English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Don't look at him

Don't look at him tradutor Turco

394 parallel translation
I don't like to look at him.
Onu görmek istemiyorum.
I don't think Velma wants him to look at her.
Velma'nın bunu istediğini sanmıyorum.
Don't look at him.
Bakma ona.
Look at that little face. - Don't touch him!
Ne küçük burun, ne güzel.
- Don't look at me. It was him.
Ya kafama gelseydi?
LOOK, IF YOU LIKE THE HORSE, IF YOU DON'T WANT ME TO BREAK ALL FOUR OF ITS LEGS, GET HIM OUT OF HERE!
Eğer bu atı seviyor ve dört bacağını da kırmamı istemiyorsanız onu hemen buradan uzaklaştırın!
Don't look at him.
Sakın ona bakma.
I don't know if I can bear it, not to look at him once more,
dayanabilir miyim, bilemiyorum.
I don't usually complain of an attractive jiggle but you save that jiggle for your husband to look at if and when I get him out of jail.
Tabii onu hapisten çıkarabilirsem. Hadi şimdi gel, gidiyoruz.
Why don't you take a look at him, Jabe?
Neden sen de bir göz atmıyorsun Jabe?
The way I look at it, I don't have the right to give him one.
Ona isim koymaya hakkım yok.
You don't look like him at all.
Ona hiç benzemiyorsun.
Don't look at him!
Ona bakma!
Oh, don't look at him, Catherine!
Ona bakma, Catherine!
Sergeant, I don't want to look up at him.
Çavuş, ona aşağιdan bakmak istemiyorum.
- Don't look at him.
- Bakma!
Don't look at him, look at me.
Ona değil bana bak.
- Look at it this way we don't have to give him a split.
- Şöyle düşün ona pay vermek zorunda olmayacağız.
Don`t look at him.
Ona bakma.
Look at him, and don't be afraid.
Ona bakın ve korkmayın.
Wait... don't pick it up... take off your clothes Not me! Look at him, Soldier Blue.
bekle alma, ceketini çıkar bana değil ona bak, mavi asker senden iki kat daha hızlı görünüyor ve şu aptal üniformanı
# If you don't know him, look at his face. #
# Onu tanımıyorsan yüzüne bak #
- I don't even look at him.
- Ona bakmıyorum bile.
I just don't want to look up at him.
Bana yukarıdan bakmasına izin veremem.
You don't have to look at him for the answer.
Cevap için ona bakman gerekmez.
don't look at him.
Bakmayın.
Don't look at him, don't look at him, don't look at him.
Ona bakma, ona bakma, ona bakma.
Don't look at him, I'm running this.
Ona bakma, bu işi ben idare ediyorum.
- That guy keeps following us. - Don't look at him.
- Şu herif bizi takip edip duruyor.
Well, if you don't look at him right now, he's gonna die.
Ona şimdi bakmazsanız, ölecek.
Don't look at him and don't watch the referee.
Ona ve hakeme bakmayacaksın.
Alright. Why don't you bring him down tomorrow? - And I'll have a look at him.
Yarın onu da getir ve bir bakalım.
Don't look at him!
Bakma ona!
Don't look at him, face the audience, I said!
Ona bakmayacaksın, yüzün hep izleyicilere dönük olacak diyorum!
don't look at him!
Adam... Ona doğru bakma.
Don't look at him.
Bakma!
- Don't look at him.
Ona bakma.
Don't look at him, come on in.
Ona aldırma sen, içeri gir.
We don't have to look at him.
Ona bakmak zorunda değiliz, değil mi?
Don't look at him.
Ona bakma.
Don't look at him.
Bakma oraya.
You're gonna look at the floor... because you don't wanna see that fear in his eyes... when you jump up and grab his face and slam him to the floor... and make him scream and cry for his life.
Sen yere bakacaksın Çünkü onun gözlerinde ki nefreti görmek istemeyeceksin Onun üstüne atlayıp kafasını yere vurup bağırmasını seyretmek yerine
Hey, don't be looking at me, man. Look at him.
Hey bana hiç bakma dostum.
don't cry. we don't allow him to look at such things.
Sinirlenme, Andie.
You don't get any of the old feelings back when you look at him, do you?
Dur biraz. Ona baktığında eski duyguların depreşmiyor değil mi?
- Don't look at him.
- Ona bakma.
Don't look at me, tell him.
Bana bakma, söyle.
Don't look at me, I didn't marry him.
Bana bakma. Onunla evli olan ben değilim.
Don't look at him too long, though, gives me the fuckin'creeps.
Ona çok uzun süreyle bakma - lanet olası beni ürpertiyor.
I don't know whether to look at him or read him.
Ona bakayım mı, onu okuyayım mı, bilemiyorum.
I don't want to look at him.
Ona bakmak istemiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]