Don't get so excited tradutor Turco
73 parallel translation
- Now, don't get so excited over nothing.
- Dereyi görmeden paçaları sıvama.
Don't get so excited.
Bu kadar sinirlenme.
Don't get so excited about it.
Bu kadar telaşlanma.
- Don't get so excited.
- Heyecanlanma bu kadar.
Don't get so excited.
O kadar heyecanlanma.
Don't get so excited.
O kadar da heyecanlanma.
- Don't get so excited, Norval.
- Bu kadar heyecanlanma Norval.
- Don't get so excited!
- Bu kadar heyecanlanma!
Don't get so excited!
Bu kadar heyecan yapma!
Norval, don't get so excited!
Norval, bu kadar heyecanlanma!
Well, please, honey, don't get so excited.
Lütfen hayatım, heyecanlanma.
Don't get so excited.
Heyecanlı birisiyim.
Rose, don't get so excited.
Rose, sakin ol.
Don't get so excited.
Böyle telaşlanma.
Don't get so excited.
Heyecanlanma.
If you've learned to keep still, don't get so excited!
Eğer sakin bir hayat süreceksen, bu kadar heyecan yapmamalısın!
All right, all right, don't get so excited.
Pekala, pekala, o kadar heyecanlanma.
Well, you don't have to get so excited about it, Daddy.
Öyleyse, bu kadar telaşlanman gerekmez, baba.
So don't get yourself excited.
Yani heyecanlanmana gerek yok.
You don't have to get so excited.
Bu kadar heyecanlanmak zorunda değilsin.
Don't get so excited, Blore.
Telaşlanma, Blore.
Don't get him so excited.
Çok heyecanlandırma onu.
Don't get so excited.
O kadar heyecan yapma.
Don't get so excited.
Bu kadar heyecanlanma.
Don't get so excited.
Çok telaşlanma.
- Don't get so excited.
- Heyecanlanma.
Don't get so excited.
Heyecan yapmayın..
[AG / LMP] This is just so you guys don't get too excited... and forget what your job is down there.
O kadar da heyecanlanmayın ki aşağıda yapmanız gerekenleri unutmayasınız beyler.
Don't get so excited.
Öyle telaş etmeyin.
- Oh, don't get so excited, darling.
- Oh, bu kadar heyecanlanma, canım.
- No, don't get so excited.
- Hayır, Çok heyecanlanma.
Probably the sheriff, so don't get too excited.
Muhtemelen serif. Yani fazla heyecanlanma.
I don't wanna get too excited, but we're leaving early, so I gotta get to work.
Heyecanlanmak istemiyorum, ama erken ayrılıyoruz ve işe başlamam lazım.
Don't get so excited. The Manuscript does exist.
Fazla heyecanlanma, Parşömen hâlâ gerçek.
You know what, don't get too excited, though,'cause our t.V. Ain't so hot.
Fazla heyecanlanma ama. Çünkü televizyonumuz pek harika sayılmaz.
ARE YOU FUCKING NUTS? DON'T GET SO EXCITED.
Hemen o kadar panik yapmayın bu sadece bi düzenleme.
Well, you don't have to get so excited about it.
Bu kadar strese girmenize gerek yok.
Come on, don't get so excited, all right?
Bu kadar çok heyecanlanma.
She saw you at night, so don't be upset when you get there and she's not so excited.
Seni karanlıkta gördü, o yüzden seni gördüğüne sevinmezse üzülme.
I don't have a style really, so no cramping.'Don't get excited.
Öyle bir şey söz konusu değil, gerçekten. Heyecanlanma.
Relax, don't get so excited.
Sakin ol, bu kadar heyecanlanma.
And yours the color of your shit, so don't get excited.
Seninkiler de bok rengi, hiç boşuna ilgilenmeye kalkma.
What I don't get is why everyone is so excited to open up a bunch of old junk.
İçi ıvır zıvır dolu bir şeyi açmak için herkesin neden bu kadar heyecanlandığını anlamıyorum.
Whoa... Don't get so excited there, young buck.
Hemen havaya girme, genç dostum.
I still don't understand why you get so excited over needles.
Şırıngaları görünce neden bu kadar heyecanlandığınızı hâlâ anlamadım.
Don't get so excited.
Hemen kızma.
Rudi, don't get so excited.
Rudi bu kadar heyecanlanma.
So don't get excited and tell me your address.
O zaman heyecanlanmadan adresini söyle.
"But I'm also into a lot of things. So don't get too excited."
"Ayrıca bir sürü başka şeyden de hoşlanıyorum, o yüzden havalara girme."
Don't get too excited. I just go there to meet chicks, so... Essentially, you'll be my wingman.
Fazla heyecanlanma hatunlarla tanışmak için gidiyorum bana destek olacaksın.
Okay, I don't usually get this excited, but this is cool on so many levels.
Genelde bu kadar heyecanlanmam ama bu pek çok yönden harika bir şey.
don't get cocky 53
don't get caught 46
don't get me wrong 804
don't get ahead of yourself 30
don't get in my way 25
don't get up 280
don't get it 44
don't get lost 25
don't get your hopes up 71
don't get nervous 22
don't get caught 46
don't get me wrong 804
don't get ahead of yourself 30
don't get in my way 25
don't get up 280
don't get it 44
don't get lost 25
don't get your hopes up 71
don't get nervous 22