Don't do this to me tradutor Turco
1,255 parallel translation
Don't do this to me, Joseph.
Bana bunu yapma.
I don't want you to leave this house. Do you understand me?
Evden ayrılmamanızı istiyorum, anlaşıldı mı?
Valeria, don't do this to me, please!
Valeria, bunu bana yapma lütfen!
Don't do this to me, Haci!
Yapma bunu Hacı!
You don't have to do this to me!
Bana bunu yapmak zorunda değilsin!
You don't have to do this to me.
Bana bunu yapmak zorunda değilsin!
I don't care what you do to me, but he doesn't deserve this.
Bana ne yapacağın umrumda değil, ancak o bunu hak etmiyor.
- Please don't do this to me again.
Lütfen konuş benimle Lütfen.
Don't let them do this to me!
Bana bunu yapmalarına izin verme.
Please don't do this to me.
Lütfen bana bunu yapma.
Don't do this to me!
Bunu bana yapma!
Come on, now. Don't do this to me.
Haydi, bunu bana yapma.
I don't remember this other life we're supposed to have lived, but I do know I was your trusted second-in-command, and I am pretty damned sure that you used to listen to me.
Yaşamış olduğumuz diğer hayatı hatırlamıyorum.. Ama bildiğim birşey varsa senin komutan yardımcın olduğum ve.. O zaman benim sözümü dinlediğine adım gibi eminim.
Mom, you don't know what the tooth fairy wants me to do with this money, okay?
Anne, diş perisinin bu parayla yapmamı istediği şeyi sen bilemezsin, tamam mı?
Don't let him do this to me.
Bana bunu yapmasına izin vermeyin.
I'm in this cell. I don't know where l am or how I even got here... I swear to God, do not play this with me.
Hücredeyim. Nerede olduğumu ve buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum. Herkes öyle tuhaf...
Please don't ask me to do this.
Lütfen benden bunu yapmamı isteme.
Oh, no. Don't do this to me, Angela.
Bana bunu yapma Angela.
I'm not asking for thanks, but don't do this to me, you ingrate.
Teşekkür istemiyorum, ama bana bunu yapma, nankör.
Don't do this to me, por favor.
Bunu bana yapma lütfen.
I don't want you to do this again! Ever! You never let me do anything anyway!
Bir şey yapmama asla izin vermeyeceksin.
YOU HAVE IT AND I DON'T. YOU PAY ME TO DO THIS, SO I DID IT.
Sende var ve bunu yapmam için bana ödedin, ben de yaptım.
I don't know who he is, but I do know this. At a time when I was trying to hide myself from myself, he was there to show me a new way. Because I couldn't hide from him.
Kim olduğunu bilmiyorum ama şunu biliyorum kendimi kendimden saklamaya çalıştığım bir dönemde o, bana yeni bir yol gösterdi çünkü ondan saklanamadım.
please, God, don't do this to me.
Lütfen bunu bana yapma.
Don't do this to me.
Bana bunu yapma.
- Jano, don't do this to me.
- Jano, bunu bana yapma.
- Jeff, don't do this to me.
Biz de telefonda yaparız artık.
How you think I feel, you laid up with this thug-ass nigga you don't know, who wants to kick me out so he can do whatever.
İstediğini yapabiImek için beni kapı dıŞarı etmek isteyen... bu tanımadığın zenciyIe yaŞarken ben ne hissediyorum, biIiyor musun?
Don't you do this to me.
Bunu yapamazsınız.
I don't understand why she would do this to me.
Bunu bana neden yaptığını anlamıyorum.
- Don't do this to me- -
- Bunu yapma- -
Don't do this to me, kid.
Bana bunu yapma.
Don't do this to me!
Bana bunu yapma!
But don't ever do this to me again.
Ama bunu bana bir kez daha yapma!
! Don't make me do this to you.
Beni bunu yapmak zorunda bırakma.
Okay, why don't you let me handle this almighty to-do list, and you go upstairs and get some rest.
Pekala, neden şu yapılacaklar listesini bana bırakıp yukarı çıkıp biraz dinlenmiyorsun.
I'm just saying something happened to me there that told me... someone or something was saying, " Don't do this, be happy with who you are.
Diyorum ki orada o suyun altındayken sanki biri bana, "Yapma, olduğun kişi ol" dedi.
Okay, please don't do this to me here, Mr. Leery.
Lütfen bunu yapmayın Bay Leery.
Don't do this to me, Warren.
- Böyle konuşma Warren.
- Don't do this to me.
- Bunu yapma bana.
Don't do this to me.
Bunu yapma bana.
Don't do this to me, Brad.
Bunu bana yapma Brad.
Look, I promise not to play the whole "hooker with a heart of gold" angle if you promise not to ask me why I'm in this profession tell me I'm beautiful and that you don't have to do this.
Güzelsin bunu yapmamalısın falan deyip neden bu mesleği yaptığımı sormayacağına söz verirsen altın kalpli fahişe numaraları çekmeyeceğime söz veriyorum.
You don't have to do this for me.
Bunu benim için yapmak zorunda değilsin.
Just don't expect me to do this sober.
Ama bu iyiliği yapmamı benden bekleme.
- Don't do this to me.
- Bunu bana yapma.
Don't do this to me, Marcus.
Bunu bana yapma, Marcus.
- Nicola, please, don't do this to me.
- Nicola, lütfen, bana bunu yapma.
Don't you do this to me.
Bana bunu yapma.
Please don't do this to me.
Bana bunu lütfen yapma.
Please don't do this to me again.
Lütfen bunu bana tekrar yapma.