English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Do you know what he said

Do you know what he said tradutor Turco

127 parallel translation
- Do you know what he said, Boze? - What?
- Ne dedi biliyor musun Boze?
And then do you know what he said?
Biliyor musun, o ne dedi?
And do you know what he said?
Ne dedi biliyor musun?
Do you know what he said?
Ne dediğini biliyor musun?
Do you know what he said?
Ne dedi, biliyor musunuz?
How do you know what he said?
Ne dediğini ne biliyorsun?
- Do you know what he said? - Quiet!
Giulietta, ne dedi biliyor musun?
- And do you know what he said?
- Ne dediğini biliyor musun?
Do you know what he said?
Ne dedi biliyor musun?
After I was nearly massacred by the wild Canadian hordes, do you know what he said to his son?
Maçı kaybettikten sonra ve yüzüm bu haldeyken dönüp bana ne dedi, biliyor musun?
- Do you know what he said?
- Ne dediğini biliyor musun?
And do you know what he said?
Ve ne demiş biliyor musun?
Do you know what he said? Hi, girls!
Koca bir çanak karidesi görünce, gözleri parladı.
Do you know what he said... afterwards?
Sonra ne dedi biliyor musun?
Do you know what he said to leave this morning?
Bu sabah aceleyle giderken bana ne dedi, biliyor musunuz?
- Do you know what he said?
Ne dediğini duydunuz mu?
Do you know what he said?
Ne dedi biliyor musunuz?
Do you know what he said to me?
O da ne derdi biliyor musunuz?
- Do you know what he said?
- Ne dedi biliyor musun? - Hayır.
Do you know what he said to me once?
Bana bir keresinde, ne dedi biliyor musun?
Do you know what he said?
- Bana ne dedi, biliyor musunuz? - Hayır!
Do you know what he said?
Biraz önce bana ne söyledi biliyor musun?
Do you know what he said?
Ne dedi, biliyor musun?
! " and do you know what he said?
dedim. Ne dedi biliyor musunuz?
Do you know what he said to me when he tasted my braciole in 1955?
1955'de braçiolümü tattığı zaman bana ne dedi, biliyor musun?
How do you know what he said to me?
Onun bana ne dediğini nereden biliyorsun?
Do you know what he said?
Ne demiş biliyor musunuz?
Do you know what he said before he left?
Beni terkettikten sonra bana ne dediğini biliyor musun?
When I told Truman I had my maid iron my money, do you know what he said?
Truman'a, hizmetçime paramı ütületiyorrum dediğimde bana ne dedi biliyor musunuz?
How do you know what my father said to me before he... Before he died?
Babamın bana ne söylediğini nereden bileceksiniz ölme ölmeden önce.
Do you want to know what he said to me that night... and all the other nights we were together?
O gece bana ne söylediğini bilmek ister misin? Ve birlikte olduğumuz bütün diğer geceler söylediklerini?
He said, "Do you know what this means?"
"Bu ne demek, biliyor musun?" dedi.
You know, once... once I said to him what do you do he said, uh, I rob banks.
Bir keresinde... Ona ne iş yaparsın diye sordum. Banka soyarım dedi.
How do you know that's what he said?
Ne söylediğini nereden biliyorsun?
Yes, because when... You know, when I could feel your presence... and told me what to do, as "Close the door back" and other... he said in Spanish.
Evet, çünkü seni... seni etrafımda hissettiğimde... bir şeyler yapmamı söylüyordun, bilirsin "arka kapıyı kilitle" gibi...
So he decided to wear this business suit... and I discussed it with him, and I said, "You know, Glenn... I'm not sure the public will understand what you're trying to convey... but if you want to do it, go ahead," which he did.
İş elbisesini giymeye karar verdiğinde ona "Glen, halkın aksettirmeye çalıştığın şeyi anlatacağını sanmıyorum ama madem öyle istiyorsun, giy" dedim.
Do you know what he said today?
Çok hasta var, yardımcım da yok.
You know what he said? ` "You`lI do it so much better, you`re a woman."
Ne dedi biliyor musun? "sen çok daha iyi yaparsın, sen kadınsın."
I know you won't. Do you go along with what he said?
Dediklerine katılıyor musun?
Do you know what he actually said?
Ne dedi, biliyor musun?
You have no good reason to believe me, but my brother, who i believe you know, he said you'd understand what to do.
Bana inanmak için hiçbir sebebiniz yok, ama sizin de tanıdığınızı umduğum erkek kardeşim, sizin ne yapılacağını bileceğinizi söyledi.
I said every plaintiff has a duty, I mean, just like, you know, this... to do what he's supposed to do.
Yapması gereken şeyi yapmasını söyledim.
My dad's at lunch right now, but you know what he said he'd do if he caught you around here again.
Babam şu an öğle yemeğinde ama sizi tekrar eline geçirirse ne yapacağını söylediğini biliyorsunuz.
Do you know what he said?
Ama kabul etmemiş.
And do you know what else he said?
Peki onun ne dediğini biliyor musunuz?
I don't know how it started, but--but--but she said something about things not going well with her and Stuart, you know, like, he's old and everything. And before I knew it, I said, yeah, and what if you guys do wanna have kids- - I just thought of that one right there on the spot- -
- Nasıl başladı bilmiyorum ama Stuart'la iyi gitmeyen bir şeyler olduğundan bahsetti yani yaşlı olduğundan falan ve farkında olmadan evet dedim ve ya çocuk yapmak isterseniz diye sordum.
Do you know what my dad said right before he died in the mental hospital?
Babamın akıl hastanesinde... ölmeden önce ne dediğini biliyor musun?
'Do you want to know what he said to me? '
Bana ne söylediğini bilmek ister misin?
Do you want to know what your brother said about this evidence, after he tried to deny it first, just like you.
Ağabeyinizin tüm bu deliller sonrasında neler söylediğini öğrenmek ister misiniz? Önceleri o da aynı sizin gibi, geveleyip duruyordu.
And he leaned over and he said, "Do you know what you do to me?"
Kulağıma eğilip, "Bana ne yaptığının farkında mısın?" dedi.
You know, the guy did some things, but he didn't do what they said he did.
Biliyorsun, adam bir şeyler yaptı, ama yaptığını söyledikleri şeyi yapmadı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]