Dollhouse tradutor Turco
322 parallel translation
He's building Wednesday a little dollhouse.
Wednesday'e, oyuncak bebek evi inşa ediyor.
I remember I wanted to get home early that day because I promised Judy I'd fix her dollhouse.
Hatırlıyorum da o gün eve erken gitmek istiyordum, çünkü Judy'ye oyuncak bebek evini tamir etme sözü vermiştim.
Tell me about Judy's dollhouse.
Bana Judy'nin oyuncak bebek evinden bahset.
It was just a kid's dollhouse.
Bir çocuğun oyuncak bebek eviydi işte.
And Judy wanted the same thing in her dollhouse.
Judy de aynısını kendi oyuncak evinde yapmak istiyordu.
With a canopy bed and a dollhouse?
Ve bu da ne zaman olmuştu, çocuklar?
With a canopy bed and a dollhouse. He's a peculiar boy. He's liberated.
1950 Haziran veya Temmuz hava ve kara güçlerinin liderliğiyle.
The kid with the canopy bed and the dollhouse.
Otobüse binerim.
Just like my dollhouse!
Aynı bebek evim gibi!
There's probably a place they hang out and the food is good, and guys like me are serving drinks. Maybe I can't explain all this, but I can fix your dollhouse. At least I'm good at monkey work.
yiyeceklerin güzel olduğu, benim gibilerin... içecek servis ettikleri yerler olacak senin için bunu açıklayamıyorum ama sanırım bebek evini tamir edebilirim en azından maymun işlerinde iyi sayılırım maymun.
So welcome to the dollhouse
Ve oyun evine hoşgeldiniz
Did Dad say I get the dollhouse?
Babam bebek evini alabileceğimi söyledi mi?
- You get the dollhouse.
- Bebek evini aldın.
- I get the dollhouse!
- Bebek evini aldım!
You had a barrel for a dollhouse?
Bebek evi yerine bir fıçın mı vardı?
You can play with my dollhouse.
Benim bebek evimle oynayabilirsin.
When I was young I wanted to play with this dollhouse.
Çocukken bu bebek eviyle oynamak isterdim.
Look at my new dollhouse!
Bakın yeni bebek evim!
I'm making Molly a dollhouse for her birthday.
Molly onun doğum günü için bir oyuncak ev yapıyorum.
Every Christmas. He sent me a bike- - He sent me a watch, a dollhouse- -
Bisiklet gönderdi saat, bebek evi...
I hated that dollhouse.
O bebek evinden nefret etmiştim.
I WANT A DOLLHOUSE.
Ben oyuncak ev istiyorum.
Annie, if you want to play with that dollhouse, you'll look at me right now.
O bebek eviyle oynamak istiyorsan, şimdi bana bak.
Soon, I'll take that dollhouse down and you can play with it all you want.
Biraz sonra, oyuncak evi indireceğim ve onunla istediğin kadar oynayabileceksin.
I mean, hell, when you were a kid, you must have cut your hand on your dollhouse.
Yani, sen çocukken, eminim ki bebek eviyle elini kesmişsindir.
My sister had a dollhouse when we were young, but... nothing as nice as these. Can I?
Benim kız kardeşimin de bir bebek evi vardı ama bunlar kadar iyi değildiler.
that's easely scared, that's playing with dolls in a dollhouse, and with a pair of scissors cuts their heads off.
Ucuzca korkutuyor. Odasında oyuncaklarla oynamaktadır ve bir makasla oyuncakların kafalarını keser.
So... that time I put a garden snake in Lizzie's dollhouse...
O halde... Lizzie'nin oyuncak bebek evine koyduğum bahçe yılanı...
Do they fit in your dollhouse?
Hep bebek evinde mi tutuyorsun onları?
Welcome to the dollhouse.
Oyuncak eve hoş geldin.
The dollhouse is all we found of the slut.
Ondan geriye kalanların hepsi bu, Majesteleri! Bebek evi!
- My dollhouse. That's so sweet.
- Benim Gabi-evimi getirmişsin!
- Welcome to the dollhouse.
Bebek evine hoş geldin.
About the dollhouse and TRIC.
Oyuncak evi ve TRIC'de olanları.
I mean, you're loyal... sweet... and you bought my dollhouse back for me.
Yani, sadıksın... tatlısın ve oyuncak evimi benim için geri aldın.
Otherwise, why did you pay for the dollhouse?
Aksi halde, niçin oyuncak ev için para veresin ki?
And the dollhouse is our secret.
Ve oyuncak ev bizim sırrımız.
The same reason I gave you the money for the dollhouse.
Sana oyuncak ev için para vermemle aynı sebepten dolayı.
I didn't buy your dollhouse.
Senin oyuncak evini ben satın almadım.
You paid for my dollhouse?
Oyuncak evin parasını sen mi verdin?
I'd like to buy this dollhouse.
Bu oyuncak evi satın almak istiyorum.
Dollhouse miniatures?
Oyuncak bebek evleri mi?
They'll get help from designer Jeremy on, Dollhouse Do-Overs.
Tasarımcı Jeremy onlara yardımcı olacaktır : "Bunlar Bebek Oyuncağı İşler" ile.
Thank you for the dollhouse, dad.
Bebek evi için teşekkürler baba.
- I'm turning your bedroom into a gift-wrapping room, and I have to get rid of your dollhouse. - Do you want it?
Odanı hediye paketleme odası yapacağım ve bebek evinden kurtulmam lazım.
Your dollhouse.
- Ne? Bebek evin.
- Now, do you want the dollhouse or not?
Bebek evini istiyor musun, istemiyor musun?
- Why haven't you come - to get the dollhouse yet?
- Niye bebek evini almaya gelmedin?
You know this dollhouse means a lot to me.
Bu bebek evinin benim için kıymetli olduğunu biliyorsun.
I remember a dollhouse I used to have, my father's face, things like that.
Sahip olduğum oyuncak evi, babamın yüzünü falan hatırlıyorum.
A kitchen set, a dollhouse and three kinds of Barbies!
Mutfak seti, bebek evi ve üç çeşit Barbie.