Don't be so hard on yourself tradutor Turco
186 parallel translation
Don't be so hard on yourself.
Kendine karşı bu kadar acımasız olma.
Don't be so hard on yourself.
Kendine böyle işkence etme.
Don't be so hard on yourself, hon.
Kendine haksızlık etme lütfen.
Don't be so hard on yourself.
Kendine bu kadar haksizlik etme. Kime ne?
Don't be so hard on yourself. It's the inner beauty that counts.
Sıkma tatlı canını, önemli olan iç güzelliği.
Don't be so hard on yourself.
Kendine bu kadar sert davranma.
Don't be so hard on yourself.
Kendine bu kadar yüklenme.
Don't be so hard on yourself.
Kendine o kadar da kızma.
Don't be so hard on yourself, Bud.
Kendine bu kadar yüklenme. Bud.
Don't be so hard on yourself.
Kendine karşı bu kadar katı olma.
Don't be so hard on yourself, Bart.
Kendine bu kadar yüklenme, Bart.
Don't be so hard on yourself, you don't need to apologize.
Haydi baba, kendine bu kadar haksızlık etme. Bizden özür dilemen gerekmez.
Don't be so hard on yourself, okay?
Kendine bu kadar yüklenme, tamam mı?
Don't be so hard on yourself.
Kendine karşı çok sert olma.
Don't be so hard on yourself.
Kendine haksızlık etme.
Just don't be so hard on yourself.
Kendine bu kadar yüklenme.
- Don't be so hard on yourself.
- Kendine Bu kadar yüklenme.
Don't be so hard on yourself.
Kendine acımasız olma bu kadar.
- Don't be so hard on yourself.
- Kendine bu kadar yüklenme.
- Don't be so hard on yourself.
- Kendine karşı bu kadar acımasız olma.
Don't be so hard on yourself.
Kendine bu kadar acımasız davranma.
Sometimes it's easier not to tell the truth. Don't be so hard on yourself.
bazen dogruyu soylemek kolay degildir... kendine kizma.
Ben. don't be so hard on yourself. okay?
Kendini hırpalama, anlaştık mı?
Don't be so hard on yourself.
Kendini hırpalama.
Oh, don't be so hard on yourself.
Kendine bu kadar yüklenme.
Don't be so hard on yourself, Max.
Kendine böyle davranma, Max.
Don't be so hard on yourself, Robert, okay?
Kendine bu kadar yüklenme, tamam mı?
Don't be so hard on yourself.
Kendini bu kadar üzme, Fry.
- Hey Don't be so hard on yourself
Kendine bu kadar yüklenme.
Don't be so hard on yourself...
Kendine bu kadar yüklenme...
I really don't think you have to be so hard on yourself.
Bence kendine karşı bu kadar sert davranmamalısın.
Shh, shh, shh. Don't be so hard on yourself.
Kendine bu kadar yüklenme.
Yeah, Stan, don't be so hard on yourself.
Evet Stan, kendine bu kadar yüklenme.
Don't be so hard on yourself
Kendini suçlama bu kadar
- Pacey, don't be so hard on yourself.
- Pacey, kendine bu kadar haksızlık etme.
- Don't be so hard on yourself.
- Kendini böyle üzme.
IT'S PART OF YOUR CHARM, SO... DON'T BE SO HARD ON YOURSELF.
Bu senin tarzının bir parçası bu yüzden kendine fazla yüklenme.
WELL, DON'T BE SO HARD ON YOURSELF.
Kendine fazla yüklenme.
Clark, don't be so hard on yourself.
Clark, kendini fazla zorlama.
- Don't be so hard on yourself. We're not here to judge you.
Biz burada sizi yargılamıyoruz.
Well, he's a teenager, Mr. Dunlar, so don't... don't be too hard on yourself.
Sonuçta o bir delikanlı Bay Dunlar. Kendinize fazla yüklenmeyin.
All right, well, don't be so hard on yourself though.
Tamam ama kendine fazla yüklenme.
Oh, don't be so hard on yourself.
Kendini bu kadar hırpalama.
Don't be so hard on yourself.
Kendine bu kadar kötü davranma.
So don't be so hard on yourself, uh?
Kendinize çok yüklenmeyin.
Don't be so hard on yourself, George.
Kendine bu kadar yüklenme, George.
- Don't be so hard on yourself.
- Kendine bu kadar acımasız olma.
Uh, Nikki, this is just a rough run-through, So don't be hard on yourself.
Nikki, bu sahne biraz zor o yüzden kendine fazla yüklenme.
Oh, come on, don't be so hard on yourself.
Yapma, kendine karşı bu kadar acımasız olma.
Oh, don't be so hard on yourself.
Kendinizi o kadar üzmeyin.
Don't be so hard on yourself.
Kendine karşı bu kadar sert olma.