Morane didn't really ask me to come by, but she sounded worried... about leaving you alone with the boy. I could cook you something...
Bayan Morane benden tam olarak gelmemi istemedi ama sizi küçükle yalnız bıraktığı için endişe ettiğini hissettim.
Hope it's not too much to ask think you can find something I could use for bandages?
Umarım sormamda bir sakınca yoktur ama sargı bezi olarak kullanabileceğim bir şeyler bulabilirsiniz sanırım?
I hate to ask you this after you've been so helpful but could you do something for me tonight?
Senden bunu isteyeceğim için kusura bakma ama bu gece benim bir şey yapar mısın?
I wanted to ask you if, uh, if you could do something.
Sizden bir şey, bir şey rica edecektim.
Could I ask you to do something for me?
Benim için birşey yapmanı isteyebilir miyim?
I was wondering if I could ask you something.
Sana bir şey sorabilir miyim?
Harry, I was wondering if I could ask you something.
Harry, sana bir şey sorabilir miyim? .
I'm gonna ask you something, and you gotta promise to be honest and not spare my feelings just cos I could kill you.
Sana bir şey soracağım. Dürüst olmanı ve seni öldürebilirim diye bana gerçekleri söylemekten korkmamanı istiyorum.
Could I ask you to read something for me, sir?
- Bir şey okumanızı rica etsem?
While I've got you here, could I ask your advice on something?
Aslında seni burda bulmuşken, bir konuda tavsiyeni alabilir miyim?
Didn't I ask you to get me a protein shake or something I could eat, you know, like through a straw?
Protein tozu veya yiyebileceğim bir şey getirmeni istememiş miydim?
Obviously I'm not supposed to ask, but if there's something that I should know something that could help me, you might wanna consider telling me.
Açıkcası sormak istemiyorum ama bilmem gereken bir şey varsa bana yardımcı olacak bir şey, bana söyleyin olur mu?
Don't you think? You're the perfect and only person i could ask to do something like this.
Sen böyle bir şeyi isteyebileceğim, tanıdığım ve güvenilir tek insansın.
Perhaps I could ask you to deliver something to Sir Te for me.
Senden benim adıma Te Efendi'ye bir şey götürmeni rica etsem?
Could I ask you something?
- Sana bir şey sorabilir miyim?
You ask me to do something that could hurt me if I didn't trust you.
Benden sana güvenmezsem, zarar göreceğim birşey yapmamı iste.
What I wanted to ask you is now that I'm not feeling so good if maybe you could once in a while scare me or something.
Senden istediğim hazır kendimi daha iyi hissediyorken bir kez olsun beni korkutman.
I was wondering if I could ask you something.
Senden bir şey isteyebilir miyim diye merak ediyordum.
Can I ask you something? Could you...
Bir şey sorabilir miyim?
Could I ask something of you?
Sana bir şey sorabilir miyim?
Could I ask you about something now, or...
Size bir şey sorabilir miyim, ya da daha sonra mı...
Listen, I wanted to ask you if you could do something my former father never did for me.
Dinle, önceki babamın asla öğretemediği bir şey isteyeceğim senden.
You know, could you do me a favor, just once, and put me above your precious Peyton, and do something that I ask you to do?
Ne olur, bir kez olsun beni şu, değerli Peyton'ından daha yukarı koy. Ve senden istediğim bu tek bir şeyi yapıver.
But, um, I was wondering if I could ask you something first.
Ama önce sana bir şey sormak istiyorum.
He's dating someone he thinks he could marry, so I'm hearing less from him, which is great. Can I ask you something?
Sana bir şey sora bilirmiyim?
And I knew that one day you would come to me and you would ask me for something something that you needed and that only I could give you.
Ve bir gün bana gelip bir şeyler isteyeceğini, ihtiyacın olan bir şey isteyeceğini ve bunu sadece benim sana verebileceğimi biliyordum.f
Actually, I wanted to ask you something, could you bring back the TV.?
Aslında, senden bir şey isteyeceğim, televizyonu geri getirebilir misin?