Did i wake you up tradutor Turco
155 parallel translation
Oh, did I wake you up?
Seni kaldırdım mı?
- Did I wake you up?
- Uyandın mı?
Did I wake you up?
Seni uyandırdım mı?
Did i wake you up?
Seni uyandırdım mı?
Did I wake you up, Jim?
Uyandırdım mı, Jim?
- Did I wake you up?
- Uyandırdım mı yoksa?
Did I wake you up? - I remember.
- Hatırladım.
Did I wake you up?
Sizi uyandırdım mı?
Oh, did I wake you up?
Oh, Seni uyandırdım mı?
Did I wake you up?
Uyandırdım mı?
- Did I wake you up?
- Uyandırdım mı?
Did I wake you up?
Uyandırdım mı yoksa?
Did I wake you up, Serge?
Alo, Serge. Uyandırdım mı?
Did I wake you up?
Uyandırdım mı sizi?
Did I wake you up?
- Seni uyandırdım mı?
Did I wake you up? No
Sizi uyandırdım mı?
Well, Lovell, did I wake you up?
Seni uyandırdım mı?
Oh, Mickey, did I wake you up?
Mickey, seni uyandırdım mı?
- Did I wake you up?
- Seni uyandırdım mı?
Did I wake you up?
Nasılsın güzelim? Uyandırdım mı? Ha?
- Sorry, did I wake you up?
- Kusura bakma, uyandırdım mı?
- Did I wake you up?
- Seni uyandırdı mı?
JESSE : Did I wake you up?
- Seni uyandırdım mı?
I'm sorry, did I wake you up?
Afedersin, uyandırdım mı?
- Did I wake you up?
- Ben seni uyandırdım mı?
Sorry, did I wake you up?
Üzgünüm, seni uyandırdım mı?
Ex cuse me. Did I wake you up?
Kusura bakmayın Ahmet bey, uyandırdım mı?
- Sorry, did I wake you up?
- Kusura bakmayın, uyandırdım mı?
Sorry, did I wake you up?
Bağışla, uyandırdım mı? Hayır, uyuyamaya devam et.
- Did I wake you up?
- Sizi uyandırdım mı?
So I had a nightmare the other night. Did I wake you up?
Geçen gece kabus gördüm, seni uyandırdım mı?
Did I wake you up?
Affedersin, seni uyandırdım mı?
Oh, I'm sorry, did I wake you up?
Özür dilerim uyandırdım mı?
I thought it was great that you were able to wake back up safely... but I did feel that it was a little unfair that I got shafted on this.
Sağlıklı bir şekilde uyandığın için rahatladım ama suçu tek başıma üstlenmenin haksızlık olduğunu düşünüyordum.
- Did you wake Les up?
- Les'i uyandırdın mı?
Because if I did... that would mean that you were real... that you belonged to me... and that they couldn't take you away from me... whereas now they can send you away... and leave me to wonder if I'll ever see you again... or whether I may wake up... and find I'd dreamed you.
Çünkü takarsam bu senin gerçek olduğun bana ait olduğun ve seni benden ayıramayacakları anlamına gelirdi. Oysa şimdi seni uzaklara gönderip, beni acaba bir daha görebilecek miyim acaba her şey bir düş müydü, diye merak içinde bırakabiliyorlar.
But the night I got thrown out in the street, you never did wake up.
- Ama o gece beni orada bıraktıklarında uyanmamıştın.
I just asked you to do one thing, just stay awake and watch me just wake me up if it looked like I was having a bad dream and what did you do?
Sana sadece tek bir şey yapmanı söyledim... uyumayacaktın ve beni izleyecektin... Eğer kötü bir rüya görüyor iseydim de uyandıracaktın beni...
I did it to wake you up.
Sizi uyandırmak için.
I told you to wake up Raj Did you?
Sana Raj'i uyandırmanı söylemiştim.
Did you wake up saying, "I'm not all I can be."?
Uyanıp da, olabileceğimin hepsi değilim, dedin mi?
And did you notice how he always starts his stories with "Okay, I was so wasted!" or "Oh, we were so bombed!" "So I wake up and I'm in this dumpster in Connecticut!"
Ayrıca hikayelerine hep nasıl başladığını fark ettiniz mi "Ben bitmiş haldeyken!" ya da "Biz tamamen perişan olmuşken!" "Uyandım ve kendimi Connecticut'ta bir çöplüğün içinde buldum!"
Did I wake you up?
- Uyandırdım mı?
I didn't wake you up, did I?
Seni uyandırmadım değil mi?
- l didn't wake you up, did I?
- Seni uyandırmadım ya?
- What time did I tell you to wake me up?
- Saat kaçta kaldır dedim beni?
I didn't wake you up, did I?
Selam, sizi uyandırmadım, değil mi?
- Did I just wake you up?
Uyandırdım mı yoksa seni?
I figured maybe if I did some gay shit you'd wake up.
Eğer sana ibne gibi davranırsam uyanacağını düşünmüştüm.
- I didn't wake you up, did I?
- Seni uyandırmadım değil mi?
Did i wake you up?
Uyandırdım mı seni? Olamaz.