Disposal tradutor Turco
1,777 parallel translation
We've considered all the evidence at our disposal.
Elimizdeki tüm delilleri değerlendirdik.
Dr. Mooney's at your disposal.
Dr. Mooney hizmetindedir.
- Waste disposal on the mend, Barrett?
- Bağırsakların iyileşti mi?
Sheppard has an ordinance disposal crew on the way.
Sheppard'ın takımı yolda.
And so it's going to be vital for us to use any means at our disposal basically to achieve our objective.
Ve amaçlarımıza ulaşmak için elimizdeki tüm imkanların kullanılması bizim için hayati önem taşıyacaktır.
Every resource at my disposal has been mobilized, because we will not tolerate the loss of even one american life to terrorism.
Bütün kaynaklarım bu konuya yönlendirildi,... çünkü, tahammülümüz kalmadı bir Amerikalının hayatının kaybolmasına bile göz yummayız.
Please, I implore you, believe me when I say I will use all of my vast resources at my disposal to thwart this most heinous threat to your world.
Lütfen, rica ediyorum dünyanıza karşı yapılacak bu iğrenç tehdidi engelleyebileceğimi söylediğimde bana inanmanız için, size yalvarıyorum.
I'm just, uh, making a carrot cake for the pumpkin fest, only the carrots keep clogging up the- - why am I telling you my disposal woes?
Ben Cadılar Bayramı için havuçlu kek yapıyordum. Yalnız havuçlar devamlı tıkanıyor. Bunları neden sana anlatıyorum ki?
Hey, someone call about a garbage disposal?
Birisi çöpleri alman için mi çağırdı?
I have a garbage disposal that rejects carrots.
Havuçları reddeden bir çöp öğütücüm var.
My house is at your disposal.
Evim sizindir.
That's why Mr Jackson, our sniper, wanted it kept at his disposal.
Bay Jackson, yani katil, burayı o nedenle tutmuş olmalı.
Do we have a list of weapons targeted for disposal?
İmha edilecek silahların listesi var mı?
"at your disposal in one week if you need them".
"eğer ihtiyaç varsa davet edin".
" Will I have vehicles at my disposal?
" benim araçlarım var mı?
If Iraq returns to a diet islamofascista... as that of the talibanes in Afghanistan... we will have returned on September 10, 2001... only that to major scale... and with thousands of million dollars of oil at his disposal.
eğer bu dönüş islam rejimine dönüş ise... Afganistan'da Taliban olarak... 10 eylül 2001'de geri vermiş olacağız... daha büyük ölçeğe sadece... milyar dolarlık petrol için davet etti.
You didn't deposit it in the garbage disposal?
Çöp öğütücüde bozdurmadın umarım.
Tell them the resources of the entire nation are at their disposal - whatever they need.
Ülke çapındaki bütün kaynakları kullanma yetkileri olduğunu söyleyin, ihtiyaçları olan her ne ise.
If your agent does not stand down immediately, my country will have no choice but to retaliate with the most forceful diplomatic measures at our disposal.
Şayet ajanınız derhal geri çekilmezse, ülkemin en sert diplomatik önlemleri alarak misilleme yapmaktan başka seçeneği kalmayacaktır.
That's right, soon, hundreds of these creatures will be at my disposal and their numbers will continue to grow so long as I have Human subjects in supply.
Bu doğru, yakında, bu yaratıklardan yüzlercesi benim düzenimde olacak ve ben onları insan ile beslediğim sürece, sayıları giderek artacak.
I forgot you said not to use the garbage disposal.
Çöp öğütücüyü kullanmayın dediğini unuttum.
- At least it wasn't the garbage disposal.
- Neyse ki çöp öğütücüye gitmedi.
I have some pretty amazing resources at my disposal.
Elimin altında oldukça iyi kaynaklarım var.
- Consumerism... consumption, and waste disposal.
Tüketimcilik. Tüketim ve boşa harcama.
Tell him we have gold, men and ships at his disposal, and are eager to do battle and share some of his glory.
Ona, adamlarımızın, altınımızın ve gemilerimizin emrinde olduğunu söyle ve zaferi paylaşmak için can attığımızı belirt.
EVERTHING HERE IS AT YOUR DISPOSAL.
BURADAKİ HER ŞEY EMRİNDE.
I am at your majesty's disposal.
Her zaman emrinizdeyim Majesteleri.
I must inform you you cannot be released... due to the nature of the crime you're accused of, and that you are to remain at the Court's disposal.
Bu bilgiyi size vemem gerekiyor, Kesinle serbest kalamazsın... Sanık olduğun suçun doğası gereği, mahkemenin tayin ettiği yerde kalacaksın.
You had 50 men at your disposal.
Kontrolünde 50 adam vardı.
I can feel the various systems at my disposal.
Değişik sistemlerin emrimde olduğunu hissedebiliyorum.
That all available resources are at our disposal.
Bütün mevcut kaynaklar emrimizde.
Someone on the inside changed the disposal facility log.
İçeriden biri imha tesisi raporunu değiştirmiş.
To make it disappear, they're gonna have to move it to a disposal facility outside of town.
Göz önünden kaybetmek için şehir dışında bir tesise götürmeleri gerek.
But the treatments we have at our disposal can be very effective.
fakat tedavi yöntemlerimiz çok etkili olabilmekte.
She's gone no more fresh flesh at a pimp's disposal.
O kız öldü pezevengin elindeki bir et parçası değil artık.
Considering the victim's recent breakup with his lover at the time, disposal of all his important possessions, including his Nintendo DS Lite, is condemned.
Davacının sevgilisinden ayrıldığı düşünülecek olursa "Nintendo DS Lite" içinde bulunan şahsi eşyalarının atmanın cezası ağır hapistir.
The last man who insulted me had to fish pieces of his tongue out of a garbage disposal.
Bana son hakaret eden adam... dilinin parçalarını çöp kutusundan toplamak zorunda kalmıştı.
And make sure she has a limo at her disposal for the of the day?
Ona gün boyu hizmetinde olacak bir limuzin ayarlayıver.
Everything you need is at your disposal.
Çok güzel! - Evet, istediğin her şey.
All right, the nearness principle tells us that a killer won't travel far to abduct his victims, but this one's gone to great lengths to spread out his abduction and disposal sites.
Pekala, yakınlık prensibine göre, katil kurbanlarını kaçırmak için çok uzağa gitmez ama bu adam oldukça geniş bir alanda kadın kaçırıp cesetlerden kurtuluyor.
It is my job to encourage you to use every weapon at your disposal.
Benim işim, hertürlü silah ve malzemeyi kullanmak için seni cesaretlendirmek.
OK, scramble CO19, I want firearms cover on all principles, likewise bomb disposal.
Pekala, CO19'i arayın. Bütün destek elemanlarının silahlı olmasını istiyorum. Bomba imha ekibi de olsun.
I need bomb disposal to deactivate the device ASAP!
Bombanın bir an önce etkisiz hale getirilmesini istiyorum.
Contain Fox 3 until bomb disposal get to you.
Bomba imha ekibi oraya gelene kadar Tilki 3'ü takipte kal.
Commence disposal.
İmha işlemi başlasın.
Disposal completed.
İmha işlemi tamamlandı.
Please tell me how we can have all this technology at our disposal, and we can't get a location on Reed.
Lütfen elimizde bunca teknoloji varken nasıl olup da Reed'in yerini bulamamamızı biri açıklasın bana.
You'll have a room of your own and a car at your disposal.
Kendine ait bir odan ve araban olacak.
We do not have Isabella's wardrobe at our disposal.
Lsobella'inki gibi bir gardırobumuz olamaz canım.
- Disposal...
- Silahtan kurtul. - Kurtulmak mı?
Animal disposal is not my area of expertise.
Üzgünüm ama hayvan gömmek benim uzmanlığımda değil.