English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ C ] / Crabtree

Crabtree tradutor Turco

360 parallel translation
Lawrence Crabtree. 57239.
Lawrence Crabtree. 57239.
Crabtree.
Adı neydi? Crabtree.
I think we'd better pay a visit to Gaylord's Auction Room and that fellow Crabtree.
Sanırım, Gaylord Açık Arttırma Salonuna ve şu Crabtree denen adama uğrasak iyi olur.
Isn't it rather strange, Mr. Crabtree, that you've had three identical musical boxes, all playing the same tune?
Elinizde hepsi de aynı ezgiyi çalan birbirinin aynı üç müzik kutusunun bulunması garip değil mi, Bay Crabtree?
Oh, come now, Mr. Crabtree, this is very literally a matter of life and death.
Yapmayın, Bay Crabtree, bu tam anlamıyla bir ölüm kalım meselesi.
Thank you Mr. Crabtree, you've been very helpful.
Teşekkür ederim Bay Crabtree, çok yardımcı oldunuz.
Crabtree.
Crabtree!
Something Mr Crabtree has in his mind.
Bay Crabtree'nin aklındaki şeytan.
Yes, this is Mr. Crabtree.
Evet ben Bay Crabtree.
I have been considering your letter of application, Mr. Crabtree.
Başvurunuzu inceliyordum Bay Crabtree.
Is this true, Mr. Crabtree?
Bu doğru mu Bay Crabtree?
Good day, Mr. Crabtree.
İyi günler Bay Crabtree.
Mr. Crabtree?
- Bay Crabtree?
This is Mrs. Crabtree, my wife.
Bu eşim Bayan Crabtree.
Your job, Mr. Crabtree, will consist of preparing confidential reports... which must be mailed to your employer.
İşiniz, hazırladığınız gizli raporları patronuzuza göndermek olacak Bay Crabtree.
You are not expected to, Mr. Crabtree.
Anlamanız gerekmiyor Bay Crabtree.
Goodbye, Mrs. Crabtree.
Hoşça kalın Bayan Crabtree.
I have a feeling that I'm just a name on a payroll... and, someday, someone is gonna ask... who is this man, Crabtree?
Bazen sadece maaş listesindeki bir isim olduğumu düşünüyorum. ... bir gün birisi kim bu Crabtree diye soracak.
Come in, Mr. Crabtree.
İçeri girin Bay Crabtree.
You seem surprised, Mr. Crabtree.
Şaşırmış gibisiniz Bay Crabtree.
You're quite wrong there, Mr. Crabtree.
Yanılıyorsunuz Bay Crabtree.
If you knew me a little better, Mr. Crabtree... you'd realize that I'm almost totally devoid of a sense of humor.
Beni biraz tanısaydınız Bay Crabtree espri anlayışından tamamen yoksun olduğumu bilirdiniz.
Incredible as it may sound, Mr. Crabtree, I need you.
Kulağa inanılmaz gelebilir ama yardımınız gerek Bay Crabtree.
I rather thought you would, Mr. Crabtree.
Ben de kabul etmenizi bekliyordum Bay Crabtree.
No, Mr. Crabtree, I mean exactly what I said.
Ne dediysem o Bay Crabtree.
I envy you, Mr. Crabtree.
Size imreniyorum Bay Crabtree.
No, Mr. Crabtree, this man must be eliminated by someone... not even remotely connected to him.
Bu adam bizimle hiçbir alakası olmayan... biri tarafından öldürülmeli.
My dear Mr. Crabtree, what could you possibly tell them?
Onlara ne anlatabilirsiniz ki?
Did you, Mr. Crabtree?
- Gerçekten mi Bay Crabtree?
Visualize the scene if you will, Mr. Crabtree.
O sahneyi bir hayal etsenize Bay Crabtree.
Come now, Mr. Crabtree.
Yapmayın ama Bay Crabtree.
At that precise moment, Mr. Crabtree, you will shove him out.
İşte o anda onu pencereden aşağıya iteceksiniz Bay Crabtree.
They will know it's suicide because that envelope you hand him... will contain not money, Mr. Crabtree... but a typed note explaining why he took his own life.
Bunu intihar sanacaklar çünkü ona vereceğiniz zarfta para olmayacak Bay Crabtree. Neden intihar edeceği yazılı bir mektup olacak.
For your wife's sake, Mr. Crabtree, I think you'll have to do it.
Eşinizin sağlığı için Bay Crabtree, Bence bunu yapmak zorundasınız.
That's mighty good of you, Mr. Crabtree.
Çok iyisiniz Bay Crabtree.
I'm not concerned with your rationalizations, Mr. Crabtree.
Bahaneleriniz beni ilgilendirmiyor Bay Crabtree.
Mr. Crabtree?
Bay Crabtree?
Good morning, Mr. Crabtree.
Günaydın, Bay Crabtree.
But there was Billy and Bruce Crabtree...
Ama bu savaşta da Billy ve Bruce Crabtree ile...
I'll nip to Crabtree Evelyn and buy a bar of lavender soap.
- Sorun yok, Niles. Oradaki mağazadan lavantalı sabun alabilirdim, Frasier.
I know what was installed in a hotel, Poirot, but because one does not gather us for a few days, in Crabtree?
Otelde oda tuttuğunu biliyorum, Poirot ama Crabtree'de birkaç gün bize katılsana?
Andrew, John and I we meet one night in Crabtree, the fact is necessary to have been that there are two years.
Andrew, John ve ben bir akşam Crabtree'de buluştuk. İki yıl kadar oluyor.
Anything from Crabtree Evelyn?
Crabtree Evelyn'den bir şey ister misin?
I remember when Susie Crabtree dumped me back in my first year at the Academy.
Akademinin ilk yılında, Susie Crabtree'nin beni nasıl yere serdiğini hatırladım.
- Good morning, Mrs. Crabtree.
- Günaydın, bayan Crabtree.
Was it the school counselor, or was it Ms. Crabtree, or was it....
Okulun danışmanı mı, ya da Bayan Crabtree mi, ya da...
Is it Mrs. Crabtree, Sheila Broslofski, the mayor?
Bayan Crabtree mi, Sheila Broflovski mi, Başkan mı?
Hold on a second, Ms. Crabtree.
Bir saniye durun, Bayan Crabtree.
Just keep your traps shut, I'll consult the manual.
Sadece ağzını kapalı tut. Kılavuza bakacağım. Bayan Crabtree?
You guys, what if Ms. Crabtree doesn't come back and we're all trapped here forever?
Çocuklar, ya Bayan Crabtree geri dönmez de burada sonsuza kadar mahsur kalırsak?
You heard what Ms.Crabtree said, there's a big black scary monster out there.
Bayan Crabtree'yi duydun, dışarıda büyük ve korkunç bir canavar var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]