Dark place tradutor Turco
584 parallel translation
The world's become a dark place.
Dünya karanlık bir yer oldu.
The point is, the world is a dark place if his dedication was pointless.
Yani, eğer çabaları anlamsızsa dünya da karanlık bir yerdir.
It is a dark place.
Karanlık bir yer zaten.
As if all my life I had lived in a dark place... and all at once the lights went on
Sanki hayatım boyunca karanlıkta yaşamışımda, bir anda ışığa boğulmuşum gibi.
Chris, I've been in a dark place.
Karanlık bir yerdeydim.
Nscho-Tschi is glad Shafterhand Old do not go back to that dark place.
Nscho-Tschi, Shatterhand Old'un artık o tuhaf karanlık yere dönmeyeceğinden dolayı çok mutlu.
I'm tired, I don't like to feel the sun in my eyes after hours of work in a dark place,
Yorgunum, karanlık bir yerde saatlerce çalıştıktan sonra, güneşin gözlerime ışıması hiç hoşuma gitmiyor.
They'll come on you in the wild, in some dark place, where there's no help.
Kırlık yerlerde yardım isteyemeyeceğiniz karanlık bir köşede saldırabilirler.
Have you heard that... in a dark place, the blind is the most powerful.
Karanlık yerlerde... körlerin daha avantajlı.. olduğunu biliyor muydunuz?
" He said that she had curled up in a dark place and won't come out.
"Dediğine göre kız karanlık bir köşeye kıvrılmış ve çıkmıyormuş oradan."
Just went to a dark place and...
Karanlık bir yere gidip...
In her dream she saw the body ofher husband in a dark place... with a mark on his neck and another woman looking at him.
Rüyasında kocasının bedeni karanlık bir yerdeymiş... boynunda bir iz varmış ve başka bir kadın da ona bakıyormuş.
But i don't really know frank salazar, so - you expect me to believe that a man you don't even know... loans you a car in a dark place?
ama bu nedenle gerçek frank salazar! ın kim oldugunu bilmiyorum. buna inanmamı bekleyebilirsiniz.
- God. I'm in a dark place.
- Karanlık bir yerdeyim.
But you know, there's one dark place that we have to be very careful in...
Fakat biliyorsun, çok ama çok dikkatli olmamız gereken karanlık bir yer var...
Getting some rest at a nice place like this is helping your dark circles diminish.
Şimdi güzel bir yerde dinleniyorsun. Siyah halkalarının kaybolduğunu görmek güzel.
"Further attacks on small children committed after dark " by the mysterious woman in white took place last night.
"Dün gece, karanlıkta beyazlı gizemli kadın küçük çocuklara saldırdı."
You hope to place me in the dark.
Beni içeri tıkmayı ümit ediyorsunuz.
But you must admit it's an eerie sort of place, so dark.
Ama kabul edersiniz ki son derece ürkütücü ve karanlık bir yer.
Ladies and gentlemen... the murder which you witnessed took place on a particularly dark night... and the events which followed were both unexpected and swift.
Bayanlar va baylar tanık olduğunuz cinayet özellikle karanlık bir gecede gerçekleşti ve takip eden olaylar hem beklenmedik hem de aniydi.
I was in a dark, cold place.
Karanlık ve soğuk.
Why do you bring me to this dark and dismal place?
Neden beni bu karanlık, kasvetli yere getirdiniz?
Keep the place dark.
İçerisini karanlık tut.
I'm the little gal that flew all the way from New York to this lousy place, this Dark Continent.
New York'tan bu pis yere, bu karanlık kıtaya uçup gelen zavallı küçük bir kızım.
A little dark, the place needs sun.
Böyle bir yuva bol ışıklı ve güneşli olmalı.
No, Lucas, you get out of Peyton Place before dark.
Hayır, Lucas. Sen gidiyorsun. - Karanlık çökmeden Peyton Place'ten git.
But you held back, as if on the threshold... as if at the entrance to a place too dark, too strange.
Fakat sen alıkoydun kendini, sanki bir eşikte,.. yabancı, zifiri karanlık bir yerin girişindeymişsin gibi.
Toward dark, Major Henry and the boys are gonna come over that hill and we'd better have a place to fight from.
Karanlık basınca, Binbaşı Henry ve çocuklar şu tepeye gelecek... ve biz bu kavgada iyi bir yer bulmalıyız.
Come full dark, Pompey will be at the Swedes'place with a buckboard.
Hava kararınca gel, Pompey bir atlı arabayla
Like rediscovering... Flying in the dark across a place of another era.
Tekrar keşfeder gibi başka bir çağın mekânından karanlığın ötesine uçar gibi.
What I mean is, if you hate somebody, you can do that any time, any place, but if you like somebody, you gotta hide in dark corners.
Söylemek istediğim, birinden nefret ediyorsan, bunu istediğin zaman, istediğin yerde yapabilirsin.... Ama birini seviyorsan karanlık köşelerde saklanmak zorundasın.
- Are you sure? - It never gets dark in this blasted place.
Hava daha kararmıyor.
When I got back, the place was dark.
Döndüğümde, ev kapkaranlıktı.
If I'm not back before dark... you should leave this place soonest you can
Hava karardığında geri dönmezsem ardına bile bakmadan hemen burayı terk edeceksin.
One creature... caught in a place he cannot stir from in the dark.
Bir tane yaratık... Karanlıkta hareket edemeyeceği bir yerde kapana kısılmış...
-... in as dark a place as I could find.
-... bulabileceğim kadar karanlık bir yere.
Perhaps because of what I buried in as dark a place as I could find.
Belki bulabileceğim kadar karanlık bir yere gömdüğüm şey yüzündendir.
It was a friendly place - dark, where you could camouflage yourself.
Aksine, kolayca kamufle olabileceğiniz dostane bir yerdi.
You think I'd send my little sister... to a place full of dark-skinned gigolos with only one thing on their mind?
Yoksa sen benim küçük kardeşimi....... esmer tenli jigoloların olduğu bir yere göndereceğimi mi sandın?
You want to go off and park in some dark petting place.
Kuytu bir yere gidip, beklemeyi istiyorsunuz.
You will give me the Great Ring freely... and in place of the Dark Lord you will set up a queen.
Ulu Yüzüğü karşılık istemeden bana vereceksin. Karanlıklar Efendisinin yerine bir kraliçe koyacaksın.
The place is dark.
Her yer karanlık.
That place is strong with the dark side of the Force.
Orada... Güç'ün karanlık yüzü daha güçlüdür.
My people call this place The Dark Water.
Benim insanlarım bu yeri "Karanlık Su" diye adlandırırlar.
The cloth was stained with paraffin made only at Froggit and Froggit, located in Wapping in London, a dark and dangerous place, and I told him so in no uncertain terms!
Kumaşta yalnızca Froggit ve Froggit'de üretilen parafin lekeleri vardı, üretici, Londra'nın karanlık ve tehlikeli bir mekanı olan Wapping'deydi, ve onu bu konuda açıkça uyardım ama nafile!
May God grant me the wisdom and grace to be the faithful chronicler of the happenings that took place in a remote abbey in the dark north of Italy.
İtalya'nın karanlık kuzeyinde, ücra bir manastırda meydana gelen olayların sadık bir anlatıcısı olacak aklı ve lütfu esirgemesin Tanrı benden.
I might know a place, but we'd never be able to find it in the dark.
Öyle bir yer biliyorum, ama karanlıkta orayı hiç bulamayabiliriz.
- Please, please, total humans, droids, if I may. It'll be dark soon, so I suggest we find a place to camp.
- Lütfen, lütfen, insanlar, droidler, izin verirseniz, hava kararıyor, kamp yeri bulmayı öneriyorum.
I went to this place today called After Dark Enterprises.
Ben Karanlık Şirket denen yere bugün gittim.
This place is too dark.
Burası çok karanlık.
Come out of your dark hiding place.
Gizlendiğin karanlıktan çık dışarı.
place 132
places 252
placed 18
place your bets 158
place of birth 22
dark eyes 18
dark hair 228
dark secret 21
dark magic 21
dark one 49
places 252
placed 18
place your bets 158
place of birth 22
dark eyes 18
dark hair 228
dark secret 21
dark magic 21
dark one 49