English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Delores

Delores tradutor Turco

245 parallel translation
Isabel, Dolores Costello.
Delores Costello. Lucy...
- On account of this Delores Purdy.
- Delores Purdy yüzünden.
Well, uh, this Delores, she, uh... she's real proud of what nature done for her, you know?
Şey, bu Delores, o o tabiatın kendisine verdiklerinle çok böbürlenir, bilirsin işte.
- Some girl named Delores Purdy.
Ne kızı? - Delores Purdy adında bir kız.
"Ever stretch out on a tombstone, Delores?"
"Hiç mezar taşına uzandın mı, Delores?"
If Delores Purdy hadn't come in, I never would have seen the truth.
Eğer Delores Purdy işin içine girmeseydi, gerçeği asla bulamazdım.
The man who's paying you for Delores Purdy's abortion.
Delores Purdy'nin kürtaj parasını ödeyen adamın!
- Delores?
- Delores?
Well, so long, Delores.
Pekala, hoşçakal Dolores.
You know, you're not much like the other girls Delores knows.
Biliyor musun, Dolores'in diğer arkadaşlarına pek benzemiyorsun.
Delores, Rudolph E reported missing. : December'51, Bisbee Arizona.
Delores, Rudolph E Aralık 1951'de kaybolduğu bildirildi.
I'm Delores Montelli, and I have four children.
Ben Delores Montelli, 4 çocuğum var.
Jesus Christ, Delores.
Aman Tanrım, Delores.
There's Claire Windsor and Delores del Rio... and a very charming Eudora Fletcher... chatting with Hollywood's newest dancing sensation...
Bunlar da Claire Windsor Delores del Rio... ve cazibeli Eudora Fletcher... Hollywood'un en yeni sansasyonel dansçısı...
That doesn't have anything to do with the reunion, Delores!
Bunun eski liseliler partisiyle ne alakası var!
The only time people like Delores Dodge used to pay any attention to me was to laugh at me or insult me.
Delores Dodge gibi insanlar yalnızca gülmek ya da hakaret etmek için... yanıma gelirdi.
- Delores, why aren't you giving blood?
- Delores sen niye kan vermiyorsun?
Look at Delores.
Şu Delores'e bak.
- Come on, Delores.
- Haydi Delores.
How come we're your friends and we find out about you and Michael Fitzsimmons from Delores?
Nasıl oluyor da arkadaşların olduğumuz halde... Michael meselesini Delores'ten öğreniyoruz?
Who needs satellites when I've got Delores'mouth?
Delores'in ağzı varken, uyduya ne gerek kalır?
I bet Delores told Charlie!
Eminim Delores Charlie'ye söylemiştir!
Delores told me about you and that scuzzball Michael Fitzsimmons.
Delores sen ve Michael denen o pislikle olanları anlattı.
Delores, there are a lot of things I could say to you but you're just not worth the effort.
Delores, sana söyleyebileceğim yüzlerce şey var... ama bu külfete değmezsin.
Delores.
Delores.
Her name is Delores.
Hanımefendinin adı Delores.
Did you hear that Delores?
Delores? Duydun mu?
I suggest that the'D'stands for Delores.
D'nin Delores'i temsil ettiğini düşünüyorum.
Delores, Toscani told me he'll watch over you and take care of you real good your last week on the street.
Delores, Toscani seni kollayıp rahat etmeni sağlayacakmış. Bu, sokaklarda son haftan.
And Delores Patcher from the table next to them.
Ve yan masadaki Delores Patcher.
We now return to Troy McClure and Delores Montenegro in Preacher With a Shovel.
Şimdi Preacher With a Shovel`da Troy McClure ve Delores Montenegro`ya dönüyoruz.
Delores the Road Warrior is dead on your raggedy ass!
Yol Savaşçısı Delores tam kıçında!
You tell him Delores was here.
Delores'in geldiğini söyle ona.
Delores says you're "the jam in her jellyroll".
Delores "peteğindeki bal" olduğunu söyledi.
As I said... to Delores Montenegro in Calling All Quakers...
Delores Montenegro in Calling All Quakers filminde söylediğim gibi...
Niwetúkame, the mother goddess... came to me on the back of a doe, with hummingbirds sipping the tears she was shedding, crying, " Delores... you must lead my daughters against their natural enemy.
Niwetukame. Ana Tanrıça. Dişi bir geyiğin sırtında, döktüğü gözyaşlarını yudumlayan sinek kuşlarıyla beraber, beni çağırıyordu.
Delores says I'm needed.
Delores çağırıyor.
Delores zonks out on peyote at least once a week.
Delores peyote sayesinde haftada bir halüsinasyon görür.
Meanwhile, she and Debbie are rivaling each other like a couple of crosstown high schools.
Bu arada. Delores ve Debbie liseden beri birbirleriyle mücadele halinde.
But I'm with Delores when it comes to fighting for what's mine.
Ama iş mücadeleye geldiğinde Delores haklı.
This is cowgirl territory, and I'll stand with Delores and fight any bastards who might deny it.
Burası dişi kovboyların toprağı. Delores'le birlikte, bunu inkar eden herkesle dövüşmeye hazırım.
there came a point when Delores felt compelled to get in her peyote wagon and leave the ranch.
Delores bir gün peyote kamyonetine binip,... çiftlikten ayrılmak zorunda kaldı.
We heard on the radio where they set Delores'bail at $ 50,000.
Radyoda Delores'in elli bin dolar kefalete çarptırıldığını duyduk.
Then Delores suggested another ingredient.
Sonra Delores başka bir karışım denedi.
This here discussion is destined to become academic, because we've got less than half a bag of peyote buttons left and Delores'run ended up in the Sisters jail.
Bu tartışma teorik düzeyde kalmaya mahkum. Çünkü elimizde sadece yarım kese peyote tohumu kaldı ve Delores Sisters Hapishanesi'nde.
Another "ride'em in," the forewoman of the Rubber Rose Ranch, a Delores del Ruby, is now free on bond after having been arrested in Sisters with more than 50 pounds of peyote buttons.
Diğer bir haber de, Rubber Rose Çiftliği'nin yöneticisi Delores Del Ruby, kefalet karşılığı serbest bırakıldı. Sisters Kasabası'nda yirmi kilo peyote tohumuyla yakalanmıştı.
Lost in a psychedelic trance, Delores, queen of the whooping crane rustlers, wandered among the nests of those great birds who would rather go extinct than change their lives to suit the ways of men.
Gördüğü hayaller içinde kaybolan Delores, turna hırsızlarının kraliçesi erkeklerin dünyasına uymaktansa... soyunu kurutmayı seçecek bu kuşların yuvaları arasında dolaşıyordu.
Peyote buttons sang in Delores'brain like a choir, and above that ancient chorus, there eventually rose the voice of Niwetúkame, the divine mother, calling her daughter to her muddy throne.
Peyote Delores'in beyninde kilise korosu gibi çınlıyordu... ve bu koronun arasında Niwetukame'nin gül renkli sesini duydu. Ana Tanrıça kızını tahta çağırıyordu.
Hi, Delores.
Bir dakika dinleniyordum.
- Delores Jackson.
- Delores Jackson.
- Delores.
- Delores.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]