English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Dogging

Dogging tradutor Turco

171 parallel translation
I could tell by his sharp scrutiny of every face that he was well convinced that go where we would we would not be clear of the danger that was dogging our footsteps.
Şunu söyleyebilirim ki, Holmes'ün bakışlarını incelediğimde biz nereye gidersek gidelim o inatla bizim adımlarımızı takip eden tehlikeden uzaklaşamayacağımız endişesi anlaşılyordu.
Why is he dogging my footsteps?
Neden bizi her yerde takip ediyor?
WHY? THERE'S A POSSE DOGGING US.
Takip edildiğimizi unuttun mu?
Wha's he dogging us for?
Bizi niye izliyor?
And I don't like a man dogging my trail.
Ve izlenmekten hoşlanmam.
I'm tired of you dogging my trail.
Peşimde dolaşmandan sıkıldım.
I'm sick and tired and weary of all this bird-dogging.
Sinek avlamaktan bıktım artık.
If you keep dogging my heels, you'll never become a man.
Kuyruğuma takılıp durursan asla gerçek bir adam olamazsın.
He's been dogging after me for better than three years.
3 yıldan daha fazladır peşimde o.
But you better just hope I don't get riled enough... to start dogging you when this is over.
Ama bu iş bittiğinde çok kızmamam için dua at.
Now, no hot-dogging.
Artık sosislilemek yok.
Got you down for the bronc riding... the bull dogging, the bull riding... and the wild cow milking.
Vahşi taya binme, tosun zaptetme, boğaya binme ve yabani inek sağma dallarında yarışacaksın.
Maybe so,'cause after three days without you dogging my tracks... I kinda miss ya.
Çünkü senden ayrıIdığım üç gün önceden beri bir şekilde seni özledim.
You believe that you are just passing by, walking down the avenues, drifting through the city, dogging the footsteps of the crowd, penetrating the play of shadows and cracks.
Sadece oradan geçtiğini, caddede yürüdüğünü, şehirde turladığını kalabalıkları takip ettiğini, gölgelerin ve çatlakların oyunlarına daldığını sanıyorsun.
- You hot-dogging it around like that!
- Tam da böyle bir şey olunca buraya geliyorsun!
You ought to be out in a convertible, bird-dogging chicks and banging beaver.
Dışarıda üstü açık bir arabayla kız peşinde koşup düzüşüyor olmalıydın.
Its where hot-dogging was innovated by Matt Johnson, Jack Barlow and Leroy Smith.
Matt Johnson, Jack Barlow ve Leroy Smith tarafından icat edilen numaralar burada gerçekleşmişti.
'Excitement and adventure and really wild things'have been dogging Arthur Dent for some days.
Heyecan, macera ve vahşi şeyler birkaç gündür Arthur'u rahatsız ediyordu.
We should forget our bullshit worries that we got with each other, unite and get this toy,'cause he's dogging everybody... ( echoes )... everybody.
Bu saçmalıkları unutmalıyız, hep beraber olmalıyız, hep birlikte bu çömeze, çünkü o herkese köpek çekiyor... ( yankılar )... herkes.
A clown named Kelly Travis who was busy hot-dogging his way up the mountain.
Kelly Travis isimli bir soytarı. Dağda artistik hareketler yapmakla o kadar meşguldü ki.
( interviewer ) kelly, there's been a Iot of criticism that you've been hot-dogging lately.
Kelly, son zamanlarda senin çok artistik takıldığın yönünde bir çok eleştiri var.
Hey, you call it hot-dogging.
Hey, siz buna artistik diyebilirsiniz.
A clown by the name of Kelly Travis who was busy hot-dogging his way up the mountain.
Kelly Travis isimli bir soytarı. Dağda artistik hareketler yapmakla o kadar meşguldü ki.
You cool the hot-dogging, and I'll find out exactly who's been tilting the chairs.
Sen artistik hareketlerine hakim ol, ben de sandalyeyi tam olarak kimin düşürdüğünü ortaya çıkarayım.
He was dogging me.
Yakamı bırakmıyordu.
Still dogging me, huh, Max?
Hala kuyruğumdasın, ha Max?
He is dogging us.
Herif bizle kafa buluyor.
That guy who was bird-dogging me at Disneyland yesterday.
Dün beni Disneyland'de takip eden adam.
This son of a bitch has been dogging my wife.
Bu orospunun evladı karımı takip ediyor.
Hell, if I could lie with a straight face like you, my bird-dogging rate would double.
Senin gibi yüzüm olsa, kızları tavlama sayımı ikiye katlardım.
- Why you dogging my folks?
Niye ailemle uğraşıyorsun? Desteklemekten sık...
That prick has been dogging my ass for years.
O kalleş, yıllardır kıçımın peşinde.
Very pretty, but enough hot-dogging, harley.
Çok güzel, ama bu kadar gösteri yeter, Harley.
That's cold, Bobby. Why you dogging me?
- Hayır Bobby, niye bana sataşıyorsun?
What's all that mad-dogging between Carlos and the BGA?
Carlos'la BGA arasındaki bu it dalaşı nedir?
She don't like the way you've been dogging her and I don't either.
Onu öylece ortada bırakmana izin vermem.
Long, boring lectures, endless conferences, whining students dogging your every step.
Uzun, sıkıcı dersler, bitmeyen konferanslar, her adımını takip eden ağlayan öğrenciler.
Wyatt, maybe you can answer a question that's been dogging me for years.
Wyatt, belki sen yıllardır kafamı kurcalayan bir soruya yanıt verebilirsin.
... but you were hot-dogging, so you screwed yourself.
Ama başarılıydın. Bu sezon kendi kendini yaktın.
My bird-dogging is done.
- Benim işim sizi bulup çıkarmaktı.
I DID A LITTLE BIRD-DOGGING IN MY DAY.
Gün içinde biraz takip ediyorum.
Well, for the first quarter - mile they thought I was just dogging it.
İlk 400metre boyunca koşabildiğimi sandılar.
- She is always dogging me like that.
Hayır, bu şekilde dırdır etmesine dayanamadığımı söylemiştim sadece.
You people try that kind of hot-dogging in the field, and you're space dust!
Siz sahada hokkabazlık yapıyorsunuz, ve birer uzay çöplüğü oluverip çıkıyorsunuz!
Not since you scared her off, bird-dogging for sniff.
Sen onu korkutup uçurduğundan beri görmedim.
Our next contestant in the bull-dogging competition is Hank Elkrunner from right here in Gro Vont.
Bir sonraki yarışmacımız Gro Vont'dan..... Hank Elkrunner boğa güreşi etabında yarışacak.
Another night of bird-dogging the chicas?
Piliç kovalanan başka bir gece daha, ha?
For being a cop, dogging me in the mouth in my own pad.
Polis olduğun için ve kendi evimde bana yalan söylediğin için.
- Sorry, I can't stop. - Dad, I'm prairie-dogging it.
Üzgünüm duramam Baba, ağaçkakanlamış bir durumdayım
Yeah. Like you weren't bird-dogging around, jarhead.
- Sen sanki sütten çıkmış ak kaşıksın kalın kafa.
- Up to now... you've been dogging my footsteps.
- Etmiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]