Cramps tradutor Turco
453 parallel translation
If he cramps our show now...
Gösteriyi engelleyecek olursa...
- Cramps.
- Kramp.
The minister's arrived and Henri's taken with cramps.
Peder geldi ama Henri'nin krampları tuttu.
I'd get stomach cramps too if I ate as you do!
Sizin gibi yeseydim, Mideme kramp girerdi.
It's cramps.
- Kramp girdi.
It's just cramps.
Bu sadece bir kramp.
The grief a husband brings cramps this muscle here.
Bir kocanın neden olduğu keder buradaki kasta krampa neden olur.
I have cramps.
Her tarafıma kramp girdi.
I had cramps, and nearly drowned.
Kramp girdi ve neredeyse boğuluyordum.
Cramps?
Kramp mı?
Play the piano all day and then jump on a horse, you can get cramps.
Bütün gün piyano çaldıktan sonra ata binince, kramp girebilir.
- Any cramps?
- Kramp?
Still I have the legs got cramps.
Bacak kaslarım hala ağrıyor.
After the cramps and vomiting, he's got a head like an atom bomb.
Krampları ve kusmalarından sonra kafası da atom bombası gibiydi.
I'm getting cramps.
Kramplarım sıklaşıyor.
What about the cramps in my stomach?
Midemdeki kramplar ne olacak?
I just happen to have the perfect thing here for cramps.
Romatizmaya karsi, harika bir surubum var.
I get cramps, I sweat, I chill all over...
Kramp giriyor, baştan aşağı terliyorum...
- you get bad cramps.
- Kramp girer.
Excuse me for sayin'this with menfolks in the room, but, when I get my menstrual cramps, which come pretty hard, they don't let me sit down on my job.
Erkeklerin arasındayken böyle bir şey söylediğim için özür dilerim, Oldukça ağır adet sancıları çekerken, mesaide bir yere oturmama izin vermediler.
I, I must remind you that the, uh, scanning experience is usually a painful one, sometimes resulting in nosebleeds, earaches, stomach cramps, nausea.
Şunu hatırlatayım tarama süreci oldukça acı veren bir süreçtir. Bazen burun kanamalarına, kulak ağrılarına mide kramplarına veya bulantılara sebep olabilir.
- I've got stomach cramps.
- Karnıma ağrı saplandı.
Stomach cramps?
Mideyi mi ağrıtıyor?
Them miss-meal cramps, that motherfucker get real polite.
Bak nasıl kibarlaşır.
My mate's got cramps.
Arkadaşıma kramp girdi.
I'll get cramps.
Kramp girebilirmiş.
You don't get cramps once a month.
Ayda bir sancı çekmeyeceksin.
I've been having really bad cramps all week.
Tüm hafta boyunca vardı.
Do you have cramps already?
Şimdiden kramp mı girdi?
Failing sight, pain in the joints... vomiting, muscular cramps.
Eklem ağrıları, kusma, kramplar...
We can give cramps.
Öyle görünüyor.
I got cramps from the grapes.
Üzümlerden mideme kramp girdi.
Cramps.
Kramps.
i read somewhere that rod stewart gets cramps ;
Biryerde okumuştum rod stewart sahnede kilitlenmiş :
Well, sometimes I get the menstrual cramps real hard.
Şey, zaman zaman dönemsel kramplarım şiddetli olur.
I get cramps in my leg right here.
Bacaklarımın tam burasına kramp giriyor.
Bad cramps.
Kötü kramplar oldu.
These cramps are killing me.
Bu kramplar öldürüyor beni.
Cramps!
Kramp girdi!
Suddenly woke up with dreadful cramps.
Birdenbire korkunç kramplarla uyandı.
- Cramps?
– Kramp mı?
She's having cramps, and then there's blood gushing everywhere.
Sonra sancısı başladı. Ve her taraf kan oldu.
I've still got nervous cramps.
Hâlâ gergin kramplarım var.
You might get cramps.
Kramp girebilir.
So instead, I took a bath in baking soda and then my toe came around, but I got the worst cramps like I swallowed a kinked hose or something.
Bu sefer kabartma tozu katılmış suyla yıkadım, morluk geçti ama kramp girmeye başladı sanki bütün bir kek yutmuş gibiydim.
I had cramps, remember?
Cramplar giriyordu, hatırlamıyor musun?
- It gives me cramps.
Mersinbalığına alerjim var.
Cramps.
Kramp.
No, not cramps.
Hayir, kramp degil.
I had cramps.
- Karnım ağrıyordu.
I must... relieve these cramps.
- Onu hareket ettirmeli zira uyuştu zavallı.