Don't say things like that tradutor Turco
132 parallel translation
- Don't say things like that.
- Bu şekilde konuşma.
Please, don't say things like that, darling.
Lütfen, böyle şeyler söyleme, hayatım.
Even in fun, don't ever say things like that.
Roy, şaka bile olsa bir daha böyle şeyler söyleme.
Don't say things like that to me.
Benimle böyle konuşmayın.
Don't say things like that.
Böyle şeyler söyleme.
I like you to say things like that, even if you don't mean them.
Doğru olmasa bile, senden böyle şeyler duymak hoşuma gidiyor.
- Don't say things like that.
- Öyle şeyler söyleme.
- Don't say things like that.
Böyle şeyler söyleme, lütfen.
- Don't say things like that, Mother.
- Böyle konuşma, anne.
I don't think you should say things like that, even if it's how you feel.
Yapma, George, denir mi hiç böyle şey.
Please don't say things like that, Papa.
Lütfen böyle şeyler söyleme baba.
Don't say things like that!
Böyle konuşma!
Don't say things like that.
Böyle konuşma.
Aw, don't say things like that.
Böyle şeyler demeyin.
Don't say things like that!
Böyle konuşmamalısın!
Don't say things like that!
Böyle şeyler söyleme bana!
Don't say things like that!
Öyle deme.
Don't say things like that to him.
Böyle söyleme!
Just don't say things like that.
Böyle şeyler söyleme.
Grandpa, don't say things like that!
- Öyle şeyler deme büyük baba!
Don't say things like that.
Öyle şeyler söylemeyin.
I don't ever want to hear anyone say things like that about my personal cook.
Asla kişisel aşçımla ilgili hiç kimsenin böyle şeyler söylediğini duymak istemiyorum.
Don't say things like that!
Şunun ettiği lafa bak.
Maybe because I don't say stupid fucking things like that to people.
Belki de çünkü aptalca şeyleri böyle insanlara söylemek istemiyorumdur.
I don't mean to say things like that.
Bunu demek istemedim.
Well, that's great, but, right now, I'm more concerned with little things, like, oh, I don't know, say, life support?
Bu harika, ama, bazı şeylerden dolayı endişeliyim, aynı, bilmiyorum, söyleye bileceğim, yaşam destek sistemleri gibi.
well, grownups don't say things like that right away.
Yetişkinler böyle şeyleri hemen söylemezler.
Don't you dare say things like that about my mother.
Annem hakkında bir şeyler söylemeye sakın cüret etmeyin.
Don't you ever say things like that about Romi.
Romi hakkında böyle konuşma.
Grace, don't say things like that to me.
Grace bana böyle şeyler söyleme.
Henryk, don't say things like that.
Henryk! Hiç komik değil, böyle şeyler söyleme!
Lara, please. Don't say things like that when you don't mean them.
Lara, lütfen... ciddi olmadığın şeyler söyleme.
There is a woman in there who's gonna say some things that you don't like very much, and you're very impulsive.
- Burada neler oluyor? Katili bulacağınızı söylemiştiniz. - Evet, buldum.
I don't say things like that enough.
- Böyle şeyleri yeterince söylemiyorum. Seni gördüğüm an, "Tanrım, harika görünüyor" diye düşündüm.
- Don't say things like that!
- Böyle şeyler söyleme!
Dave, you don't want to say things like that.
Dave, böyle şeyler söyleme.
- Then don't say things like that.
- O halde böyle şeyler söyleme.
Anakin, don't say things like that.
Öyle deme.
It's these conceits that comfort me when I'm faced with the ignorant, cowardly, bitter and bigoted, who have no talent, no guts, people like you who desecrate things they don't understand when the truth is you should say "Thank you, man"
Ne yeteneği ne de cesareti olan cahil, korkak, sinirli ve bağnaz bir adamın karşısında bu kendini beğenmişlikler içimi rahatlatıyor. Senin gibi adamlar anlamadıkları şeyleri kötüye kullanırlar, aslında "Teşekkürler, adamım" deyip kendi yollarına gitmeleri gerekirken.
Don't say things like that.
Öyle şeyler söyleme.
Don't say things like that!
Öyle şeyler konuşulur mu lan ahlaksız?
I don't like to say things that everybody doesn't agree with.
Herkesin hemfikir olmadığı konularda konuşmayı sevmem.
Yeah, no, don't say things like that.
Evet, hayır, öyle şeyler söyleme.
I don't know why I say things like that.
Bu tür şeyleri neden söylüyorum bilmiyorum.
It's somehow contrary to our mindset to think about these things, we just don't like to do it, we've gotten used to the filling station that has been there for as long as we can remember, and normal people say "Well it's gonna be there into the future."
Bu tip şeyleri düşünmek yapımıza terstir, hoşumuza gitmez, kendimizi bildiğimizden beri dolum istasyonlarını kullanmaya alışmışızdır ve herkes "Onlar gelecekte de orada olacaklar." der.
Don't say things like that here...
Böyle şeyleri burada söyleme....
You see, when people say things like "I'd sooner kill me own mother" they don't usually have that statement tested.
İnsanlar annemi öldürürüm daha iyi gibi şeyler dediğinde genelde başlarına gelmez.
Now, you see, they don't say things like that.
Gördün mü? Onlar böyle şeyler söylemiyorlar.
Don't say things like that, Kanoko.
Böyle konuşma, Kanoko.
Don't say things like that.
Düşünme öyle şeyler.
Don't say things like that!
Öyle şeyler söyleme!