Customers tradutor Turco
5,438 parallel translation
Lot's of customers here, darlin'.
Burada çok müşteri var, tatlım.
Roanie, we have two new customers.
Roanie, iki yeni müşterimiz var.
You must get a lot of strange customers in here.
Taksinize epey garip yolcular biniyor olmalı.
It's good! Ladies, I need you to keep it down in there. We do have other customers.
Bayanlar biraz sessiz olmanız gerek başka müşterilerimiz de var.
You've got a lot of happy customers out there.
Dışarıda bir çok memnun müşterin var.
Doug knew a little bit about a lot of people, but he was always professional, never judged, and his customers always listened to him, customers like Donald Zucker.
Doug birçok insan hakkında az buçuk bilgiliydi, ama her zaman bir profesyonaldi, asla yargılamazdı, ve müşterileri her zaman onu dinlerdi, Donald Zucker gibi müşterileri.
People have been complaining about you, Noah, and we need to show our customers that we can still be counted on, like that big clock in the square, to always be right, accurate.
İnsanlardan hakkında şikayetler alıyorum, Noah, müşterilerimize sana hala güvenebileceklerini göstermeliyiz, köşedeki büyük saat gibi, her zaman doğru ve düzgün olan.
- Well, we get a lot of customers.
- Bilirsin, bir çok müşteriyle karşılaşıyoruz.
- Ask my customers.
Müşterilerime sor.
It's for paying customers only.
Sadece müşteriler kullanabilir.
It was occurring to Doc now... something Jade said once about vertical integration... that if the Golden Fang can get its customers strung out... why not turn around and sell them a program to help kick?
Doc, Jade'in bir keresinde bahsettiği dikey bütünleşmeyi hatırlıyordu. Eğer Altın Diş müşterilerini uyuşturucu müptelası yapacaksa neden bir de diğer açıdan da düşünüp bırakmaları için program satmasınlardı?
As long as American life was something to be escaped from... the cartel could always be sure of a bottomless pool of new customers.
Amerikan hayatı, ondan kaçılacak halde kaldığı sürece kartelin yeni müşteri havuzunun dibinin görünmeyeceği kesindi.
That's probably one of my satisfied customers right there.
Muhtemelen memnun müşterilerimden biridir.
Why can't you pay your bill? You got customers.
Neden faturalarını ödeyemiyorsun?
Casey, you gotta start looking at these guys as your customers.
Casey, bu adamlara müşterin olrak bakmaya başlamalısın.
I got other customers, Alison.
Başka müşterilerim de var, Alison.
They're my customers. I'm at work.
Onlar müşterilerim ve ben çalışıyorum.
The owner said customers walked by her thinking it was part of the show.
İşletme sahibine göre, müşteriler onun yanından geçerken bunun da şovun bir parçası olduğunu zannettiler.
You frighten the customers.
Müşterileri korkutuyorsun.
You're scaring my customers.
Müşterilerimi korkutuyorsunuz.
I'm sure it was magical, but we cant give our customers personal information to anyone other than the police.
Büyüleyici olduğuna eminim, fakat müşterilerimizin kişisel bilgilerini polis harici kimse ile paylaşmıyoruz.
Yeah, they serve more customers than a fucking McDonald's.
Evet, lanet McDonald's'tan daha fazla müşteriye hizmet veriyorlar.
You watch all the other customers order before you do...
Tüm müşterilerin sizden önce sipariş verdiğini izliyorsunuz.
It was not convenient for customers.
Müşteriler beğenmemiş.
We'll become your regular customers.
Biz de senin müşterin oluruz.
Okay. Were there any other customers?
Pekala, orada başka müşterilerde var mıydı?
- No customers.
- Müşteri yok.
And I'd hate you killing all my other customers by accident.
Ve müşterilerimi yanlışlıkla öldürmekten nefret ederim.
there you need to call customers.
ve müşterileri çağırman lazım.
there you need to bow to customers.
orada müşterilere eğilmen lazım.
here customers bow to you. look, if someone is really scared he'll lay down completely wrong number god is doing business.
burada müşteriler sana eğilirler... bak, eğer birisi gerçekten korkarsa tamamen yere de yatabilir yalancı tanrı ticaret yapıyor.
Just not good enough for our customers.
Ama müşterilere servis edecek kadar değil.
Not even my best customers get to try this.
En iyi müşterilerim bile tatmamıştır.
Customers come in and they want authenticity.
Buraya gelen müşteriler özgünlükten hoşlanır.
We're paying a very dear price for letting the food industry act at will in recruiting our children as loyal customers.
Yemek endüstrisinin çocuklarımızı gelecekteki müşterileri yapmalarına izin verdiğimiz için kötü bir bedel ödüyoruz.
Can you move aside please, you're blocking the other customers.
Diğer müşterilere engel oluyorsunuz.
I'll let him know his whores like to steal from their customers.
Fahişesinin, müşterilerin eşyalarını çaldıklarını söylerim.
It'd be as if you'd had two customers.
İki müşteri varmış gibi olur.
All I have to do is help customers while Glenn runs the online business.
Tüm yapmam gereken Glenn internet işini kurarken müşterilere yardımcı olmak.
My customers buy taken in U.S.. My budget will focus U.S. too.
Kendal's müşterileri yerli kullanır o zaman ben reklam bütçemi bir yarış arabasına harcarım bu yerli olabilir.
Until you can be bothered to learn this stuff, I serve the customers and you clean up what they leave behind.
Bu şeyleri öğrenene kadar ben müşterilere hizmet ederim ve sen de onların geride bıraktığını temizlersin.
Frankie's finding us overseas customers, we'll go where they spend and staying within spending patterns.
Frankie bize denizaşırı müşteriler bulacak onların parayı harcadığı yere gideceğiz ve harcama kalıplarına sadık kalacağız.
Because the customers I deal with are based here, in the UK.
Londra'nın nesi var? Çünkü benim sorumlu olduğum müşterilerin hepsinin kütüğü İngiltere.
I serve the customers, you clean up what they leave behind.
Ben müşterilere hizmet ederim, sen de onların geride bıraktığını temizlersin.
Customers find the slamming effect of the bed closing down on them very dramatic.
Müşteriler, yatağın yüzlerine kapanmasını da çok dramatik buluyor.
I'm sorry, but I have too much pressure from other customers.
Üzgünüm, ama diğer müşterilerim çok baskı yapıyor.
I know the people, the customers, you know.
İnsanlara, müşterilere alıştım artık.
I cannot be arsed to have any more customers tonight.
Bu akşam daha fazla müşteri ile uğraşamam.
Make the perfect milkshake, that's how you get customers.
En harika milkshake'i yap, müşteriyi kap.
Hit the corners. Ask about anybody she was seeing... regular customers, meth dealers, and rough johns, anything.
Cadde köşelerine dağılın kadının görüştüğü birisi var mı öğrenin düzenli müşterileri, meth satıcılarını pezevenkleri araştırın.
- The customers won't notice.
Müşteriler fark etmez ki.