English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Don't go back there

Don't go back there tradutor Turco

438 parallel translation
Don't ever... go back there to retrieve it.
Bir daha bana yapışma.
I don't want you go back up there. dying myself.
Ben ölürken senin oraya gitmeni istemiyorum.
If I had a balloon that would take me there and back, mind you, I don't know that I wouldn't have a go at it.
Beni oraya götürecek bir balonum olsaydı ve geri getirecek tabii ki. Gitmemek için bir neden göremiyorum.
Don't go back there.
Oraya geri dönme.
I'm afraid, Mr. Holmes, if you don't go with the sergeant there's no way to get back to the village tonight.
Korkarım ki, Bay Holmes, çavuşla gitmezseniz bu gece köye dönemezsiniz.
Go back. Don't go in there.
Geri dön.
You better go back up there. If this ambush don't work, ma'am, there's gonna be an awful lot of shooting. Captain, they're not after you.
Geri gitseniz iyi olacak bu pusu işe yaramazsa çok korkunç bi çatışma olacak kaptan senin arkanda değiller komutan rickey nişanlım gürültü yaparsan hepsi öleccek hepsinde silah var bir ses senden cıkarsa onları vuracağız
I don't want anything to go wrong back there.
Orada işlerin ters gitmesini istemiyorum.
- Don't let me go back there.
- Oraya dönmeme izin verme.
You don't have to go back in there.
Oraya gitmek zorunda değilsin.
There, that's the Great Seal of England, don't lose it, without the seal, there's no more England and we'll all have to pack up and go back to Normandy.
İşte, İngiltere'nin büyük mührü, kaybetme, bu mühür olmaksızın İngiltere ülkesi olmaz. Ve bizler de pılımızı pırtımızı toplayıp
I don't particularly want to go back there myself.
Oraya bilhassa kendim dönmek istemiyorum.
But when they go to get in their car to come on home don't you get back in there with them.
Ama eve dönmek için arabalarına bindiklerinde... sakın onlarla binme.
You don't have to go back in there.
Oraya girmeye mecbur değilsin.
If you don't send back up, The soldiers have just arrived, lead them. I'll go there to help him no matter what.
eğer takviye birlik göndermezseniz... ben tek başıma ona yardıma gideceğim
Why don't you go there first... and come back when things die down
Neden onlara gitmiyorsunuz... ve sular durulunca geri dönersiniz
I don't want to go back in there.
Oraya geri dönmek istemiyorum.
Don't ask me to go back there with my tail between my legs.
Kuyruğumu bacaklarımın arasına kıstırıp oraya dönmemi söyleme.
Don't go back there.
Şimdi tıpış tıpış oraya dönmeyin.
Why don't we go back there and you can fasten your seat belts?
Niçin yerimize dönüp koltuk kemerlerinizi bağlamıyorsunuz?
No, please don't go back there.
Hayır, lütfen oraya geri gitme.
You go back in there and tell Frank... if he wants to settle this thing between us, we haven't got much time.
Oraya dön ve Frank'e... aramızdaki meseleyi çözeceksek, fazla vaktimiz olmadığını söyle.
I DON'T EVER WANNA GO BACK THERE AGAIN. WE'RE COMING BACK INTO THE PRESENT.
Pekala, artık Willow Corners'tan ayrılabiliriz.
If you don't like it, take it off, go back where you came from and lodge your complaint there.
Eğer hoşuna gitmediyse çekil git. Nereden geldiysen oraya dön. Şikâyetini de oraya yap.
You and I both know they don't want to go back there.
İkimizde oraya dönmek istemediklerini biliyoruz.
I guess these go right back down there now, don't they?
Sanırım bunların hepsi buranın, değil mi?
Don`t go back in there, Erik.
Erik, içeri geri girme! .
- I don't think I can go back out there.
Oraya tekrar geri dönebileceğimi sanmıyorum.
I don't know how long I knelt there waiting for that chrome-plated revolver at the back of my head to go off.
Orada öylece krom kaplı kurşunun enseme girmesini beklerken... ne kadar diz çöktüğümü bilmiyorum.
Tillie... I don't wanna go back there without you.
Tillie, oraya sensiz dönmek istemiyorum.
Don't you understand, I couldn't go back there.
Anlamıyorsun, oraya geri dönemezsin.
but, if i don't have anyone to play with, i have to go back... to where there's nothing to do.
Ama, eğer oynayacak kimsem olmazsa, Geri dönmek zorunda kalırım... Yapacak hiç bir şeyin olmadığı yere.
I know I just don't want to go back there.
Biliyorum, oraya geri dönmek istemem.
You don't mean to go back up there now, do you?
Şimdi oraya dönemezsin, değil mi?
Go up there, and if we like it, we stay, don't come back.
Buradan gidelim, hoşlanırsak kalırız, geri dönmeyiz.
Why don't you go back over there?
Neden artık dönmüyorsun?
I don't want to go back there.
Oraya tekrar gitmek istemiyorum.
Don't you go back to the room. There's no evidence.
Sen de odaya gitme, delil yok.
"No, please don't go in there" He'll be back
Hayır, lütfen onu görmeye gitme, yakında dönecek.
I don't want to go back in there.
Oraya dönmek istemiyorum.
I lay there in the mud bleeding... and I heard you! "Don" t go back!
Orada çamurun içinde kan kaybediyordum. Ve seni duydum!
Why don't you just go back on out there with Mikey?
Neden çıkıp biraz Mikey'le oynamıyorsun?
- You and Brandon. - We were. But he's out here where it's like paradise, and I'm still back there where the only reason people wear sunglasses this time of year is so they don't go snow-blind.
Ama o burada 291 00 : 21 : 37,816 - - 00 : 21 : 39,943 cennet gibi bir yerde, ve ben hala yılın bu zamanlarında insanların güneş gözlüğü takmasının tek nedeninin kar-körü olmamak olduğu yerdeyim.
Now, if you don't wanna wear a suit, just go back in there and say
Şimdi, eğer takım giymek istemiyorsan, oraya geri dön ve takım elbise istemediğini söyle.
Why don't you go back there and just go sit down?
Niye gidip yerine oturmuyorsun?
Don't go back there.
Oraya dönme. Hayır!
Okay, I don't wanna go over there and do it and then come back here and find out there was some little loophole like I didn't put mustard on it or something.
Pekala, oraya gidip, bunu yapmak istemiyorum sonra geri geldiğimde, ufak düzenbazlıklar yapacaksınız üzerine hardal dökmedin falan gibi.
You don't go out there to run pussies or to bring back an excuse.
Oraya gidip fahişelerle olmalısın ya da mazeret getirmelisin.
For example, you go back to my earliest articles and you will find that I say that even to enter into the arena of debate on the question of whether the Nazis carried out such atrocities is already to lose one's humanity. So I don't even think you ought to discuss the issue, if you want my opinion. But if anybody wants to refute Faurisson, there's certainly no difficulty in doing so.
Sorumlu ve ilgili bir vatandaşın yapması gereken politik eylem gerçekten de doğrudan direniş, savaş suçlarına dahil olmamayı ve ABD'nin deniz aşırı saldırılarını reddetmeyi gerektirir.
Why don't you go on back there, get yourself oriented?
Neden gidip yerleşmiyorsun?
Jimmie, listen, if you don't go back there now, you'll be running from the law your whole life.
- Şimdi oraya geri dönmezsen hayatın boyunca kanun kaçağı olacaksın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]