English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Develop

Develop tradutor Turco

2,775 parallel translation
But in the meantime, we develop technology, we get all proud of ourselves and think, oh, we're the only game in town here.
Ancak aynı süre zarfında, bizlerde teknoloji geliştirdik, kendimizle gurur duymaya başladık ve de, düşünmeye başladık : "buraların tek hakimiyiz" diye...
I still have to develop my skill
Çalışmalarımı hala geliştirmem gerek
However, he came to doubt his government who only uses him to develop their own nuclear weapons... and behind the scenes, he's requested emigration to this side.
Ancak Kuzey Kore yalnızca silah geliştirmesini istediği için halinden memnun değil. Bu yüzden iltica etmek için, bize gizli bir mesaj gönderdi.
Because I didn't know how this situation would develop.
Ne olacağını bilemezdim.
If it is blindly develop. This river will have to bear the full decay. And not allow people to live and work.
Toprak ıslahını göz ardı edersek bu nehir tüm sonuçlara katlanacak, ve insanların yaşamasına izin vermeyecek.
Develop environmental friendly.
Çevreye dost gelişim.
We want to... Develop land in an environmentally friendly way. All of you...
Burayı çevreye dost biçimde geliştirmek istiyoruz, arkadaşlar!
She advocated the develop land in environmentally friendly way. To let residence who left return home.
Islah alanının çevreye dost biçimde gelişimini savunuyor böylece köylülerin evlerine geri dönmelerini amaçlıyor.
Right from the beginning, the conditions for us to develop had to be just right.
Başlangıcından bu yana, geliştirilecek şartlar tam ayarında olmalı.
It turns out that if you change just a little bit, the laws of nature, then the way the universe develops is so changed that it's very likely that intelligent life would not be able to develop.
Doğanın kanunlarını bir miktar değiştirmeye kalkarsanız, evrenin oluşumu o kadar değişirdi ki, akıllı yaşamın gelişmesi mümkün olmazdı.
This may be the last opportunity I'll have to develop my powers before going to the Sadida kingdom and fighting Nox!
Bana öğretebilecek tek kişi sensin ve bu son şansımız. Sadida Krallığı'na dönmeden önce güçlerim üzerine çalışmam lazım.
It's impossible to develop a base reading.
Temel bir ölçü elde etmek imkansız.
Mr. Evil-Let's-Develop-The-Ozone And-Destroy-The-Rain-Forest guy, but he really means well.
"Ozonu delip yağmur ormanlarını keselim" falan. Ama inan çaba harcıyor.
People develop feelings when they've spent time together.
Beraber zaman geçirdikçe insanların duyguları gelişir.
We develop an unconscious need to win my approval. After that is simple.
Gerisi zaten çocuk oyuncağı.
My boy just spent, like, 12 grand to develop this.
Arkadaşım bu işi geliştirmek için, 12 bin dolar harcadı.
Place her in protective custody, where she'll be free to develop her technology and be compensated very generously.
Onu koruyucu gözaltına alacağız teknolojisini geliştirebileceği ve yavaşça telafi edebileceği bir yere.
Our scouts will find players, Player Development will develop them.
Gozculerimiz oyuncu bulacak, oyuncu egiticilerimiz onlari gelistirecekler.
Most of the youngsters that we have an interest in have one or two tools, and we're hoping to develop an extra one.
İlgilendigimiz cogu delikanli bunlardan bir yada ikisine sahip, ve bir tane daha gelistirebilecegimizi umariz hep.
I can't develop personal relationships with these guys.
Onlarla kisisel bir yakinlik olusturamam.
Reducing the violence is not a band-aid, it's actually the essential pathway to a neighborhood being able to develop, for the schools to be able to get better, for the kids to get rid of their stress disorders,
Siddeti önlemek geçici bir çözüm önemli olan bunu önlemek için belli bir gelisim saglayip okullarin önemini arttirmak..
If hypothetically uh, I was to develop feelings for a woman who isn't exactly Susan kind of an un-Susan, an anti-Susan, as it were um, how would that make you feel, hypothetically?
Farz edelim ki ben tam olarak Susan olmayan bir kadına karşı duygular beslesem hatta direk Susan olmayan, anti-Susan birine sen ne derdin, yani farz-ı muhâl?
Destroy all the information... and develop a narrative of denial.
Tüm bilgileri yok edin ve bir yalan hikaye uydurun.
You had best develop a stomach for it.
Buna dayanmayı öğrenmek gerekir.
Here is the McKinley Military Academy! Which strives to develop young men with good character.
Burada, McKinley Askeri Okulu'nda, siz genç beyleri, karakterli insanlar olarak yetiştirmeye çalışıyoruz.
We will continue to follow the story for you as develop...
Gelişmeleri takip ediyoruz.
Everyone can develop their paranormal abilities.
Herkes kendi paranormal yeteneklerini geliştirebilir..
I want to organize excursions here, and to develop large-scale tourism...
Burada tekne gezintileri düzenlemek ve büyük ölçekli turizm geliştirmeyi istiyorum.
One out of three people born in the U.S. today will develop this crippling condition during their lifetime.
Bugün ABD'de doğan üç kişiden birinde, kalıcı hasar veren bu hastalık hayat boyu ilerliyor.
You know, we do develop biases personally.
Bireysel önyargılar geliştiririz.
Dr. Campbell has also witnessed serious corporate influence over research that is used to develop the government's nutrition policy.
Doktor Campbell ayrıca hükümetin beslenme politikasını geliştiren araştırmalardaki ciddi şirket etkilerine tanık oldu.
Sooner or later the National Institute of Health gave me a $ 50,000-grant to develop a prototype for reproduction.
Çok geçmeden, Sağlık Bakanlığı seri üretim yapılması için prototip geliştirmemi isteyerek bana 50 bin dolar verdi.
A rookie sniper would go through a transformative process as he struggled to develop his professional identity.
Çaylak bir keskin nişancı uzman kimliğini geliştirmeye çalışırken dönüştürücü bir süreçten geçer.
Narcissistic personality disorder, coupled with addiction to both intoxicants and sex- - it doesn't leave a lot of room to develop a human relationship.
Narsistik kişilik bozukluğu sarhoş edici maddeler ve seks bağımlılığı, bunlar insani bir ilişki yaşayacak zaman bırakmaz.
Does it strike anyone else as strange that a seasoned war correspondent would suddenly develop butterfingers, drop his phone while being chased?
- Deneyimli bir savaş muhabirinin bir anda sakarlaşıp, takip edildiği sırada telefonunu düşürüvermesi size de garip gelmiyor mu?
No, robots can develop human feelings.
Hayır, robotlar insani duygular geliştirebiliyor.
( door closes ) All right, I've taken the liberty of drafting these workflow charts which outline our various duties and the path we will follow as we develop our ground-breaking new app.
Tamam, ortalığı sarsacak yeni uygulamamızın gelişim sürecinde yapacağımız çeşitli görevleri ve izleyeceğimiz yolu gösteren görev dağılımı çizelgelerini hazırladım.
We developed that technology inhouse. Bullshit. That technology takes years to develop, and your entire division's only been in existence since last Tuesday.
Sayın Yargıç, onlar yeni kaybettiği şirketin bir müvekkiline, patent ihlalinden dolayı, dava açıyorlar.
Rogue slates in Southeast Asia have begun secretly to develop nuclear weapons.
Güney Asya'daki haydut devletler Gizlice nükleer silahlar geliştirmeye başladılar.
"of bryophytes, zygotes synthesized by the union of gametes develop into..."
"of bryophytes, zygotes synthesized gamet birliği tarafından sentezlenen zigotlardan dönüşebilir...."
Though it seems somewhere along the way she did start to develop genuine feelings for him.
Anlaşılan bir raddeden sonra ona karşı hakiki hisler beslemeye başlamış.
We discontinued the project when Tricky Dicky tried to use our research to develop biological weapons.
Tricky Dicky araştırmalarımızı kullanıp biyolojik silah geliştirmeye kalkınca iptal etmiştik.
Simon was beginning to develop the ability to read minds.
Simon'da zihin okuma yeteneği gelişmeye başlamıştı.
A few months ago, I was contracted to develop a new alloy for military aircraft...
Birkaç ay önce askeri uçaklar için yeni bir alaşım geliştirmek üzere sözleşme yaptım.
Quartz crystals only develop an electrical potential when they're put under physical pressure.
Kuvars kristali yalnızca fiziksel basınç uygulandığında elektrik yüklenir.
Yeah, they're gonna develop a great rivalry.
Evet, çok büyük bir rekabet ortaya çıkacak.
develop- - development.
Sadece normal arkadaşlık... Geliş- - Gelişiyor.
[Dr. Robbins] I noticed some faint bruising that started to develop on Kurt's back and shoulder.
Kurt'ün bacak ve omuzlarında başlayan çürük izleri olduğunu fark ettim.
George, you're going to have to start digging around in there, so you can develop that talent of yours, so you can start to use that brain of yours to express that beautiful heart of yours.
George, artık burada bir şeyler aramaya başlamalısın, ki böylece yeteneğini geliştirebilesin, böylece beynini kullanabilesin o güzel kalbini etkilemek için.
I was told to let it develop.
Bana operasyonu yürütmemi söylediler.
I was boss of Parlophone Records and I'd made it my business, over the previous years, to develop Parlophone as a comedy label.
Parlophone Records'un başındaydım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]