English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Disgusted

Disgusted tradutor Turco

611 parallel translation
Oh! Must have disgusted him.
Kendini berbat hissetmiştir.
I hope you never get downright disgusted.
Acaba miden bulanınca ne olacak!
And sign the cancellation "Disgusted Reader."
İptal talebinin altına "iğrenmiş okuyucu" yaz.
Makes him disgusted with conditions.
Toplumdan nefret etmesine neden olur.
Only thing is, he's had a little trouble finding a job and he's sort of disgusted.
Tek sorun iş bulamaması. Artık bıkmış usanmış.
I am slightly disgusted and very disappointed.
Bir parça midem bulandı ve fazlasıyla hayal kırıklığına uğradım.
Never saw such a disgusted dog!
- Juniper. Hayatımda öyle bezgin köpek görmedim!
One could be disgusted with love if one knew the women of our first times.
İIk seferimizde kadın aşkı bilseydi sıkıIırdı.
Aren't you disgusted?
Kendinden iğrenmiyor musun?
Disgusted?
- İğrendin mi? - Hayır.
I feel disgusted with them!
Hepsinden iğreniyorum!
To think this is my fault! I'm disgusted with myself!
Bunun benim hatam olduğunu düşündükçe kendimden iğreniyorum!
I didn't think that it would be I that would be disgusted.
Ama, iğrenenin ben olacağımı hiç düşünmemiştim.
You act disgusted with me.
Benden bıkmış gibisin.
I knew you'd be disgusted with me so I didn't tell you.
Benden iğreneceğini biliyordum onun için sana söylemedim.
She said that your persistence disgusted her.
İnadın onun midesini bulandırmış.
I disgusted her?
Midesini mi bulandırmışım?
File, you make me disgusted.
File, midemi bulandırıyorsun.
Each morning I wake up, I'm disgusted with myself with what I did the night before.
Her sabah uyandığımda, kendimden iğreniyorum, bir önceki gece yaptıklarımdan.
Disgusted.
Hoşlanmadım.
Well, I'm not drunk, just disgusted!
Sarhoş değilim, sadece bıkkınım.
I've never, never been so humiliated and disgusted!
Hayatımda hiç bu kadar küçük düşmedim!
In fact, the whole thing rather disgusted me.
Aslında, herşey beni oldukça iğrendirdi.
What are you disgusted with?
Neden iğreniyorsun?
What are you disgusted about?
Seni bu kadar iğrendiren ne?
What is it Big Daddy says when he's disgusted?
Maggie, Koca Baba bir şeye sinirlenince ne diyordu?
He says "bull" when he's disgusted.
Sinirlenince "fasarya" der.
Disgusted, Andy?
İğrendin mi, Andy?
I got disgusted.
Bıkmıştım. Tiksindim.
It wanted to tell you that Barbara is disgusted.
Barbara'nın nefret ettiğini söylemek istedim.
When totally disgusted with the human race, I become a social drinker.
İnsan ırkından tümüyle iğrendiğimden beri, ayyaş olup çıktım. Bay Clément...
Poor old Mr. Biggs was disgusted when he quit.
Zavallı Bay Biggs ayrıldığında tükenmiş haldeydi.
Oh, I'm disgusted!
Midem bulandı!
I'm disgusted!
Tiksiniyorum!
Alone, he degenerates into animal savagery and finally, disgusted with his bestiality insane with hunger for the human company -
Tek başına, hayvani bir vahşiliğe bürünür... ve nihayet kendi canavarlığından utanarak... insan hasretiyle çılgına dönmüş bir halde...
I'm disgusted.
midemi bulandırıyor.
Most times I only have to get to the sixes and they get disgusted and go away. I can imagine.
Ve ben de sana aklında tek şey olan bir kız gösteririm
Like Satoe, are you also disgusted by the putrid breath of a dying man?
Sen de Satoe gibi, ölmekte olan bir adamın yakınında olmaktan rahatsız mı oluyorsun?
Disgusted?
Tiksindin mi?
Disgusted and confused.
Kederli, dağınık ve bitkinim.
You were tired and disgusted. 11 years!
1 1 yılın ardından yorgundun ve usanmıştın.
I'm not even curious, just disgusted.
Hiç merak etmiyorum. Sadece iğreniyorum.
You couldn't pray, the entire situation disgusted you.
Dua edememiştin, bütün bunlar seni iğrendirmişti.
- Do you know such thing? - I'm disgusted to listen to you!
İğreniyorum senden!
I'm disgusted with life.
Hayattan iğreniyorum.
"Never has disgusted. And he, yes."
Ve bütün yaşamı boyunca "yapmadığı ve yaptığı şeyler."
You mean you weren't disgusted by it?
Bu durumdan iğrenmediniz mi yani?
I'm ashamed and disgusted with myself.
Utanç içindeyim, kendimden iğreniyorum.
You weren't disgusted in the throes of lust!
Zevk-i sefa ederken hiç öyle bir halin yoktu!
I know you're all tired and disgusted right now.
Şu anda hepinizin yorgun ve bıkkın olduğunu biliyorum.
Finally, he stopped, and looked at me real sorrowful... and then he just flopped down, disgusted.
Sonunda durdu, ve bana gerçekten üzgün görünüyordu ve sonra o sadece yere düştü, bezgindi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]