English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ C ] / Creek

Creek tradutor Turco

2,242 parallel translation
Yeah, west creek bridge.
- Bir köprü üzerinde.
Well, i saw something.
- Evet, Batı Creek Köprüsü. Ben bir şeyler gördüm.
When we get to the creek. You go on without Chloe.
Döndüğümüzde yoluna Chloe olmadan devam edeceksin.
Uh, somewhere in the middle of Shit Creek.
Hiçbir halt bulabilmiş değiliz.
McNab, put out an APB on the Plymouth and alert all authorities to patrol the 166 off the Horse Creek exit.
Mcnab, Plymouth için bir arama bülteni çıkart. Ve Horse Creek çıkışından 166 nolu yola doğru tüm yetkilileri devriyeye çıkması için alarma geçir.
Sea taxi to false creek.
False Creek'a.
Creek, you and Eddie Boy get that cooler.
Creek, Eddie'yle sogutucuyu getirin.
The battle of Willow Creek Took place right at the end of the war in our very own Mystic Falls.
Willow Creek savaşı savaşın sonlarında Mystic Falls'ta yaşandı.
I've got a question. Please, hold your questions.
lütfen, sorularınızı sonraya saklayın 15 yıl önce Burtran Şirketi tarafından çalışma tesisi olarak kurulan Hawk Creek Rasathanesi
Now, there was a case in Hollow Creek.
Hollow Creek'te bir tane vardı. Gerçi çocuklar ölmüştü.
He was known as the Hollow Creek Killer.
- Hollow Creek Katili olarak biliniyormuş.
There were only 4 suspects in the Hollow Creek case and they're all dead.
Hollow Creek davasında 4 şüpheli varmış ve hepsi de ölmüş.
We think he survived the Hollow Creek murders.
Hollow Creek cinayetlerinden kurtulduğunu sanıyoruz.
His father was the Hollow Creek Killer.
Hollow Creek Katili, babası.
I know about Hollow Creek and the cage.
Hollow Creek'i ve kafesi biliyorum.
Ziva's in with Principal Vance, getting paddled or up a creek without one.
Ziva Müdür Vance'in yanında, akıntıya karşı kürek çekiyor.
"I'll meet you down at red creek after school."
"Okuldan sonra kırmızı derede buluşuruz." Bu çok sıkıcı.
She lives in Elk Creek, on the other side of the state.
Eyaletin diğer tarafındaki Elk Creek'de yaşıyor.
ANOTHER CUSTOMER ON DRY CREEK ROAD,
Dry Creek Yolu'ndaki müşteriyi tanıyorum.
Dawson's Creek.
Dawson's Creek
I love to go up fishing on a river or a creek, but I do not love it half as much as dancing cheek to cheek.
Dere ya da bir koyda, balık tutmaya bayıIıyorum. Ama yanak yanağa dans etmeyi daha çok seviyorum.
And get her out of those clothes. And then rob her, kill her, cut off her head and hands and bury her by the creek.
Sonra onu soyayım, öldüreyim, kafasını ve ellerini kesip koyun oraya gömeyim.
But we're in with Firecracker Ahmet of Highwayman Creek.
Yalnız, biz Haramidere'den Çatapat Ahmet'in arkadaşlarıyız.
" GORDON CREEK.
" GORDON CREEK.
He comes home a hero. You take him fishing up near Town Creek, his family never sees him again.
Yuvasına bir kahraman olarak dönsün sen ise onu Town Creek kıyısına balık tutmaya götür,... ailesi de onu bir daha göremesin.
Head to Town Creek.
Town Creek'e doğru.
We got an hour or two on foot up Creek Valley.
Vadi boyunca bir iki saat tırmanacağız.
They found him down by the creek Where he got kicked in the head by his horse.
Onu derenin aşağısında atı tarafından başı tekmelenmiş bir vaziyette bulmuşlar.
This is the Creek Landing Sheriff's Department.
Creek Landing Şerifliği adına konuşuyorum.
No, we're... we're off, uh, we're off 38 up a dirt road called Red Creek.
Hayır, Red Creek toprak yolundaki 38 numarayı aldık.
I'll even name the Creek after you, if you want.
Küçük bir dereyi senin isminle vaftiz ederiz, istersen eğer.
In her spare time, Maggie enjoys long walks by the creek, and stopping for sodas at Sonic and shopping.
Boş zamanlarında Maggie, derenin kenarında uzun yürüyüşlere çıkmaktan ve Sonic'te soda alıp, alışveriş yapmaktan zevk alıyor.
I think she went swimming in the creek.
Sanırım derede yüzmeye gitti.
We're all up shit creek!
Boka battık!
I have suspects on Nuevo Laredo, heading towards Saint's Creek.
Şüpheliler, Nuevo Laredo yolu üzerinden Saint Creek tarafına gidiyorlar.
I need backup at Bonanza Creek Ranch.
Bonanza Creek Ranch'a destek gönderin.
Look at the creek and the woods and the meadow
Dereye, ormana ve çayıra bak!
If we could send one of your goon squad down to The Coffee Bean, Cross Creek, for a Starbucks run, or something like that, that'd be nice.
Goril ekibinizden birini Starbucks'a gönderirseniz hoş olur.
I saw you rescue that trout from that filthy creek.
O pislik yuvasından alabalığı kurtarırken gördüm.
Creek ends about six miles downstream in Watson.
Dere yaklaşık 9 km Watson'a kadar akıyor.
They found him in the creek.
Cesedini çayda bulmuşlar.
We spotted them two boys and their old daddy, Aaron, down the creek bank with some hogs.
Wharton kardeşleri ve ihtiyar babaları Aaron'ı gördük, ırmağın yanındaydılar.
- The creek's gonna ice over tonight.
- Dere gece donar.
Down by the creek, performing his necessaries.
Dere kenarında, ihtiyaç gideriyor.
What I want you to do now is come on across the creek and walk in front of me up that hill.
Şimdi senden, dereyi geçip tepeye kadar önümde yürümeni istiyorum.
"And the rhinestones Fall beneath your buttocks " Like smooth pebbles in a Missouri creek Laying in water
Ve sahte elmaslar, Missouri deresindeki yumuşak çakıllar gibi kalçanın yanına dökülüyor.
Let's go to swim in the creek.
Dere yüzmeye gidelim.
Let's look around the Fraile's creek before dark.
Arroyo del Fraile bakalım en Hava kararmadan.
Seneca Creek Park in Maryland.
Maryland yakınlarındaki Seneca Creek Parkına. Teşekkürler.
- The Battle of Willow Creek.
- Willow Creek savaşı.
Beckworth Mansion, Eagle Creek, California I appreciate your people coming in on this, agent lisbon.
Bu olay için gelmenize minnettarım Ajan Lisbon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]