English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Don't be rude

Don't be rude tradutor Turco

844 parallel translation
I don't mean to be rude, but that's the sort of thing I'd expect one of the patients here to say.
Kabalık etmek istemem, ama bu hastalarımdan duymayı bekleyebileceğim bir şey. Evet.
- Don't be rude.
- Kaba olma.
I don't want to be rude, but may I have a drink?
Kabalık etmek istemem, ama bir şey içebilir miyim?
- Now, don't be rude, Horace.
- Kabalaşma Horace.
Now, don't be rude.
Çok ayıp.
I don't want to be rude, - but he seemed a little uneven.
Kabalık etmek istemem ama..... sanki biraz dikkatsiz.
- I don't wanna be rude, but I –
- Kabalaşmak istemem tatlım ama -
I don't mean to be rude, I need a drink.
Kaba olmak istemem ama bir içkiye ihtiyacım var.
Yet, I don't like to be rude to him.
Ona karşı kaba olmak ta istemiyorum.
Selim, don't be rude.
Selim, kabalık etme.
No. I don't want to be rude.
- Kaba davranmak istemiyorum.
- Don't be rude!
- Kendine gel!
Um, I don't mean to be rude.
Kabalık etmem istemem, ama...
Don't be so rude
Bu kadar kaba olma.
Look, I don't mean to be rude or impatient -
Kaba ya da sabırsız görünmek istemem ama -
I don't want to be rude, but I've got a date at 2.
Kabalık etmek istemem ama saat 14 : 00'de bir randevum var.
Leave me alone. Don't be rude.
Kabalaşma lütfen.
I don't like to be rude, but my next class is coming in now.
Kabalık etmek istemem ama sıradaki dersim başlamak üzere.
Otto, don't be rude.
Otto, kabalık etme.
Girls, don't be rude.
Şimdi kızlar, kaba olmaya gerek yok.
Don't be rude. I know it's not true.
Kızımın evli olmadığını biliyorum.
Don't be rude
Terbiyeni takın.
- Quiet. - You don't have to be so rude.
- Bu kadar kaba olmayın.
I don't want to be rude, but we've been up all night.
Kaba olmak istemem ama bütün gece ayaktaydık.
Don't be rude.
- Kaba olma
Don't be rude!
Kaba olma!
Please, Paolo, don't be rude.
Lütfen biraz terbiyeli konuş,
- Don't be rude.
- Kabalık yapma.
I don't mean to be rude, but I'm...
-... kabalık etmek istemiyorum ama...
I got the... - Peter, don't be rude.
- Peter, kabalaşma.
"Come on, Peter." And before it was "Shut up, Peter," and from you, "Don't be rude, Peter."
"Haydi ama Peter." Ondan önce "Kes sesini Peter," sen de "Kabalaşma Peter."
Don't be rude!
Yanlış anlamayın!
I don't wish to be rude, but this stinks!
Çavuş kapıyı açabilirmiyiz? Çok pis kokuyor!
I don't want to be rude, Charles, but times have changed.
Kabalık gibi olmasın ama, zaman yerinde durmuyor Charles.
Don't be rude.
Kabalaşma.
I don't want to be rude. I'm going to go.
Kabalık olsun istemem, gideceğim.
Don't be rude to Callie, and don't be advised by Boon.
Callie'ye kaba davranma ve Boon'un da peşinden gitme.
Now, don't be rude.
Lütfen kabalık yapma.
I-I don't want to be rude or, you know, crass or vulgar or impolite.
Dinle kaba, dangalak, terbiyesiz...
Don't be rude.
Kabalık etmeyin.
Jack, I don't want to be rude, but these men have brought a lot of money with them.
Jack, kabalık etmek istemem, ama bu adamlar buraya... bir sürü parayla geldiler.
I don't mean to be rude, but...
Kaba olmak istemem, ama...
Don't be rude.
Kaba olma.
Don't be rude.
Kaba olma. Sen de katıl bize.
Xiaoyi, don't be rude
Xiaoyi, kaba olma lütfen..
Don't be rude
Kabalaşma
I don't wish to sound rude, but wouldn't it be better if routine inquiries could be conducted through proper channels?
Kabalık etmek istemem, ama rutin araştırmaların... normal kanallardan yürütülmesi daha iyi olmaz mı?
- I don't mean to be rude but I have to go out and I'm running late.
- Kabalık etmek istemem ama dışarı çıkmam gerekiyor ve geç kalmak üzereyim.
Don't be rude to your mother.
Annene kaba davranma.
Lieutenant, I don't mean to be rude... but I told you in the gym...
Oh, Paul, resimler tek kelimeyle hoş. Merhaba.
I don't mean to be rude, but could we go for a walk?
Kabalık etmek istemem ama ikimiz biraz yürüyebilir miyiz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]