Do you see what i'm saying tradutor Turco
39 parallel translation
Do you see what I'm saying?
Anlıyor musun?
Do you see what I'm saying to you?
Ne demeye çalıştığımı anlıyor musun?
Do you see what I'm saying?
Ne dediğimi anladınız mı?
Do you see what I'm saying?
Demek istediğimi anlatabiliyor muyum?
I mean, do you see what I'm saying?
Ne demek istediğimi anlıyor musun?
Get it? Do you see what I'm saying?
Anlıyor musun?
Do you see what I'm saying?
Ne dedigimi anliyor musun?
Do you see what I'm saying?
Ne dediğimi anlıyor musun?
Do you see what I'm saying?
Ne demek istediğimi anladın mı?
See, that's the lesson here. Do you get what I'm saying?
Ne demek istediğimi anlıyor musun?
Do you understand what I'm saying, do you see what's wrong?
Ne dediğimi anlıyormusun, neyin yanlış olduğunu görüyor musun?
- Do you see what I'm saying?
- Ne dediğimi anlıyor musun?
Do you see what I'm saying?
Ne söylediğimi anlıyor musun?
Do you see what I'm saying?
Ne söylediğimi anlıyor musunuz?
Do you understand what I'm saying? When you look in her eyes, you see absolutely nothing.
Söylediklerimi anlıyor musun?
So your testifying here can hurt us. - Do you see what I'm saying?
Erken tahliye memuruna bildirmem gerekiyor.
'Do you see what I'm saying about the establishment?
Bu kurum hakkındaki fikirlerimi aktarabildim mi?
She was concerned. Okay, do you see what I'm saying?
Pekala, şimdi anlıyor musun neden öyle dediğimi?
Do you see what I'm saying?
Söylemeye çalıştığım şeyi anlıyor musun?
- Oh. - Do you see what I'm saying?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Do you see what I'm saying.
Anlıyor musunuz? - Susar mısın?
Do you see what I'm saying?
Dediğimi anladınız mı?
Do you see what I'm saying?
Dediğimi anladın mı?
Now... do you see what I'm saying, Schwimmer?
Şimdi ne dediğimi anladın mı, Schwimmer?
- I'm just saying, technically, he's doing what you asked him to do. - Yeah, I know, I see that.
- Orasını gördüm.
( SIGHS ) Do you see what I'm saying, Tom?
Ne demek istediğimi anlıyor musun, Tom?
I do see what you're saying.
Demek istediğini anladım.
All I'm saying is of course you're beautiful, but you also have a tremendous brain that you haven't even given yourself a chance to see what you could do with.
Tüm söylediğim... Elbette güzelsin ama aynı zamanda onunla ne yapabileceğini görme şansını bile kendine tanımadığın muazzam bir beynin var.
But do you see what I'm saying about the- -
Ama hakkında söylediklerimi görüyor musun- -
Do you see what I'm saying?
Ne dediğimi anladın mı?
Anyway, what I'm saying is that it's best just to focus on how nice it's going to be when you do see Connor as opposed to how bad it feels when you don't.
Herneyse, demek istediğim, Connor'u görmediğin zaman ne kadar kötü hissetmendense, onunla görüştüğün zaman ne kadar mutlu hissedeceğine odaklanman daha iyi olur.