Don't believe everything you read tradutor Turco
62 parallel translation
And don't believe everything you read, as the teacher said.
Öğretmenin dediği gibi her okuduğuna inanmamalısın.
Don't believe everything you read.
Okuduğun her şeye inanma.
Don't believe everything you read, Zaranska.
Okuduğun herşeye inanma Zaranska.
Don't believe everything you read, okay?
Her okuduğuna inanma, tamam mı?
- Don't believe everything you read.
- Okuduğunuz her şeye inanmayın.
Well, don't believe everything you read.
İnsan her okuduğuna inanmamalı.
Don't believe everything you read.
Okuduğun herşeye inanma.
Don't believe everything you read.
Her okuduğuna inanma.
- Don't believe everything you read.
- Okuduğun her şeye inanma.
Please don't believe everything that you read in there.
Lütfen orada okuduğunuz herşeye inanmayın.
Don't believe everything you read.
Okuduğunuz herşeye inanmayın.
Listen, don't believe everything you read.
Dinle, okuduğun her şeye inanma.
Don't believe everything you read in the book, kid.
Kitaplarda okuduğun her şeye inanma evlat.
Don't believe everything you read, Spencer.
Okuduğun her şeye inanmasana Spencer.
Don't believe everything you read, honey.
Okuduğun her şeye inanma, tatlım.
Don't believe everything you read in mining protocol.
Mayın protokolünde okuduğun her şeye inanma.
Well, don't believe everything you read.
Okuduğunuz her şeye inanmayın.
Don't believe everything you read in those papers.
Hıh. Sen o gazetelerde okuduğun herşeye de inanma öyle.
- Don't believe everything you read.
Okuduğun her şeye inanma.
You don't want to believe everything you read on the Wanted poster.
Orda gördüğün herşeye inanma
Well, if there's one thing you've taught me, ricardo, it's "don't believe everything you read."
Bu bana bir tek şey düşündürüyor, Ricardo, O da her okuduğun şeye inanma.
Don't believe everything you read.
Gazetede her okuduğuna inanma.
Don't believe everything you read on the Internet, jerk-ass.
İnternette okuduğun her şeye inanma aptal.
Yeah, well, don't believe everything you read.
Evet. Okuduğun her şeye inanma.
Don't believe everything that you read.
Okuduğun her şeye inanma.
Well, don't believe everything you read.
Her okuduğunuza inanmayın.
Don't believe everything you read in the papers.
Gazetelerde okuduğun her şeye inanma.
Don't believe everything that you read.
Her okuduğuna inanma.
Well, don't believe everything you read.
Okuduğun her şeye inanma.
Don't believe everything you read on Twitter.
Twitter'da okuduklarına inanma hemen. Pekala.
Don't believe everything you read in the newspapers, mayor.
Gazetelerde okuduğunuz her şeye inanmayın, Sayın Başkan.
Well, I hope you don't believe everything you read in the foreign gutter press.
Umarım, sansayonel yabancı basının söylediği her şeye inanmıyorsundur.
Don't believe everything you read.
- Evet. Okuduğun her şeye inanma.
But what with the papers and all - You don't want to believe everything you read - and neither does your father.
- Ama gazetelerde falan hep... - Gazetede okuduğun her şeye inanmayın sen de baba da.
don't believe everything you read.
Okuduğunuz her şeye inanmayın.
Don't believe everything you read.
- Okuduğun her şeye inanma.
Don't believe everything you read, Brody.
Okuduğun her şeye inanma Brody.
Well, don't believe everything you read, Nommo.
Okuduğun her şeye inanma Nommo.
Unlike you and these E-mails, I don't believe everything I read.
Senin aksine ben e-postalara ve her okuduğuma inanmam.
Yeah, well, don't believe everything you read.
Evet, şey okuduğunuz her şeye inanmayın.
Don't believe everything you read on the Internet.
Bu doğru değil. İnternette okuduğun her şeye inanma.
You know, I don't believe everything I read?
Okuduğum her şeye inanmam, biliyor musun?
Don't believe everything you read in the paper.
Gazetelerde okuduğun her şeye inanma.